Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir. Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki yazıya ve imzaya itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209.maddesinin uygulanması gerekmektedir....
Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir. Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki yazıya ve imzaya itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209.maddesinin uygulanması gerekmektedir....
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava , ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
Noterliğinin ... yevmiye numarası ile onaylanan 08/03/2013 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinin düzenlendiği ve bu şekilde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi edilmesine gerek yoktur. Bu talep, ancak taraflar arasındaki adi ortaklığın fiilen sona ermesi durumunda adi ortaklığın tasfiyesini de gerektirecektir. Davalı vekili 07/02/2018 tarihli celsede taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin sona ermediğini, halen devam ettiğini belirtmiştir. Davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, ancak ortaklığın halen devam ettiğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmediği şeklindeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....
Dava bonoya dayalı menfi tespit davası olup, dava konusu bononun keşidecisi olarak ... ve ... adi ortaklığı görülmektedir. Dava ise adi ortaklığın ortaklarından ... tarafından açılmıştır. Keşideci sadece davacı olmayıp, davacının da içinde yer aldığı adi ortaklıktır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, tüm ortaklar tarafından takip ve dava yapılıp açılabilir. Nitekim davanın temelini oluşturan icra takibine adi ortaklığı oluşturan her iki şirket aleyhine girişilmiştir. Tek başına davacı aleyhine girişilen bir icra takibi de bulunmamaktadır. Bu durumda davacının ayrı bir tüzel kişi olarak dava konusu bonoya dayalı menfi tespit davası açması yönünden aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu husus dava şartlarından olduğundan mahkemece resen gözetilmelidir....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 06/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2022 Bursa 1....
Dava konusu uyuşmazlık, adi ortaklıktan kaynaklanmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.). Bu sözleşme türü Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu nedenle, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine aittir. Davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Adi Ortaklığı " ünvanlı ... vergi kimlik numaralı adi ortaklığın feshine, adi ortaklığa özgülenmiş malvalığı ve borç bulunmadığından adi ortaklığın tasfiyesi talebinin reddine, davacının 1.967,57 TL kâr payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı-karşı davalı tarafından araç bedeli ve davalıya ödenen 4.250 TL talep edilmiş, karşı davada ise araçların tamir masrafları ve sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart talep edilmiş olup, bu durumda; tarafların karşılıklı talepleri adi ortaklığın tasfiyesinin mahkeme kararıyla tamamlanmasına yönelik kabul edilmeli ve inceleme bu yönde yapılmalıdır. ..... Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Niteliği gereği, adi ortaklıklar kişi ortaklıklarına dahildir, ortakların şahsı belirleyicidir. Adi ortaklık sözleşmesi iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/295 KARAR NO : 2021/586 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/06/2021 KARAR TARİHİ: 28/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 2014 yılında adi ortaklık kurulduğunu, söz konusu ortaklık ilişkisinin, tarafların talebi üzerine ...tarih, ... sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edildiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aradan geçen uzun zamana rağmen ortaklığın amacının gerçekleşmesine yönelik çaba göstermediğini, sermaye ve katılım payını koymadığını, ortak amaca yönelik bir menfaat sağlayamadığını, bu nedenle müvekkil tarafından taraflar arasında kurulan ortaklığın tek taraflı olarak haklı feshine ilişkin noter kanalıyla ihtarname tanzim edilerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalı şirketin ... tarihli cevabi ihtarname...