Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ticaret Toptan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri” adı altında adi ortaklık kurulduğu ve 11.5.2005 tarihine kadar devam eden ortaklığın, bu tarih itibariyle sona erdirildiği, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacılar, adi ortaklığın sona ermesinden sonra gerek muris gerekse onun ölümünden sonra kendileri tarafından ödenen ortaklık borçlarının, davalıdan hissesi oranında tahsili için eldeki davayı açmışlardır. Davalı ise, ortaklıktan kaynaklanan tüm vergi borçlarını ödediğini, davacılara karşı borçlu olmadığını, kaldı ki ortaklığın kalan malvarlığının davacıların murisi olan diğer ortak tarafından üçüncü kişilere devredildiğini, ancak hissesine düşen miktarın ödenmediğini, bu nedenle kendisinin ortaklıktan alacaklı olduğunu belirtmiş, birleştirilen dava ile de söz konusu bu alacağının tahsilini talep etmiştir....

    Adi ortaklıktan haklı sebeple ihraç konusunda TBK da özel bir düzenleme yer almamaktadır. Bu yönden bir kanun boşluğu mevcut olmadığından,6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 257’nci maddesinde yer alan kollektif şirketlerde ortaklıktan çıkarmaya ilişkin hükümlerin somut olayda uygulanamayacağı değerelendirilmiştir. TBK 520. maddede düzenlendiği üzere,adi ortaklığın bütün ortakların katılımı ile kurulduğu,müşterek amaç etrafında toplanıldığı ve bu amaç için iradelerin birleştiği ve hukuki sonucun bu şekilde doğduğu, kararların bütün şeriklerin ittifakı ile alınacağına ilişkin düzenleme de dikkate alındığında ;TBK 633. maddede sayılan hususlar dışında , ortaklıktan çıkarma hususunun adi ortaklık açısından mümkün olmadığı ,koşulları varsa adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin istenebileceği sonucunu doğurmaktadır. Bu sebeplerle ,verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından ,davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 5.122.80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın BOZULMASINA ilişkin olarak Daireden verilen 28.05.2013 gün ve 2013/159-9939 E.K. sayılı ilamın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak isteminin fesih ve tasfiyeyi de kapsadığı gözetilerek yeniden alınacak rapora göre tasfiyeye de karar verilmesi gerektiğinden ve karar düzeltme nedeni olarak ileri sürülen diğer yönler düzeltilmesi istenilen Daire kararında gerekçesi gösterilmek suretiyle karşılanmıştır. Daire kararı dosya içeriğine usul ve Kanuna uygun bulunmaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 440. maddesi gereğince REDDİNE, aynı kanunun 442.maddesi hükmünce 226,00 TL para cezasının ve peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 1,95 TL red harcının karar düzeltme isteğinde bulunan davacıdan alınmasına, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, 14.Hukuk Dairesinin davanın adi ortaklıktan kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle dairemize gönderilmiş olup; mahkemece adi ortaklık ile değerlendirme yapılmadığından; Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesi K A R A R Asıl dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali, birleşen dava ise; iddianın ileri sürülüş şekli ve istinaf mahkemesinin kabulüne göre adi ortaklık hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, asıl dava 5.000,00 TL yönünden, birleşen dava ise 151.200,00 TL yönünden kısmen kabul edilmiş, hüküm asıl davanın davalısı ve birleşen davanın davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada, temyize konu edilen miktar temyiz inceleme sınırının altındadır. Bu durumda, adi ortaklıktan kaynaklanan birleşen davada esasa yönelik temyiz incelemesi yapılması gerektiğinden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, adi ortaklıktan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                KARAR Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Mahkemece, kefâlete ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle verilen kararın temyizi üzerine Dairemizce uyuşmazlığın çözümünde adi ortaklığa ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş; mahkemece bozmaya uyularak yeniden yargılama üzerine değişen hukuki nitelik dikkate alınarak, adi ortaklığa ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Daireleri arasında işbölümünün "Ortak Hükümler" başlıklı B bölümünün 3.fıkrası gereğince, hukuki nitelendirmenin yanlışlığı nedeniyle bozulan davada, bozmaya uyularak, değişen hukuki nitelendirme dikkate alınarak verilen kararı temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bozma öncesi aldırılan raporlarda; davacının adi ortaklıktan 428.271,46 TL alacaklı olduğunun bildirildiği ve alacağın para borcu olması nedeni ile adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle her birine karşı dava açılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce 2011/293 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yapılan sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2020/5014 esas ve 2021/4239 karar sayılı 29/04/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamına göre ''Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağının adi ortaklık adına yapılan ödemeler olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

                    Bozma öncesi aldırılan raporlarda; davacının adi ortaklıktan 428.271,46 TL alacaklı olduğunun bildirildiği ve alacağın para borcu olması nedeni ile adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle her birine karşı dava açılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce 2011/293 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yapılan sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2020/5014 esas ve 2021/4239 karar sayılı 29/04/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamına göre ''Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağının adi ortaklık adına yapılan ödemeler olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu