Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, adi ortaklığın feshi ile tasfiyesi ve adi ortaklık sözleşmelerine dayalı alacak davasıdır. Bilindiği üzere Asliye Mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesi'nce çözümlenir....

    Mah 983 ada 3 ve 4 nolu parsellerin maliki olarak bu parseller üzerine yapılacak bina ve bu binada adi ortaklık şeklinde ticari işletme işletmek amacı ile 14/11/2007 tarihinde imzaladıkları sözleşme ile adi ortaklık kurarak söz konusu parseller üzerindeki binayı restoran olarak işletmeye başladıklarını ve işletmenin ihtiyacı için bankadan ortaklaşa kredi sağladıklarını, bu kredi ile öncelikle işletmenin borçlarının ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen davalının kendi ihtiyaçlarını giderdiğini , davalının şirketin işleyişi ile ilgili bilgi vermediğini , yine davalının haber vermeden şirket adına kredi çektiğini ve şirketin gelirlerini paylaşmadığını, davalıya bu hususta ortaklığın tasfiyesi için ihtar gönderildiğini ancak davalının buna yanaşmadığını, BK 535 maddesindeki şartların gerçekleştiğini bu nedenle ... Restoran isimli iş yerinde faaliyet gösteren adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Asli müdahil ... ise, davalılar ... ve ...'...

      Sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK'nın 520. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen "Adi Ortaklık" ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ayrıca sözleşmede kararlaştırılan 65.000,00 TL'nin ödenmediği de savunulmamıştır. Adi ortaklıkta 65.000,00 TL istendiğine göre, bu istem sermaye payının ödetilmesi niteliğinde olduğundan adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsar (Y. 13 HD. 21.3.1994 T. 1239-2828 syl.k.). Sözleşmenin süreli olduğu anlaşılmakla birlikte süreden önce feshi istenilmiştir. Bu nedenle de adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talep edilmiştir. Davacı yönetici ortak olan davalının sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek fesih ve tasfiye isteminde bulunmuş olup, ortaklığın hukuken ve kesin bir şekilde son bulması için, tasfiye hesabının da yapılması gerekir (Y. 13 HD.15.2.1993 T. 61-1202 sayılı kararı)....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tefrik ve yetkisizlik kararı hatalı olduğunu zira dava talepleri arasında her ne kadar taşınmazların 1/2 hissesi talep edilmiş ve bu bir kısım taşınmazlarda Akyazı ilçesinde bulunmuş olsa da aslında davanın asıl konusu adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi olup adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi asıl mesele olduğundan bu tip dosyalarda talep edilen kâr payı yani taşınmaz talepleri ana talep gibi değerlendirilip ayrı ayrı dosyalara bölünemeyeceğini, huzurdaki dosyalar aynen ortaklığın giderilmesi gibi ele alınması gerektiği zira ortaklığın giderilmesi dosyalarında da Türkiye'nin her ilinde taşınmazda olsa bir ilinde bu davanın açılması yeterli olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, Sakarya 4....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebi ile açılmıştır....

        Buna göre, adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kâr payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını haczettirebilir. Ayrıca adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, bir ortağın alacaklıları haklarını ancak o şerikin tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler, ne var ki, şirket sözleşmesinde bu kuralın aksi de kararlaştırılabilir. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir....

          CEVAP : Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacıların işbu davayı açmada hukuki yararlarının bulunmadığını, esasında adi ortaklığı oluşturan ortaklar arasındaki sorun, ortaklık sözleşmesine konu iş nedeniyle ...den alınacak hakkedişlerin paylaşımından kaynaklandığını, davalının bu hakkedişlerden %80 oranında hakkı bulunmasına rağmen davacı, davalının bu hakkını vermekten kaçındığını, ortaklığa konu işte davalının hiç bir alacağının bulunmadığını, tüm alacağın sadece kendilerine ait olduğuna ilişkin gerçek dışı beyanda bulunulduğunu, davacılar bu iddialarla, gerçek niyetlerinin adi ortaklığın temsilinden ziyade ortaklık mallarını zimmetlerine geçirme niyetlerinde olduğunu gösterdiğini, bu istek ise, ancak ortaklığın tasfiyesiyle mümkün olacağını, hem ...nin anılan yazısı hem de BK 639/7 uyarınca ortaklığın feshi için dava açılacağını, davacılar hem hesap verme hem de kazanç paylaşım yükümlülüğüne uymadığından davalı açısından haklı sebep oluştuğunu, adi ortaklığın feshi davası...

            Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp otaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de gözetilerek, tasfiyenin BK 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir. Tasfiye için öncelikle yönetici ortaktan hesap istenmesi, tayin edilecek süre içinde hesap listesi verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap listesi vermekten kaçındığı kabul edilerek buna göre tasfiyenin yapılması gerekir....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 2....

                Bu nedenle taraflar arasında kurulu bulunan adi ortaklığın mahkemenizce haklı sebebe dayalı olarak feshi ve ortaklık mallarının tasfiyesi için mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı müvekkilim ile davalı arasında mevcut olan adi ortaklığın haklı nedenlerle feshine, adi ortaklığın kuruluşundan dava tarihine kadar karpaylarına her yıl için ayrı ayrı reeskont faiz işletilerek hesaplanacak miktarın davalı T4'dan alınarak müvekkile verilmesine, tüm davalıların sermaye borcundan dolayı beraber sorumlu olduklarını kabul etmelerinden dolayı, müvekkilimize olan sermaye borçlarının tasfiye sırasında hesaba katılarak müvekkilimize ödenmesine ve feshedilen adi ortaklığın mahkemenizce tasfiye edilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygıyla talep ederiz....

                UYAP Entegrasyonu