WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 10.07.2012 ve 14.07.2012 tarihli sözleşmelerle toplam 195.000 TL ödediği, davalılar arasında 15.05.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin bulunduğu, ortaklık amaç ve konusunun taşınmazlar üzerindeki projeyi gerçekleştirmek olduğu, dava konusu sözleşmelerin 15.05.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinden sonra düzenlendiği, bu nedenle adi ortaklığı oluşturan tüm davalıların yapılan sözleşmeler nedeniyle sorumlu oldukları, adi ortaklık sözleşmesinde ortaklığın tek imza ile temsil edilebileceğinin kararlaştırıldığı, denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanan bedele hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    Davacı adi ortaklığın tasfiyesini istememekte, ortaklığın 2001 yılında sona erdirildiğini, taşınmazlardaki hissesinin verilmediğini ileri sürmektedir. Bu noktada çözülmesi gereken uyuşmazlık davaya konu taşınmazların taraflar arasındaki sona erdirilen adi ortaklığa ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dinlenen tanık anlatımlarından davaya konu taşınmazların adi ortaklık içinde satın alındığı ve ortaklığa ait olduğu ispatlanamamıştır. Bu halde, davacının bu iddiasına ispatlayamadığı anlaşılmakla taşınmazlara yönelik davanın reddine, diğer taleplere yönelik davadan ise feragat edilmiş olduğundan feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından uyuşmazlığın hata ve hile yanıltma sebebine dayalı tapu iptali ve ve tescil, ecrimisil ve alacak davası olarak nitelendirilerek karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....

    olmamalarına rağmen alacaklı müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, kötü niyetli olarak borca itiraz ettiklerini, ancak davalılar tarafından yapılan itirazın yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, noterlikçe düzenlenen taahhütname ve ihtarnameye bakıldığı zaman davalıların iddialarının gerçek dışı olduğunun açık bir şekilde anlaşılacağını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu düşünülse dahi mahkemece yapılması gereken adi ortaklık sözleşmesinin sona erdirilmesi hususunda açılan davada bu durumun bekletici mesele olarak kabul edilmesi ve ortaklığın sona erdirilmesi için taraflarına süre verilmesi gerekirken davanın reddine karar vermesinin açık bir şekilde usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalarının konusunun davalıların müvekkilini aldatarak müvekkilinden almış oldukları parayı geri alabilmek için davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğunu...

    Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nın 200/1 maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....

    VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : ADİ ORTAKLIK-TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : DAVALI VEKİLİ KARAR TARİHİ : 22/02/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH :22/02/2023 Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü: TALEP: Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. MAHKEME KARARI:Mahkemece, 03/10/2022 tarihli ek kararı ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/06/2022 tarih, 2022/275 E. sayılı ek kararına "5-Davalı vekiline vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına" ibaresi eklenmek suretiyle tamamlanmasına karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiştir....

      Her ne kadar davalılar T9, T10 ve T14 hakkında da dava açılmış ise de; bu davalıların adi ortaklık sözleşmesinin tarafı olmadıkları, dolayısıyla pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşıldığından haklarında açılan davanın pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1- d, 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Davacı T3'nun davalı T11 hakkında açtığı adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacak davası bakımından ise; dava dilekçesi ekindeki adi ortaklık sözleşmesine göre ortaklığın davacı T3 ile davalı T11 arasında kurulduğu, zaten dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında davacılar vekilinin 01/11/2018 tarihli adi ortaklık sözleşmesi gereğince davalılara yapılan ödemenin tahsilinin talep edildiği, dolayısıyla davanın dava dilekçesi ekindeki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

      Noterliği'nin 03/05/2017 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile müvekkili ile davalının adi ortaklık kurduğunu, ortaklık sözleşmesi gereği ortaklardan herhangi birinin tek başına hakedişi talep edemeyeceğini, alacağı kendi adına dava ve takip edemeyeceğini, takibe dayanak gösterilen faturanın alacaklısının ... ... adi ortaklığı, borçlusunun ise ... + ... ortaklığı olduğunu, davalının alacaklı sıfatı olmadığı gibi müvekkilinin de borçlu sıfatı olmadığını, müvekkilinin davaya konu alacağın alacaklısı, adi ortaklığın ortağı olduğunu, davalı şirketin adi ortaklığı temsilen takip açabilmesi için müvekkili şirketin muvafakatini alması gerektiğini, takip konusu alacağın dayanağı fatura ve işlemlerde müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığı gibi müvekkilinin hakediş ve fatura alacaklısı olduğunu belirterek öncelikle ... ......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.07.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleşen davada davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 29.07.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 30.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle tayin olunan 14.04.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ve karşı taraf davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

          Noterliğinin 17/07/1987 tarih ve 11852 yevmiye nolu sözleşme düzenlendiklerini, tarafların taşınmaz sözleşmesinde paylaşıldığı şekilde kendilerine ait olacağı kararlaştırılan taşınmazların sözleşme tarihinden itibaren kullanmaya başladıkları ve zilyetliklerinin devam ettiğini, davalıların taksim sözleşmesi gereği müvekkil ve müvekkillerinin murisine ait olan parselleri tapuda devretmek istemediklerini belirterek dava açtıklarını, davanın Miras Taksim Sözleşmesinden Kaynaklı Tapu İptali ve Tescili davası olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25.06.2020 tarih ve 564 sayılı kararı ile düzenlenen Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün 5.Hukuk Dairesinin görevlerini belirleyen 1....

          Davalı ..., davalı ..., davalı ..., davalı ... ayrı ayrı vermiş oldukları cevap dilekçesinde özetle; davacının arsa maliklerine karşı açmış olduğu davada haksız olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin diğer tarafı olan şirketle davacı şirket arasındaki ortaklık ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıkta taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş, davanın reddini istemişlerdir. GEREKÇE :Dava, adi ortaklık ve Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıldığı Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzi edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu