Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ATM'de 2017/1244 esas sayılı dosyada Adi Ortaklığın Fesih ve tasfiyesi için dava açıldığı ,derdest olduğu bilgi ve beyanlardan anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre ,adi ortaklık kurulurken temsilci olarak atanan ...ün davalı şirket ortakğı iken,sonradan hisselerini ...a devrettiği,bu kişinin davalı şirketin hakim ortağı olduğu anlaşılmıştır....

    Dava, taraflar arasında adi ortaklık olup olmadığı, varsa ne şekilde oluştuğu, tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, adi ortaklığın fesih ve tasfiye şartları davalıların pasif husumetleri olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalılardan ... ile sözlü olarak kurulan bir adi ortaklık olduğunu iddia ederek bu adi ortaklığın tasfiyesi için davalının tek ortağı olduğu diğer davalı şirketin mal varlığının tespiti ve adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin yapılmasını talep etmektedir. Dosya kapsamına göre; davacı ....----davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında her iki tarafın tacir olmadığı ve bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkil şirket ile borçlu Cenk Cengiz İnşaat arasında Aydın ili Didim ilçesinde yapılmış olan inşaat işinde adi ortaklık kurulduğunu, ortaklığın Marka Mühendislik Cenk Cengiz İnşaat Adi ortaklığı olduğunu, borçlu olan Cenk Cengiz İnşaat yetkilisi Cengiz Kızıldağ'ın da bu icra dosyasında borçlu olup takibe konu olan senette kefil olarak göründüğünü, müvekkili firma Marka Mühendislik ile Cenk Cengiz İnşaat adi ortaklığının kaşesinde bulunan imzanın Cengiz KIZILDAĞ'a ait olduğunu, müvekkili olduğu firmanın yetkilisinin imzasının bulunmadığını, adi ortaklığın senet düzenleme tarihinde şirketin borçlandırıcı işlemlerinde çift imza ile temsil olduğunun adi ortaklık karar defteri ile sabit olduğunu ileri sürerek borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , ortaklığın her iki ortağın imzası ile temsil edilebileceğini, sundukları Didim 2....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava adi ortaklığın tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti olmadığından bahisle adi ortaklık aleyhine yapılan takibin iptali istemine ilişkindir. Manisa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2020/5811 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Doğa Sigorta A.Ş vekili tarafından borçlu İzmir İnşaat Adi Ortaklığı aleyhine 17.700,74 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile ilamsız takip yapıldığı, adi ortaklık adına çıkartılan ödeme emrinin 20/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibe İzmir İnşaat Adi Ortaklığını oluşturan Atlas T1 A.Ş. Ve Kalyon İnş. San. Ve Tic. A.Ş. Vekili tarafından 27/11/2020 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Adi ortaklığa ilişkin dava ve takiplerde, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Ancak, dava ya da takibin konusu para ise, ortaklar bu borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından, ortaklar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı sözkonusudur....

      İlk derece mahkemesince, davalı tarafından iddia edilen adi ortaklık ilişkisi ve takip konusu alacağın adi ortaklık nedeni ile yapılan ödemelere ilişkin olduğunun ispatlaması gerektiği, davacı tarafından adi ortaklık ilişkisinin varlığının kabul edilmediği, davalı tarafından bu konuda yazılı delil bildirilmediği, yemin deliline de dayanılmadığı, bu nedenle adi ortaklık ilişkisinin ispatlanmadığı, davalı şirket tarafından 15.000,00 TL'nin adi ortaklık nedeni ile davacı hesabına yatırıldığının ispatlanamadığı, yine ödeme aracı olan çekin bedeli tahsil edilmeden keşidecisine iadesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir....

        Takibin borçlusunun adi ortaklık olup; bu husus alacaklı tarafında kabulundedir. Takip talebinde adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin adının yazılı olması bir başka deyişle adi ortaklığı oluşturan ortakların borçlu olarak gösterilmesi gerekmektedir. Aksi halde geçerli bir takipten söz edilemez. Yukarıda belirtilen zorunluluğa riayet edilmeksizin takipte borçlu olarak, adi ortaklığın gösterildiği, usulüne uygun şekilde, adi ortaklığı ortakları başlığı altında adi ortaklığı oluşturan tüm ortakların ayrı ayrı gösterilmediği, ödeme emrinin de bu takip talebine göre adi ortaklık hakkında düzenlendiği ve bu adi ortağa tebliğ edildiği görülmektedir. Bu şekilde başlatılan takip geçerli bir takip değildir ( Yargıtay 12 HD 2018/15716 E 2019/17750 K, Yargıtay 12 HD 2017/5737 Esas 2018/10336 Karar)....

        Şti. olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Bu sebeple davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan tüm ortakları davalı olarak göstermesi, dava dilekçesinin tebliği ve delillerin bildirilmesi için süre verilmeli ve taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmelidir. Tüzel kişiliği olmadığı halde, adi ortaklık adına davetiye çıkartılması, dosyada taraf teşkili sağlanamadan işin esasına girilerek adi ortaklık aleyhine hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harçtan muaf olmasına rağmen davalı Bakanlığa harç yükletilmesi ayrı bir bozma sebebidir. 3-Ayrıca karar başlığında tüzel kişiliği bulunmayan ......

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, dava adi ortaklığın tasfiyesi talebine ilişkin olsa da davanın konusuz olduğunu, davalıların kurmuş oldukları adi ortaklığa ilişkin hukuki birlikteliğin daha önceden tasfiye edildiğini, davalılar arasında adi ortaklığa ilişkin hukuki ilişkinin tekrar tasfiye edilmesinin yasal olarak imkan dahilinde olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, davalılar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesinin mümkün olup olmadığı, eğer mümkün ise sona eren bu ortaklık nedeni ile davalıların adi ortaklıktan alacak ya da borçlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Adi ortaklık; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK md 620/1)....

            Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır." olarak tanımlanmış; 638.maddesinin son fıkrasında ise, "Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar." düzenlemesine yer verilmiştir. Katma değer vergisi uygulaması bakımından işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından katma değer vergisi mükellefi adi ortaklık olacak, katma değer vergisi beyannamesi ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir. Adi ortaklıklar aynı zamanda Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen bütün yükümlülükleri yerine getirmek zorundadırlar....

              Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nın 200.(HUMK m.288 ve 289.) maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu