Borçlar Kanununun 184. maddesi hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasında yazılı olarak yapılabilir. Bir başka ifade ile yasa koyucu 184. maddede açıkça yazılı şekil şartı getirmiş, resmi şekil şartı aramamıştır. Ne var ki, alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına da engel değildir. Somut olaya gelince;davalıların murisi ... 05.06.1970 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ...,...,... hudutları dahilinde vaki ve kain aslen Belçika vatandaşı... namındaki şahsa ait iken diğer şahıslarla birlikte satın aldığı 2/155 hissesini dava dışı ...'ya satmayı vaadetmiştir. Dava dışı ... ise resmi şekilde yapılan satış vaadi sözleşmesinden doğan şahsi hakkını TBK’nın 183. maddesinde yer alan alacağın temliki hükümleri gereği adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacakların devri sözleşmesiyle 17.06.2011 tarihinde davacıya devretmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/02/2015 NUMARASI : 2014/232-2015/68 Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.03.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının geçerli olmayan adi sözleşme ile dava konusu taşınmazı satın alarak edimlerini yerine getirdiği, sözleşmenin geçerli hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 Sayılı HMK'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davanın konusu, ...İlçesi 2947 ada 51parsel 60 no’lu bağımsız bölümdür....
Ltd. şti.' den oluşan iş ortaklığı arasında adi yazılı taşınmaz satış vaad sözleşmesinin imzalandığını, bu aşamada taşınmazın harici satış sözleşmesiyle müvekkiline satışının sebebi olan ... İnşaat Taah. San.ve Dış Ticaret Ltd. Şti. Ve ... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. iş ortaklığı'na inşaat malzemesi alımı için imkan sağlanmasını teminen ve ileride ödenecek toplam 5.000.000 TL taşınmaz satış bedelinden mahsup edilmek üzere harici sözleşmenin 16. Maddesinde bulunan hükmü gereği iş ortaklığına malzeme alabilmesini teminen finans sağlanması için verilmesi gereken 1.000.000 TL için müvekkilinden bu tutarda bir adet senet istendiğini ve müvekkilinin bu senedi tanzimle davalının huzurunda iş ortaklığına verdiğini, akabinde müvekkilinin adi yazılı taşınmaz sözleşmesinin hukuken geçersiz olması sebebiyle Noterde satış vaadi sözleşmesi yapılması için gerekli olan harç ve masrafları da tedarik edip davalıya noterde satış vaadi sözleşmesi yapılması konusunda adi yazılı sözleşmenin 9....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacının iddialarını, tapu iptal ve tescil talebini ve tazminat talebini kabul etmemekle birlikte dava konusu ettiği dubleks daire için 24.06.2019 tarihli adi yazılı taşınmaz satış ön sözleşmesi uyarınca alınan 260.000TL'nin Yargıtay İBK uyarınca ve sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesine hazır olan müvekkile mahkemenizce tevdii yeri belirlenmesine ve belirlenen tevdii yerine tarafımızca yatırıldığında taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasına, aksi halde her halükarda adi yazılı satış sözleşmesine dayanılarak teslimi gerçekleşmeyen taşınmaz için açılan davada taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasına, ön inceleme tutanağı imzalanmasından önce müvekkil adi yazılı sözleşme uyarınca aldığını sebepsiz zenginleşme hükümlerince iade etmeyi kabul ettiğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilirken bu hususun dikkate alınması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin...
Davacılar, paydaşı oldukları 141 Ada 20 parsel numaralı taşınmaz üzerinde inşaat yapılması için davalı yüklenici ile adi yazılı 04.06.2002 tarihli beş sayfadan ibaret sözleşme yapıldığını, tapudaki payların sözleşme uyarınca davalıya devredildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediğini iddia etmişler, davalı taraf sözleşmenin son sayfasındaki imzayı inkâr etmeden, diğer dört sayfada davalı imzasının bulunmadığını, sözleşmenin geçerli sayılamayacağını, tapudaki devirlerin satıma dayandığını savunmuşlardır. Davacıların paydaş oldukları 141 Ada 20 Parsel numaralı taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi 04.06.2002 tarihinde adi yazılı şekilde yapılmış, sözleşmenin beşinci sayfası taraflarca imzalanmıştır. Bu tarihden sonra, 17.03.2003 tarihinde davacılara ait paylar tapuda davalıya devredilmiştir. Tapuda satış gösterilmiştir. Uyuşmazlık, tapu devrinin, sözleşmeye istinaden yapılıp yapılmadığı hususundadır....
Dava konusu taşınmaz tapuda davalıların kök murisi adına 1/2 hisse ile kayıtlı olup, veraset ilamına göre davacıların murisi satış vaadi sözleşmesi yaptığı dışında mirasçıları bulunduğu, ayrıca ile yapılan sözleşmenin kanunun aradığı şekil şartına uygun olmadığı adi yazılı şekilde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyeti rejimine tabidir. Taşınmazda miras şirketini oluşturan malikler, elbirliği hükümleri uyarınca maliktir. Davanın, sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı gerekçelerle reddi doğru değildir. Ancak, hüküm sonuç itibarı ile doğru olduğundan HUMK'nun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklandığı şekilde değiştirilerek düzeltilmesine ve kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/284 Esas KARAR NO:2024/244 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 13/04/2023 KARAR TARİHİ: 08/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ----davalı arsa maliki ------- ile tapuya kayıtlı taşınmaza ilişkin olarak adi yazılı ----- altında bir adi yazılı ----- imzalandığını, davalarının kabulü ile taraflar arasında imzalanan -------- sözleşmesi uyarınca davalının, arsa malikinin asli edimi kapsamında taşınmaz mülkiyetinin 9/16 oranındaki kısmını davacı müvekkile devredildiği, davacının eser edimlerinin ifasına ilişkin eser sözleşmesinin geçerlilik şeklinin adi yazılı olduğu ve bu konuda sunulmuş emsal-------- geçerli bir sözleşme olduğunun tespiti ile davacı müvekkilinin yüklenici sıfatı ile inşaata başlayabilmesi için TBK m.106 hükmü uyarınca alacaklı temerrüdüne düşen davalıya...
Noterliğinin 31.07.1995 gün ve yazılı yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...'nin İstanbul, .... 2. Etap konutlarında B6 Bölge, A602 Blok ve 65 no'lu daireyi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 31.07.1995 tarihinde 500.000.000 TL bedelle sattığını, müvekkilinin satış sözleşmesinde de belirtildiği üzere satış bedelinin nakden ve peşin olarak ödediğini, ancak davalının tapu devrini yapmadığını, müvekkili tarafından fiilen kullanılan gayrimenkulün davalı adına tapu kaydının iptalini, davacı ... ... adına tesciline karar verilmesini, talep etmiştir. Davacı vekili; birleştirilen dosyada ise davalı ...'ye karşı, dava konusu dairenin tapusunun ...adına kayıtlı olması gerekirken hukuka aykırı şekilde davalı idare adına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkından kaynaklanan tapu iptali ile tescil talebinde bulunmuştur....
ile davacı ... arasında şirket tarafından yapılacak binanın ... no'lu Bağımsız bölümünün satışına ilişkin 07.05.2010 tarihli adi yazılı satış vaadi sözleşmesi imzalandığı; sözleşmede, yapılacak inşaattaki binanın 2. normal kat cadde cephesi 1 adet dairenin 20.10.1999 tarih 28158 yevmiye No'lu satış vaadi sözleşmesine istinaden toprak sahiplerine ait dairenin ...’e teslim edileceğinin taahhüt altına alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; 20.10.1999 tarih 28158 yevmiye No'lu satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunan ... mirasçıları olan davalılar ile, davacı ile 20.10.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine istinaden 07.05.2010 tarihli adi yazılı satış vaadi sözleşmesini imzalayan ... Aras Turizm İnşaat Gıda Kuyumculuk San. Tic. Ltd. Şti. arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın arsa sahipleri olan ... mirasçıları olan davalıların da taraf olduğu bir davada yapılması gerekmektedir....