"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 24.04.2018 tarihinde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldi....
den kendilerine evvelce verilmiş olan laboratuvar hizmetlerimizden kaynaklı 323.346,91-TL alacaklarının bulunduğunu, alacak kayıtları bakımından ilk önce 01/09/2016 tarihinde Milli Emlak Müdürlüğüne yazı yazılarak 667 sayılı KHK ile kapatılan firmalardan olan alacaklarının bildirildiğini, 19/10/2020 tarihinde de İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosuna yazı ile durumun bildirildiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesi halinde müvekkili aleyhine yargılama masrafı ve vekalet ücretine karar verilmemesini talep etmiştir. Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce ... A.Ş. ile ....A.Ş. arasında ... 10. Noterliği'nin 14/02/2014 tarih ve ... yevmiye numaralı adi ortaklık kurulmasına ilişkin sözleşme, İstanbul Defterdarlığı KHK İşlemleri İl Bürosu tarafından oluşturulan dosya, 20/07/2016 tarihli ve ... Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen 670 Sayılı KHK, ... A.Ş. ile ....A.Ş.'...
ADİ ORTAKLIĞIN TASFİYESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 538 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tespit ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı banka, davalı A... İnşaat A.Ş.'nin kendisinden aldığı krediyi ödemediğini, bu nedenle bu davalının, davalı G...-A... adi ortaklığındaki tasfiye hissesine haciz konulduğunu öne sürerek, ortaklık sona erdiği halde tasfiye işlemleri ortaklarca yapılmayan adi ortaklığın tasfiye işlemlerini yapmak üzere üçüncü bir şahsın tasfiye memuru tayin edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortaklığın tasfiyesine dair 02.03.2019 tarihli sözleşmenin davacılar ile davalı ... arasında imzalandığı, sözleşme içeriğinde tasfiyeye konu edilen mal varlığı ile ilgili açıklamaların yer aldığı, davacıların sözleşmede ''...bu değerler dışında ortaklıktan ve diğer ortaklara düşen mal varlığından hiçbir hak ve alacakları kalmadığını'' beyan ve kabul ederek sözleşmeyi imzaladıkları, bu ibarenin sözleşme tarihinde mevcut olduğu ve öğrenildiği nazara alınarak dava tarihi itibarıyla hak düşürücü sürenin dolduğu, davalılar Serkan ve Ahmet'in adi ortaklığın tarafı olmadığından sözleşmenin feshi/adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında bu davalılara husumet düşmediği gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Ltd.Şti. adı altında inşaat projesi ve inşaat işi yapmakta olduğunu, davalı ile 1997 yılından bu yana ortak olarak çalıştıklarını, davacının 2005 yılının Aralık ayı ile 2006 yılının Eylül ayı arasındaki dönemde bir suçtan dolayı cezaevinde bulunduğunu, davacının cezaevinde bulunduğu süre içerisinde, davalının şirket adına alacakları tahsil ettiğini, borçları ödediğini, ancak müvekkiline hesapları teslim etmediğini, şirkete ait paraların davalıda kaldığını, bu nedenlerden dolayı ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile ortaklık kazancının ve tasfiye payının tespit edilmesini ve tespit edilen miktarın en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte şimdilik 25.000,00 TL'sinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında, adi ortaklığın feshine, tasfiye alacağının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 21,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine...
Her iki davacı tarafından davalıların oluşturduğu adi ortaklıktan olan alacakları nedeniyle davalı adi ortaklar aleyhine icra takibi yapılmış, davalılardan adi ortaklıktaki kâr ve tasfiye payı üzerine haciz konulması için davalıların oluşturduğu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası açması amacıyla davacılara ilgili icra hukuk mahkemeleri tarafından yetki verilmiş, davalıların oluşturduğu adi ortaklığın mülga 818 s. BK'nin 535/1-3. maddesi gereğince sona erme şartlarının oluştuğu ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Yargıtay . HD.nin 12/03/2019 gün ve ... E. ... K. sayılı emsal içtihadına göre de, "Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639. maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir......
K. sayılı emsal içtihadına göre, "Adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar." Birleşen her iki davanın davacısı adi ortaklık sözleşmesine dayalı olarak alacak talebinde bulunduğundan, yukarıda yazılı emsal içtihatta da belirtildiği üzere, bu alacak taleplerinin aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de içerdiği anlaşılmıştır. 6098 s. TBK.nin 643. maddesine göre, "Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır. Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır." Usul ve yasaya uygun görülerek uyulmasına karar verilen Yargıtay . HD'nin 22/01/2021 gün ve ... E. ......
TBK m. 642 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasfiye; bütün hesapların görülüp, ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Bu durumda, tasfiye işlemleri gerçekleştirilirken 6098 sayılı TBK’nun 620. vd madde- lerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, tasfiye işlemi TBK’nun 642. madde ve devamı hükümlerine göre gerçekleştirilmelidir. TBK’nun adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin düzenlemeleri arasında tasfiye memuru ile ilgili hükümler dışında önemli bir farklılık bulunmamaktadır....