Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir. Öte taraftan; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin ve kar payının tahsilini istemesi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsamaktadır. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 644. maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

    Bu hali ile tasfiye memurunun terditli düzenlediği raporunda, çekin ödenmesi halinde kar ile sermayenin birlikte belirlendiği miktar üzerinden yapılan ikinci görüşe göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. Yargıtay'ın müstakar kararlarında belirttiği ve davacının da talep ettiği gibi karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden kar ve sermaye bedeli belirlenmiş, ancak taleple bağlı kalınarak 60.000,00 TL dava değeri üzerinden davacının alacağının bulunduğuna ve bu şekli ile adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Bu hali ile tasfiye memurunun terditli düzenlediği raporunda, çekin ödenmesi halinde kar ile sermayenin birlikte belirlendiği miktar üzerinden yapılan ikinci görüşe göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. Yargıtay'ın müstakar kararlarında belirttiği ve davacının da talep ettiği gibi karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden kar ve sermaye bedeli belirlenmiş, ancak taleple bağlı kalınarak 60.000,00 TL dava değeri üzerinden davacının alacağının bulunduğuna ve bu şekli ile adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, adi ortaklığın feshine ve feshedilen adi ortaklığın heyetinizce tasfiye edilmesine, sermaye payının iadesine ve yargılama gider- leriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi 09/04/2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olup henüz cevap dilek- çesi sunulmamış, ön inceleme yapılmamıştır.İlk Derece Mahkemesince: "Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, kar payının tespiti ile ödenmesi, sermaye payı ile ortaklığa ödenen bedellerin iadesi talebine ilişkin olup davacının temsil ve yönetim yetkisinin kötüye kullanıldığı iddia- larının ve davacının talep ettiği alacağın yargılamaya muhtaç olduğu, bu aşamada sunulan deliller kapsamında bu hususta mahkememizde kanaat oluşmadığı ve davalı üzerine kayıtlı mallar ile üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarının dava konusu olmadığı, ihtiyati tedbirin ancak dava konusu hakkında verilebileceği "gerekçesiyle " ortaklığın temsil ve yönetiminin kayyıma...

          -TL. olduğu, Ortaklığa ait ticari defter kayıtları ile piyasa rayiçlerine göre tespit edilen net kar tutarların birlikte değerlendirilmesi ile ortaklığın sona erdiği 21.10.2006...tarihi itibariyle ortaklığın öz sermayesinin 895.563,93.-TL. olduğu, Dava konusu adi ortaklığın ticari defterlerindeki ortak ...’nun adi ortaklıktan olan 224.975,00.-TL. tutarındaki alacak kaydının; Kabul edilmesi durumunda, davalı ...’nun adi ortaklıktan alacağı hisse payının 335.294.46.-TL. olduğu, Kabul edilmemesi durumunda, davalı ...’nun adi ortaklıktan alacağı hisse payının 447.781,96.-TL. olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada sonuç olarak, borçlu ...'...

            Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, iddianın ileri sürülüş biçimi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle açıldığı, taraflar arasında kurulan ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı dikkate alınıp, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile birlikte tasfiyesine karar verilmesi, tasfiye payı alacağı olarak belirlenen ve hüküm altına alınan 14.205,65 TL üzerinden davacılar lehine 4.080 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacılar lehine 25.849,04 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması, HUMK'nın 438/7.maddesi hükmü gereğidir....

              Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda özetle;aracın makine mülkiyetinin 1/2'sinin müvekkilime aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerektiğini, adi ortaklığın "fesih ve tasfiyesi" sağlanmadığı sürece, karşı taraf T1'ün ortaklığa konu araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını, diğer ortak müvekkilimin katılım ve onayı olmaksızın talep edemeyeceğini, ancak adi ortaklığın "fesih ve tasfiye"sini sağlayıp müvekkilimin ortaklıktan kaynaklanan "kar payı alacağı", "katılım payı alacağı" ve sair diğer hak ve alacaklarını ödedikten sonra, böyle bir talepte bulunabileceği hususları gözetilmeden karar verildiğini, ortaklığa konu araç ve taşımacılık (tahditli plaka) haklarının 1/2'sinin kendisine aidiyetinin tespiti talebinin, "ortaklığın fesih ve tasfiyesi" talebini de içerdiği düşünülerek, ortaklığın fesih ve tasfiyesi sağlanıp müvekkilinin "kar payı", "katılım payı" ve sair hak ve alacakları bilirkişi marifetiyle hesaplattırılıp "depo ara kararı"yla karşı taraf T1 depo ettirilmek ve depo...

              Fıkrası uyarınca, davacı lehine haklı nedenle fesih koşullarının oluştuğu, fesih ile birlikte adi ortaklığın tasfiye edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır....

                Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 07/11/2013 tarihli adi ortaklık sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye göre idareci ortağın davalı olduğu, resmi işlemlerin de davalı idareci ortak üzerinden yürütüldüğü, davacının idareci ortağın hesap vermemesi ve kâr payı dağıtmaması nedeniyle adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

                yla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, bu davalılarla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğinin yazılı belge ile ispat edilemediği, davacının adi ortaklığın feshi, tasfiyesi, ortaklık katılım payı alacağı ve kar payı alacağı talebinde bulunduğu, bu taleplerinin ancak adi ortaklığın tarafı olan davalı ...'na yöneltilebileceği, adi ortaklık sözleşmesinde imzası bulunmayan ... ve ...Ltd Şti'ne karşı bu taleplerin yöneltilemeyeceği anlaşıldığından ; ... ve ...Tic Ltd Şti açısından davanın pasif husumetten reddine, diğer davalı ... aleyhine açılan davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, yargılamaya bu dosya üzerinden devamına, tefrik işlemlerinin davacı vekilince yerine getirilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalılar tarafından Mahkememizin 2022/805 E.sayılı 16/11/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir. İİK 257....

                  UYAP Entegrasyonu