WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ATM' nin.../... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının ..., davalısının ... olduğu, davanın adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile tasfiyesi ve ortaklık payının ödenmesine dair alacak davası olduğu, dosyanın derdest olduğu, dava tarihinin 20.12.2021 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili ve davalı mahkememizin iş bu dosyası ile İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi' nin.../... Esas sayılı dosyasının birleştirilmesini talep etmişlerdir. Mahkememizin iş bu dosyası ile İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi' nin.../... Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, tarafların aynı olduğu, uyuşmazlığın her iki dosyada da aynı adi ortaklığa ilişkin olduğu ve taraflar arasında tek bir adi ortaklık sözleşmesi bulunduğundan, davalardan birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkiliyeceği, yargılamanın birlikte yürütülmesinin usul ekonomisine uygun düştüğü anlaşıldığından, Mahkememizin 2022/23 E.sayılı dosyasının, İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi' nin.../......

    KARAR Davacılar, davalıların oluşturduğu adi ortaklığın inşaatlar yaptığını, ortaklığı daha çok ...’nın temsil ettiği, diğer davalı ortak ...’nun ise finansmanı sağladığını, ortaklığın ödemelerinin davalı ... tarafından keşide edilen çeklerle yapıldığını, dairelerin satılamaması nedeniyle ortaklığın ekonomik sıkıntı yaşadığını, verdikleri malzeme karşılığında davalı ... tarafından düzenlenen çeklerin karşılıksız çıktığını, ... aleyhine yaptıkları icra takibi sonunda, davalı ...’nin adi ortaklıktaki tasfiye payından alacaklarını tahsil etmek için yetki aldıklarını ileri sürerek adi ortaklığın feshi ile ortaklık tevafından inşa edilen ve ortaklık tarafından iktisap edilen bağımsız bölümlerin satışını, ortaklık mallarının tasfiyesi ile alacaklarının tahsilini dairelerin davalı ... tarafından satılması halinde raiç değeri üzerinden ...’nin tasfiye payının kendilerinin alacağına istinaden davalı ...’dan tahsilini istemişlerdir....

      Davacı vekilince manevi tazminat talep edilmiş ise de davalı tarafın manevi tazminat gerektirecek bir eylemi bulunmadığı anlaşılmakla manevi tazminat yönü ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir" gerekçesiyle davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi yönü ile kabulüne, davaya konu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davacı tarafça adi ortaklığa konulan sermaye bedeli olan 106.980,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine şeklinde karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karar taraflarca istinaf edilmiştir....

      DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVANIN KONUSU : ADİ ORTAKLIĞIN FESHİ VE TASFİYESİ İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : DAVACI VEKİLİ KARAR TARİHİ : 31/01/2024 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2024 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352.maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebine ilişkin olup, mahkemece; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/i ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, karar verilmiştir. Dava dosyasında bulunması gereken, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/601 E.- 2017/306 K. sayılı dosyasının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle dosyanın eksikliğinin giderilmesi için geri çevirme kararı vermek gerekmiştir....

        Somut olayda, davacı vekilinin, müvekkili ile davalı gerçek kişilerin, davalı şirket ortağı olduklarını, müvekkiline ortaklıktan kaynaklanan alacaklarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin alacağının belirlenmesi ve tahsili istemiyle dava açtığı, yargılama sırasında ise dava dilekçesini ıslah ederek, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve paylarına düşen hak ve alacakların tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından; dava dilekçesi ile taraflar arasında ticari şirket ortaklığı olduğu ve sonrasında ıslah ile taraflar arasındaki adi ortaklık bulunduğunun, ileri sürüldüğü, davacının gösterdiği faaliyete göre tacir olduğu, gerçek kişi davalıların ticari şirket ortakları ve davalı tüzel kişinin ise ticari şirket dolayısıyla tacir oldukları, ıslah sonucunda feshi ve tasfiyesi istemine konu işletmenin ve tarafların faaliyetinin esnaf kapsamını aştığı ve ticari işletme olduğu anlaşılmaktadır....

          Adi Ortaklığı Hesabına 14.04.2021 tarihinde 200.000,00 TL ödeme yaptıklarını, ... San. ve Tesisleri ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan başvuru ile ... şirketinin iflas sürecinin neticesine kadar ortaklık hesabına ödeme yapılmamasının istenmesi üzerine, ödemeler için sürecin sonucunun beklendiği bildirilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ: Dava ; sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat alacağı istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında iki ortaklı olarak kurulan Adi Ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespiti, adi ortaklığın faaliyet konusunda da uzman olan tasfiye görevlisi/görevlileri atanması şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında imzalanan hisse devir ve ibra protokolleri uyarınca Adi Ortaklığın yasal düzenlemelere uygun olarak tasfiyesi şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir....

            Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

              "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki adi ortaklığın tasfiyesi-tazminat davasına dair ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.03.2013 günlü ve 2009/697 E.- 2013/187 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 01.10.2013 günlü ve 2013/11797 E.- 2013/13695 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde; "Dava konusunun kapsamı içinde her ne kadar adi ortaklıktan doğan alacak olmasının yanısıra esas olarak müvekkilin ahır ve bina yaptırmasından doğan alacağı sözkonusudur....

                Dava, gizli ortaklık nedeniyle davalının sattığı lisans bedelinin yarısının kendilerine ait olduğu iddiasına dayalı gizli ortaklığın tespit ve tasfiyesi ile buna bağlı alacak davasıdır. Dava, taraflar arasında yazılı olmayan sözlü/gizli olarak akdedildiği iddia edilen gizli adi ortaklığın tespiti, feshi ve tasfiyesi ile buna bağlı alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklığın tanımı, TBK'nun 620.(BK'nun 520.)maddesinde; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir " şeklinde yapılmıştır. Adi ortaklık, bir ticari işletmeyi işletmek şeklinde olabileceği gibi esnaf işletmesi veya hiç bir işletme olmaksızın bir kaç kişinin muhtemel kazancı paylaşmak amacıyla emeklerini ve mallarını bir araya getirme şeklinde de olabilir. O halde uyuşmazlığın âdi ortaklıktan doğduğu sonucuna varılmıştır. Dava, 6102 sayılı TTK. nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır....

                  Kargo firmasından tahsil edilen paralarını tahsili istemişse de,davalı 26/03/2004 tarihli sözleşme ile taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğunu savunmuş,davacı da adi ortaklığa ilişkin ibraz edilen belgeye karşı çıkmamıştır. 2011/9219-18192 Bu durumda adi ortaklığın mahkemece tasfiyesi zorunludur.26.03.2004 tarihli sözleşme gereği taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu ve taraflar aralarında anlaşamadıklarına göre B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesini gerektirir. BK'nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır.Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....

                    UYAP Entegrasyonu