Somut olayda davalı arsa maliki T7 ile müteahhit Kadim Yapı-Betacons-Düzey İnşaat Adi Ortaklığı arasında düzenleme taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği, davacı ile davalı Kadim Yapı-Betacons Adi Ortaklığı arasında dava konusu bağımsız bölüme ilişkin düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı sabittir. Davanın niteliği, sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Ancak dava ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedellerin güncellenerek tahsili istemine ilişkin terditli dava olup davacının ilk talebi uyuşmazlığın aynına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 21.08.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, taşınmaz üzerinde hacizler bulunduğu, haciz hakkı bulunanlar aleyhine sonuç doğuracak şekilde tapu iptali ve tescil kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan araç tescili ve tapu iptali ve tescil davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dosya içerisinde rastlanamadığından; dava konusu 6765 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tedavüllü tapu kaydı ile tüm geldi-gitti kayıtları denetlenebilir şekilde tapu kütük sayfasının ve 14.02.2002 tarihli 8877 yevmiye no'lu satış akit tablosunun ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ve davalı arasında 13/07/2013 tarihli adi yazılı şekilde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi incelendiğinde, taşınmaz satış vaadinin adi yazılı şekilde yapıldığı, davacının sözleşme gereği devretmesi gereken tapu devrini gerçekleştirmediğinden adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olmadığı, zira taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuda resmi şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu, geçerli şekilde yapılmayan satış vaadi sözleşmesine göre düzenlenen cezai şartın da geçerli olmayacağı anlaşılmıştır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, devre mülk hakkının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olup, taşınmazın aynına ilişkin olduğundan satışının resmi şekilde yapılmasının zorunlu olmasına, devre mülk satışına ilişkin olarak adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmeler ise resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup; bu durumda da tarafların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (TBK m.77- 82) karşılıklı olarak verdiklerini geri alma hakkına sahip olduklarına göre, somut olayda devre mülk hakkına ilişkin gayrimenkul satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmesi nedeniyle resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda, bu nedenle, davacının ödediği bedeli talep edebileceğinde kuşku yoktur....
DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senet, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/377 Esas KARAR NO : 2023/235 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/11/2017 KARAR TARİHİ : 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen sözleşme ile tarafların dava konusu taşınmazın satış vaadi hükümlerini muteber kıldıklarını, müvekkilinin ... Çimento A.Ş. ile davalı ... A.Ş. arasında İzmir ili ..... mevkiinde kain ... parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak 28 Eylül 1994 tarihli ve ve halen yürürlükte olan kira anlaşmasını imzaladığını, tarafların daha sonra T.C. Beyoğlu .......
Somut uyuşmazlıkta, dayanılan satış vaadi sözleşmesi yine taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 31.07.2001 tarihli sözleşmeden sonraki bir tarih taşıdığından ve satış vaadi sözleşmesiyle 31.07.2001 tarihli adi yazılı sözleşme arasında bir bağlantı kurulmadığından, artık adi yazılı sözleşme hükümlerine değil 26.12.2001 tarihli biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi hükümlerine değer tanınmak gerekir. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak, davanın yazılı bazı gerekçelerle reddi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HÜKÜM:Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacının Mahkememizde açtığı adi yazılı sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil davasının, dava konusu taşınmazın tapuda tescilli bağımsız bölüm olması karşısında satış vadi sözleşmesini veya satış işlemlerini Tapulama Kanunun 26 ve TBK 237 ve TMK.nın 706....
, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, huzurdaki dava dosyasında davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine kararı verilmesi gerektiğini, husumetin tüm takyidat lehtarlarına yaygınlaştırılması gerektiğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğin, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu...