Adi Ortaklığı aleyhine açıldığı bozma kararı öncesinde tüm tebilgatların adi ortaklığa yapıldığı, hükmün de adi ortaklık aleyhine verildiği, bozma kararından sonra da tüm tebligatların adi ortaklığa yapıldığı, gerekçeli karar başlığından davalı olarak adi ortaklığın gösterildiği ancak hüküm kısmında "davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline" şeklinde karar verildiği görülmüştür. Yukarıda belirtilen hükümler ve yapılan açıklamalara göre; adi ortaklığı oluşturan şirketlere dava dilekçesi ayrı ayrı tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamanın sonuçlandırılması ve kararda ortak girişimi oluşturan şirketlerin her birinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, dava dilekçesi ortak girişimi oluşturan şirketlere ayrı ayrı tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlanmalı, vekillerle ilgili vekaletname veya tevkil belgeleri tamamlatılmalı ve hükümde ortak girişimi oluşturan şirketler ayrı ayrı gösterilmelidir....
İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin muhatabı olarak adi ortaklık gösterilmiş ise de; adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olmadığı, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından haciz ihbarnamesi gönderilemez. Taraf ehliyetine ilişkin bu durum kamu düzeni ile ilgili olup, re’sen dikkate alınmalıdır. Ayrıca bu hususu adi ortaklığı oluşturan ortaklardan herbiri şikayet konusu yapabilir. Bu nedenlerle adi ortaklığa İİK'nun 89. maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesi yok hükmündedir. Ancak yine adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından adi ortaklık adına dava da açılamaz. Husumet hususu makemece re'sen dikkate alınarak karar verilir. Bu durumda mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Adi Ortaklık olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Eldeki davada, davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/5. maddesi uyarınca, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır. Bu sebeple davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan şirketlere tebligat yapılması için süre verilmeli bu şekilde taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmelidir. Tüzel kişiliği olmadığı halde, adi ortaklık adına davetiye çıkartılması, dosyada taraf teşkili sağlanamadan işin esasına girilerek adi ortaklık aleyhine hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
nin şirket müdürü olduğu, buna göre davacı şirket ile dava dışı şirket arasında kurulan adi ortaklığın her iki şirketin de müdürleri tarafından atacakları münferit imza ile temsil ve ilzam edileceğinin kararlaştırıldığı, adi ortaklık sözleşmesinde davacı ...i.'...
O hâlde adi ortaklığın borcu nedeniyle ortaklar müteselsilen sorumlu oldukları ve ortaklığın mal varlığı elbirliğiyle idare edildiğine göre, birlikte sorumluluk gereği adi ortaklığın borcu nedeniyle adi ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabilir ve alacaklı tarafından ortaklığın mal varlığından tahsilat yapılabilir. Diğer yandan adi ortaklığın kuruluş sözleşmesine göre yaptığı ticari faaliyet sonucu doğan hak ve alacaklar ile borçlar adi ortaklığa aittir. Bu borçlardan bir kısmının nizasız ödenmesi, henüz ödenmemiş olan ve nizalı hâle gelen adi ortaklık borçları arasında eşitlik yaratır. Ayrıca nizasız ödeme, adi ortaklık tasfiye edilmeden yapıldığından adi ortaklığın borcunun ortakların şahsi borcu olarak nitelendirilmesine imkân vermez. TBK'nın 638. maddesindeki düzenleme ortakların, ortaklık dışında oluşan şahsi borçları için olup ortaklık borçları için uygulama olanağı bulunmamaktadır.”...
Davacı adi ortak şirket tarafından, davalı adi ortak şirket ile (sonradan ... şahıs işletmesi olmuştur) aralarındaki adi ortaklık sözleşmesine dayalı olarak ve doğrudan adi ortaklığın uğradığı (davalı tarafça uğratıldığı iddia edilen) zarardan dolayı, öncelikle bu zararın davalı taraftan tazmini ile taraflar arasındaki adi ortaklığa ödenmesine karar verilmesini istemesi ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası içerisinde de gider ve borçlar ile tarafların koydukları avansların mahsubundan sonra kalan bedelden davacı payına düşen kısmın davacıya ödenmesi gerekirken, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası dışında, adi ortaklığın uğradığı zarardan doğan tazminatın doğrudan davacı adi ortağa ödenmesinin istenemeyeceği, bu hususun 6098 s. TBK'nin 643. maddesine de aykırı olduğu, davacı adi ortak şirketin bu talebe ilişkin olarak aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bu talebin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi de sayılamayacağı çünkü, bu talepten açılmış Mahkememizin ......
Tüm dosya içeriği ve delillerin, taraflara ve dava dışı "........" adi ortaklığa ait ticari defter kayıt ve belgeler, özellikle bilirkişi raporunun değerlendirilmesi sonucunda: "........" adi ortaklık sözleşmesinin ........ tarihinden başlamak üzere........ yıl süreli olduğu, İ........ yevmiye sayılı düzeltme beyannamesi ile adi ortaklığın süresinin ........tarihine kadar uzatıldığı, dava ve takip dayanağı ................................ tutarlı faturaların davacının ve dava dışı adi ortaklığın defterlerinde işli olduğu, faturaların adi ortaklık adına düzenlendiği, fatura adresinin "........i" adresi olduğu, faturaların altında "depo sorumlusu........" şeklinde el yazısı ile yazı ve imzanın bulunduğu, mevcut yapı ruhsatlarındaki ruhsat sahibi ve adresin faturalardaki adres ile aynı adres olduğu, Davacının defterlerinde dava dışı adi ortaklıktan ........ yılı sonu itibariyle ........TL alacaklı göründüğü, adi ortaklığın defterlerinde ise ........ tarihli sulh-ibra protokolü ile.........
Dava İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince adi ortaklığı oluşturan 3. kişi şirket ortak tarafından açılan istihkak iddiasına ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 702/4. hükmü gereğince adi ortaklıkta, ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını isteyebilir. Adi ortaklık sözleşmesinde aksine kayıt yoksa, adi ortaklık elbirliği mülkiyeti kuralına bağlıdır. Ortaklar adi ortaklığın amacına ulaşması için ortaklığa özgülenen mallar üzerinde elbirliği mülkiyeti kuralına göre maliktir. Bu mülkiyette ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. (TMK 701/2) Adi ortaklığı oluşturan ortağın, ortakların kişisel alacaklıları ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramaz. Alacaklılar ortağın kar alacağı, ücret, faiz, avanc alacağı ve tasfiye payını haczettirebilir. Somut olayda, davacı 3. kişi şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında, ... 35....
Dava İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince adi ortaklığı oluşturan 3. kişi şirket ortak tarafından açılan istihkak iddiasına ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 702/4. hükmü gereğince adi ortaklıkta, ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını isteyebilir. Adi ortaklık sözleşmesinde aksine kayıt yoksa, adi ortaklık elbirliği mülkiyeti kuralına bağlıdır. Ortaklar adi ortaklığın amacına ulaşması için ortaklığa özgülenen mallar üzerinde elbirliği mülkiyeti kuralına göre maliktir. Bu mülkiyette ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. (TMK'701/2) Adi ortaklığı oluşturan ortağın, ortakların kişisel alacaklıları ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramaz. Alacaklılar ortağın kar alacağı, ücret faiz, avans alacağı ve tasfiye payını haczettirebilir. Somut olayda, davacı 3. kişi şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında ... 35....
Şirketi arasında olduğunu, diğer davalı ile yaptıkları iş ortaklığı gereği müvekkilinin akaryakıt temin ettiğini, diğer davalının ise yüklendiği işin bir kısmını davacıya yaptırdığını, adi ortaklığı temsilen veya adi ortaklık nam ve hesabına sözleşmenin yapılmadığını, buna ilişkin davalı ...'a verilmiş bir yetki ve icazet bulunmadığını, davalılar arasındaki sözleşmeye göre ortaklığı sorumluluk altına sokacak her türlü hukuki işlem ve eylemde ortakların müşterek imzalarının bulunması gerektiğini, ortaklık adına kesilen faturayı kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davalıların oluşturduğu iş ortaklı ile Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü arasında ... ihale numaralı, 15/06/2011 tarihli ......