Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, "Ortak Girişimin" yüklendiği işlerin yerine getirilmiş olması nedeniyle ortakların bir araya gelerek ortaklığı sonlandırmak amacıyla "Değerlendirme Protokolü" imzaladıklarını ancak, düzenlenen protokol sonrasında ortaklığın bir takım alacak ve borçlarının çıkması nedeniyle ortaklığın sonlandırılamadığını, halen de bir takım alacak, borç ve davaların mevcut olması nedeniyle ortak girişimin alacak ve borçlarının henüz belli olmadığını, bu nedenle ve bu aşamada ortaklığın fesih ve tasfiyesinin mümkün olmadığını, ortak girişim temsilcisi davalıların bu görevlerini özenle yerine getirdiklerini ve ortak girişimi zarara uğratmalarının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı ... .... Şti. ile davalı ......

    -TL Alacak ve 10.000.-TL Maddi Tazminatın adi ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka temerrüt faiziyle birlikte tahsil ve tazminine, Adi Ortaklığın devamı süresince müvekkilinin yaşadığı manevi tüm sıkıntıların kendisinde yarattığı buhran nedeniyle 50.000.-TL Manevi tazminatın adi ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı ile davacı ..........

      HUMK.nun 76. maddesi uyarınca davada maddi olguların açıklanması taraflara, ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesi ve uygulanacak yasa maddelerinin tespit edilmesi ise hakime ait bir görevdir. Taraflar arasındaki sözleşme, Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi olup, uyuşmazlığın da adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye,bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....

        Mahkemece; mevcut dosyada adi ortaklar arası iç ilişkiden kaynaklanan talebin bulunduğu, taraflar arasında adi ortaklığın olduğu ve söz konusu adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği yönünde her hangi bir anlaşmazlığın bulunmadığı, bu nedenle davacının diğer adi ortak olan ...' den (söz konusu senedin muvazaalı olduğundan bahis ile) yapmış olduğu talebini ancak adi ortaklığın tasfiyesi aşamasında ileri sürebileceği, şayet adi ortaklığı tasfiye olmamış ise söz konusu talebi kendi adına değil adi ortalık adına isteyebileceği, söz konusu talebin davacı tarafından bizzat kendi adına istenildiği, bu durumun yerinde olmadığı, adi ortaklık devam ederken mevcut talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafndan temyiz edilmiştir. Davada; taraflar arasında kurulan adi ortaklık gereğince, ortaklığa ait menkul malların yarısının değeri talep edilmiştir....

          in davalı hariç diğer mirasçılarının miras paylarını satın aldığını, bu iş yerinde sadece davacı ve davalının ortak olarak kaldığını, davacının hissesinin %90,62, davalının hissesinin %9,38 olduğunu, tarafların müşterek murisinin ölümü ile taraflar arasında ortaklığın sürdürülmesi konusunda bir irade oluşmadığı gibi, bu adi ortaklığın sürdürülmesi konusunda taraflar arasında görüş ayrılığı da oluştuğunu, ortak hareket edemediklerini, adi ortaklığın haklı sebeplerle sona erdirilmesi şartlarının oluştuğunu beyan ederek, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesine, tasfiye sonunda davalı hissesine isabet edecek bir bedel tespit edilmesi halinde davacı tarafından davalıya ödenmesi kaydıyla bu ortaklıktaki davalının hissesinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Açılan dava Konya ....

            DAVA : Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 31/08/2021 KARAR TARİHİ : 29/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar.... ile davalılar arasında onkoloji ilaç hazırlama robotik sistemi projesini ortak yapmak için 15.10.2018 tarihli Ortaklık Ön Sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin 'İyi Niyet Beyanı' başlıklı 2....

              sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/... md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar.Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı tarafından açılan davada açtığı ve tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilen karşı dava dilekçesi ile , davalı ile Mini kid işyerinde ortaklık yaptıklarını, davalının adi ortaklığın bitirlmesini ihtar ile bildirdiğini ileri sürerek, adi ortaklığın tasfiyesi ile verdiği avans tutarı 9.585 TL.nin davalıdan ödetilmesini istemiştir. Davalı karşı davanın süresinde açılmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilmeştir. Mahkemece, karşı davanın süresinde açılmamış olması nedeni ile HUMK'nun 187. Maddesi yollaması ile 409. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının da ortağı olduğu adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaları ibraz ettiği, 07.07.2010 tarihinde kurulan adi ortaklığın 03.12.2010 tarihinde feshedildiği, adi ortaklık defterine takibe dayanak olan iki adet faturanın adi ortaklığın feshi sonrasında düzenlenmesi nedeniyle işlenmediği, ancak adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaların ibraz edildiği ve vergi kaydının faturaların düzenlenmesinden sonra 15.01.2011 tarihinde silindiği, buna göre davacının 31.957,59 TL alacaklı olduğu, alacak para alacağına ilişkin olduğundan alacaklının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğu, davacının adi ortaklığı oluşturan her iki şirkete karşı takip başlattığı, itiraz eden davalı aleyhine dava açmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının davaya konu hizmeti adi ortaklığa verdiği, adi ortaklığın feshi sonrası tarihli fatura düzenlenmiş olsa da, hizmetin adi ortaklık ile davacı arasındaki...

                      UYAP Entegrasyonu