ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2019/65 ESAS-2020/129 KARAR DAVA KONUSU : Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiye Payının KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Bir tarafın sermaye koyma borcunu yerine getirmekten kaçınması diğer tarafa ancak, TBK. nun 639/7. maddesi uyarınca ortaklığın haklı sebeple feshini isteme hakkını verir ve ortaklık hakim kararı ile ortadan kalkar. Ortaklığın feshi, diğer tarafça istenmemiş ise ortaklık sözleşmesi yürürlükte kalır. Buna bağlı olarak, bir tarafın sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi, ortaklığın tasfiyesi durumunda onun hiç pay alamamasına değil, aksine sadece tasfiyede sermaye payını taahhüt ettiği oranda alamamasına neden olur. Hal böyle olunca; mahkemece, davalı tarafça ortaklığın haklı nedenle feshi için dava açılmadığı, dolayısıyla ortaklığın fiilen sona erdiği tarihe kadar sözleşmenin yürürlükte kaldığı gözetilerek, öncelikle dava dışı ortak G.. G..'...
ortaklığın faaliyete geçtiğini; ancak, davalı tarafın akitteki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortaklığın haksız feshine sebep olduğunu; davalının kalıpları da ortaklık sona ermeden geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinde de, sözleşmenin süresiz olduğunun belirtilmiş olması karşısında artık tarafların taleplerinin, adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak fesih talebi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, taraflar arasındaki adi ortaklığın devamının mümkün bulunmadığı göz önüne alındığında, adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak fesh edildiği kabul edilerek, uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642 ncı maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
Davalı tarafından keşide edilmiş 16.07.2018 tarihli ihtarnamenin banka şubesinde de bulunduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş olup; anlaşılıyor ki, davalı, adi ortaklığın feshine ilişkin karşılıklı ihtarlardan ve hatta keşidecisi olduğu 16.07.2018 tarihli ihtarnameyi banka şubesine ibraz ettikten sonra 16.08.2018 tarihinde banka şubesine müracaatla adi ortaklık hesabından kendisine ödeme yapılmasını istemiş ve yapılan ödemeyi kabul etmiştir. Oysa, yukarıda ayrıntısı belirtildiği üzere davalının münferiden işlem yapma yetkisi yoktur. Davacı bankanın akidi, adi ortaklığın ortakları değil bizzat kendisidir ve bankanın bankacılık sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu adi ortaklığa karşıdır. Bankanın adi ortaklığın feshi konulu 16.07.2018 tarihli ihtarnameyi nazara alarak, adi ortaklığın dağıldığı düşüncesiyle mevduatı, ortaklık payına göre ortaklara ödemesi dahi mümkün değildir....
Hal böyle olunca davacı iddiası ve davalının savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmesi gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiyenin BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....
Noterliği'nin 22.07.2017 tarih 17958 yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, akdolunan bu sözleşmeye göre ortaklığın adı Rümeysa Giyim T4 ve Ortaklığı ) olup merkezi Eskikale Mah....
Davadaki ileri sürülüşe göre, davacı tarafından varlığı iddia edilen sözleşmenin, Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi olup, uyuşmazlığın da adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir.Taraflar arasında ekmek fırını işletilmesi hususunda Temmuz 2006 tarihinde sözlü anlaşma ile adi ortaklık kurulduğu,bilahare bu ortaklığın fiilen son bulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebi ile açılmıştır....
geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....