Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda da adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak fesh edildiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir....

Bu durumda da adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak fesh edildiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere özellikle taraflar arasındaki adi ortaklığın mevcut değerleri 34.119,59 YTL olup bundan davacının payına düşenin davalılarca ödenmesine,kalan kısmında davalılara ait olduğunun belirlenmesine,dolayısı ile ticari işletmeninde davalılara ait olduğunun belirlendiğinin karardan anlaşılmasına göre davacının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15.60 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 22.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı şirket yetkilisi 20/02/2020 tarihli celsede, iddiaları kabul etmediğini, Adi ortaklığın tüm işlemlerinin kendisi tarafından yapıldığını, davacı tarafından herhangi bir para gönderilmediğini, bankadan çekilen paraların çift imza ile yapıldığını belirterek, davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir. Dava; Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir. Davacı vekili UYAP'tan gönderdiği 08/04/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmiştir. Dosyadaki vekaletnameye göre davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili davadan feragat ettiğinden ve davadan feragat HMK.nın 307. ve devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Davalı şirket yetkilisi 20/02/2020 tarihli celsede, iddiaları kabul etmediğini, Adi ortaklığın tüm işlemlerinin kendisi tarafından yapıldığını, davacı tarafından herhangi bir para gönderilmediğini, bankadan çekilen paraların çift imza ile yapıldığını belirterek, davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir. Dava; Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir. Davacı vekili UYAP'tan gönderdiği 08/04/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmiştir. Dosyadaki vekaletnameye göre davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili davadan feragat ettiğinden ve davadan feragat HMK.nın 307. ve devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Davalı şirket yetkilisi 20/02/2020 tarihli celsede, iddiaları kabul etmediğini, Adi ortaklığın tüm işlemlerinin kendisi tarafından yapıldığını, davacı tarafından herhangi bir para gönderilmediğini, bankadan çekilen paraların çift imza ile yapıldığını belirterek, davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir. Dava; Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir. Davacı vekili UYAP'tan gönderdiği 08/04/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmiştir. Dosyadaki vekaletnameye göre davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili davadan feragat ettiğinden ve davadan feragat HMK.nın 307. ve devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece; davalılar arasında kurulan adi ortaklığın 31/12/2011 tarihli “Ortak Girişimin Feshi” adı altında düzenlenen sözleşme ile sonlandırıldığı, sözleşme içeriği incelendiğinde; ortaklık faaliyeti kapsamında toplam 101.800 TL tutarında gider yapıldığı, bu giderlerden sadece 5.000 TL’sinin davalı şirket tarafından, kalanının ise davalı ... tarafından karşılandığı, ortaklardan davalı şirketin ortaklıktan herhangi bir hak ve alacağının kalmadığına dair beyanda bulunduğu, sözleşme tarihi itibariyle davalıların birbirini ibra ettikleri, böylece davaya konu adi ortaklığın sonlandırılarak tasfiye edildiği, ortaklığa konu işin de pilot ortak davalı ... tarafından tamamlandığı; diğer taraftan bahse konu belgenin muvazaalı olarak düzenlendiği hususunun ispat edilemediği, ortaklığın tasfiye edilmesi karşısında artık adi ortaklığın tasfiyesinin istenemeyeceği gerekçesiyle; davanın reddine dair verilen hüküm, davacının temyizi üzerine; Dairece verilen 24/12/2018 tarihli ve 2017/1299 E. - 2018/13149...

            Mahkemece,taraflar arasında...Restaurant adlı işyerinin 25.12.1995 tarihinden itibaren işletilmesi hususunda % 50’şer hisseler oranında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu,davacı tarafça açıkca adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin istenmediğinden işyerinde daha önceden çalışan işçilere yapılan bir kısım tazminat ödemelerinin doğrudan diğer adi ortaktan istenmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır.Davacı eldeki davada ortaklığa konu işyerinde önceden çalışan işçilere yaptığı ödemelerden davalının hisesi oranında sorumlu olduğu iddiası ile eldeki davayı açmıştır..Davacının bu talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiye talebini de içermektedir.Hal böyle olunca adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir....

              O halde davacı iddiası ve davalıların savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı 2011/3422-9691 maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmeli ve ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiyenin BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....

                O halde davacı iddiası ve davalıların savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı 2011/3422-9691 maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmeli ve ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiyenin BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu