Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 31.07.1995 gün ve yazılı yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...'nin İstanbul, .... 2. Etap konutlarında B6 Bölge, A602 Blok ve 65 no'lu daireyi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 31.07.1995 tarihinde 500.000.000 TL bedelle sattığını, müvekkilinin satış sözleşmesinde de belirtildiği üzere satış bedelinin nakden ve peşin olarak ödediğini, ancak davalının tapu devrini yapmadığını, müvekkili tarafından fiilen kullanılan gayrimenkulün davalı adına tapu kaydının iptalini, davacı ... ... adına tesciline karar verilmesini, talep etmiştir. Davacı vekili; birleştirilen dosyada ise davalı ...'ye karşı, dava konusu dairenin tapusunun ...adına kayıtlı olması gerekirken hukuka aykırı şekilde davalı idare adına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkından kaynaklanan tapu iptali ile tescil talebinde bulunmuştur....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacının iddialarını, tapu iptal ve tescil talebini ve tazminat talebini kabul etmemekle birlikte dava konusu ettiği dubleks daire için 24.06.2019 tarihli adi yazılı taşınmaz satış ön sözleşmesi uyarınca alınan 260.000TL'nin Yargıtay İBK uyarınca ve sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesine hazır olan müvekkile mahkemenizce tevdii yeri belirlenmesine ve belirlenen tevdii yerine tarafımızca yatırıldığında taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasına, aksi halde her halükarda adi yazılı satış sözleşmesine dayanılarak teslimi gerçekleşmeyen taşınmaz için açılan davada taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasına, ön inceleme tutanağı imzalanmasından önce müvekkil adi yazılı sözleşme uyarınca aldığını sebepsiz zenginleşme hükümlerince iade etmeyi kabul ettiğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilirken bu hususun dikkate alınması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin...

    Dava konusu taşınmaz tapuda davalıların kök murisi adına 1/2 hisse ile kayıtlı olup, veraset ilamına göre davacıların murisi satış vaadi sözleşmesi yaptığı dışında mirasçıları bulunduğu, ayrıca ile yapılan sözleşmenin kanunun aradığı şekil şartına uygun olmadığı adi yazılı şekilde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyeti rejimine tabidir. Taşınmazda miras şirketini oluşturan malikler, elbirliği hükümleri uyarınca maliktir. Davanın, sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı gerekçelerle reddi doğru değildir. Ancak, hüküm sonuç itibarı ile doğru olduğundan HUMK'nun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklandığı şekilde değiştirilerek düzeltilmesine ve kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      ile davacı ... arasında şirket tarafından yapılacak binanın ... no'lu Bağımsız bölümünün satışına ilişkin 07.05.2010 tarihli adi yazılı satış vaadi sözleşmesi imzalandığı; sözleşmede, yapılacak inşaattaki binanın 2. normal kat cadde cephesi 1 adet dairenin 20.10.1999 tarih 28158 yevmiye No'lu satış vaadi sözleşmesine istinaden toprak sahiplerine ait dairenin ...’e teslim edileceğinin taahhüt altına alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; 20.10.1999 tarih 28158 yevmiye No'lu satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunan ... mirasçıları olan davalılar ile, davacı ile 20.10.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine istinaden 07.05.2010 tarihli adi yazılı satış vaadi sözleşmesini imzalayan ... Aras Turizm İnşaat Gıda Kuyumculuk San. Tic. Ltd. Şti. arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın arsa sahipleri olan ... mirasçıları olan davalıların da taraf olduğu bir davada yapılması gerekmektedir....

        Md. 179/2 ) veya ifa yerine istenen cezai şart olarak nitelendirilemeyeceğini, satış sözleşmesinde borcun taşınmazın devriyle son bulacağını, mahkemece cezai şart olarak nitelenen ifadenin ifaya eklenen cezai şart olmadığı gibi sözleşmenin ifası ile de doğrudan ilgili olmadığını, su ve elektrik borcu gibi hususların taahhüt edilmesi halinde alacak davasının konusu olacağı gibi satış sözleşmesiyle taşınmaz devrinin de Borçlar kanununa göre kira sözleşmesine göre doğrudan bir etkisi olmadığını, garanti sözleşmesinin adi yazılı şekle tabi olduğunu ileri sürmüştür. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi yazılı satış sözleşmesinde kararlaştırılan tarihte taşınmazın tahliye edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın satışı konusunda tarafların adi yazılı sözleşme yaptıkları, bilahare tapuda taşınmazın devrinin yapıldığı görülmektedir....

          Md. 179/2 ) veya ifa yerine istenen cezai şart olarak nitelendirilemeyeceğini, satış sözleşmesinde borcun taşınmazın devriyle son bulacağını, mahkemece cezai şart olarak nitelenen ifadenin ifaya eklenen cezai şart olmadığı gibi sözleşmenin ifası ile de doğrudan ilgili olmadığını, su ve elektrik borcu gibi hususların taahhüt edilmesi halinde alacak davasının konusu olacağı gibi satış sözleşmesiyle taşınmaz devrinin de Borçlar kanununa göre kira sözleşmesine göre doğrudan bir etkisi olmadığını, garanti sözleşmesinin adi yazılı şekle tabi olduğunu ileri sürmüştür. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi yazılı satış sözleşmesinde kararlaştırılan tarihte taşınmazın tahliye edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın satışı konusunda tarafların adi yazılı sözleşme yaptıkları, bilahare tapuda taşınmazın devrinin yapıldığı görülmektedir....

          Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olayda, dava adi yazılı taşınmaz sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup, tarafların haklılığı ve dava konusu talep yargılamayı gerektirdiğinden, somut olayda yerel mahkemece ihtiyati haciz talebine ilişkin verilen karar doğrudur. Bununla birlikte ilk terditli talep olan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesinde; Davacı tarafın iddiası ve taşınmazın tapu kaydı dikkate alındığında, davaya konu taşınmaz üzerinde henüz kat irtifakı kurulmadığı fakat davalı şirketin 3/5 hisse payının bulunduğu, ihtiyati tedbir istemine konu 3 nolu bağımsız bölümün henüz bulunmadığı anlaşılmaktadır. Y. 15....

          Hukuk Dairesi, 01.10.2017 tarihli adi yazılı sözleşme ile taraf iradelerinin fesihte birleştiği ve fesihten sonra yapılan tapu devri nedeni ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinden dönme ve tapu iptal tescil taleplerine ilişkin istinaf taleplerinin reddine, adi yazılı sözleşme ile davalıya ödenen bedelin iadesi istenmekle bu sözleşmeden dönüldüğünün kabul edilmesi gerektiği ve adi yazılı sözleşme kapsamında davalıya ödenen 250.000,00TL’nin iadesine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı vekili tarafından açılan, sözleşmeden dönüldüğünün tespiti, tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın reddine, alacak talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Elektronik San ve Tic Ltd Şti tarafından finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan tüm hakların devir alan kiracı Rubenis Klima San Tic AŞ. ye devredildiği, dolayısı ile temlike esas olan devrin finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan haklara ilişkin olduğu, oysa ki ... Turizm Otelcilik İnş. Elektronik San ve Tic Ltd Şti ile ... inşaat adi ortaklığı arasında imzalanmış olan konut satış sözleşmesinin 14. Maddesinde alıcı olan ... Turizm Otelcilik İnş. Elektronik San ve Tic Ltd Şti'nin sözleşme ile sahip olduğu haklarının finansal kiralama şirketinin kabulü ve KKG Grubun muvafakati ile devredebileceği kabul edilmekle bu satış sözleşmesi kapsamında yapılmış usulüne uygun bir temlikten söz edilemeyeceği, öte yandan davacı tarafından 01/08/2008 tarihinden itibaren 20/01/2010 tarihine kadarki dönem için gecikme cezası talep edilmiş ise de temlik tarihinin 07/09/2009 olması ve keza konut tesliminin de 20/01/2010 da dava dışı ... Turizm Otelcilik İnş....

              Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

                UYAP Entegrasyonu