WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu durumda adi ortaklığı oluşturan tüm kişiler taraf gösterilerek dava açılması gerekir. Bu husus dava şartına ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilerek diğer adi ortağı davaya dahil edip taraf teşkilinin sağlanması için davacı tarafa kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29.04.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava alacak davası olup, alacağın dayanağı olan borç ve faturalar adi ortaklığa aittir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır....

    Tasfiye payının haczi için ortakların muvafakatı gerekmediği gibi adi ortaklık sözleşmesindeki ortakların işin bitimine kadar ortaklıktan ayrılamayacaklarına ilişkin kararlaştırma ancak ortaklar arasında hüküm ifade eder. Yasal koşullar oluştuğunda 3.kişi dahi ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebirler. Bu bağlamda borçlu ortağın tasfiye payına haciz konulabilir. Bir ortağın tasfiye payına haciz konulması ise, BK'nun 535/3. maddesine göre adi ortaklığın fesih ve tasfiye sebebidir. Somut olayda adi ortaklığın ortağı ... Ltd. Şti. hakkında icra takibi yapılıp kesinleştiği ve tasfiye payı üzerine yöntemine uygun cebri icra vukuu bulduğuna göre, davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin istemesinin yasal koşulları oluşmuştur. Mahkemece BK'nun 538-540. maddeleri gözetilerek adi ortaklığın feshi ile tasfiyesini yapması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Taraflar arasında davacının %50 ortak olduğu T1 ve T4 Adi Ortaklığı adıyla 24.10.2014 tarihinde Konya 9.Noterliği'nin 24.10.2014 tarih ve 34050 yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile ortaklık kurulduğu, sözleşmenin 5. Maddesi ile ortaklığın süresinin 24/10/2014 tarihinden başlamak üzere 5 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 13. Maddesine göre adi ortaklığın münferiden davalı T4 tarafından temsil edileceğinin kabul edildiği, tarafların bir araya gelerek 07/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile adi ortaklığı feshettiklerine ilişkin sözleşme yaptıkları, akabinde 10/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile yeni bir sözleşme yaptıkları ve sözleşmenin 7....

      nin, Selçuklu Belediye Başkanlığı'nca ihaleye çıkarılan Selçuklu Kongre Merkezi yapım işi için adi ortaklık kurduklarını ve ihalenin bu ortaklıkça alındığını, alacağın tahsili için icra müdürlüğünce Konya Selçuklu Belediye Başkanlığı'na İİK'nun 89/1. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesinin gönderildiğini ve adi ortaklığa ait hak ve alacaklara haciz konulduğunu, ancak adi ortaklığın tüzel kişiliği olmaması nedeniyle yapılan haciz işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, haciz işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, takip konusu senette adi ortaklığın borçlu olması nedeniyle adi ortaklığın malvarlığına haciz konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin kârına iştirak hakkına sahip olduğundan ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kâr payını haczettirebilirler....

        Dosya içinde bulunan tarihsiz belge başlıklı muvafakatnamede davalı ...’nin R. ... tarafından yapılan satışlara muvafakat ettiği beyan edilmiştir. ... ... ile R. ... arasında kurulan adi ortaklığın 10.01.2004 tarihinde sona erdirilmesine rağmen 05.10.2004 tarihli arsa sahipleri ile yapılan ek sözleşmede kararlaştırılan edimlerden davalı ... ...’ın da sorumlu olduğu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/617 Esas, 2012/93 Karar sayılı ilamını onayan ... 23. Hukuk Dairesince kabul edilmiştir. Hal böyle olunca adi ortaklık tarafından imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taahhüt altına giren adi ortakların 3. kişilere karşı sözleşme sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir. Adi ortaklar yaptıkları işler nedeniyle 3. kişilere karşı müştereken sorumludurlar. Adi ortaklık sözleşmesinin 10.01.2014 tarihinde feshedilmiş olması adi ortakların iç ilişkisi açısından sonuç doğurur. 3. kişilerin bu fesihten etkilenmeleri mümkün değildir....

          İş ortaklıkları da özel hukuk açısından esas itibariyle Borçlar Kanununun 620 ve müteakip maddelerindeki hükümlere tabi bir adi ortaklık olup tüzel kişilikleri olmadığından taraf ehliyeti yoktur, ancak davalı borçlu olarak gösterilen ortaklar avukata ayrı ayrı vekâletname vererek davaya yanıt verip husumeti kabul etmişse davanın iş ortaklığını meydana getiren şirketlere karşı açıldığının kabul edilmesi gerekir Dava konusu somut olayda davalı borçlu adi ortaklığa karşı takip yapılmış, adi ortaklık ve adi ortaklığı oluşturan davalılardan vekilinin aynı vekil olduğu ve takibe adi ortaklık adına bu vekilin itiraz ettiği anlaşılmıştır. Eldeki itirazın iptâli davasının da adi ortaklığa karşı açıldığı, yargılama sırasında mahkemece adi ortaklığı oluşturan şirketlere tebligat çıkarıldığı, bu şirketlerden.'...

            Bahse konu haciz ihbarnamelerinde her ne kadar borçlu olarak Sedat Maydo gösterilmiş ise de alacağın 2013/160881 ihale kayıt numaralı ihale alacağından kaynaklandığı, SGK İl Müdürlüğünün 27.08.2014 tarihli yazısında ise, bahse konu alacağın adi ortaklığın almış olduğu ihaleye istinaden doğduğu, borçlu Sedat Maydo’nun ortaklık oranında doğan hak edişlerine haciz kaydının işlendiği belirtilmiştir. Adi ortaklıklarda, ortakların borçlarından dolayı takip yapılması halinde, ortağın ancak kar payı veya tasfiye payına haciz konulması mümkün olup, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konulamaz. Adi ortaklığın ortaklarından olan borçlunun, adi ortaklık yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından adi ortaklığın alacağına yönelik şikayette hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir....

              Taraflar dava dışı arsa sahipleri ile yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmeleri adi ortaklığın konusu olup, yaptıkları inşaatlardan alacakları taşınmazlar da adi ortaklığın malvarlığı arasındadır. Davalı tarafından davacının adi ortaklığın malvarlığını kendi şirketine geçirmeye başladığı, bir kısmını da sattığı gerekçesi İle davacı ve dava dışı arsa sahiplerine karşı tapu iptali ve tescil davası açtığı, davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için öncelikle adi ortaklığın malvarlığının tespiti gerekir. Bu malvarlığı tespit edildikten sonra az yukarıda izah edilen şekilde tarafların anlaşamamaları üzerine fesih ve tasfiyenin mahkemece yapılması gerekir. Fesih ve tasfiye ileride atanacak tasfiye memuru eliyle yapılmasına karar verilemez....

                Birden çok kişinin adi şirket şeklinde bir ticarî işletme işletmesi halinde tacir sıfatı adi ortaklığa değil onu oluşturan adi ortaklara ait olacaktır. Hukukumuzda ortağı tacir olabilen "tek şirket" adi şirkettir. Bir ticari işletmenin adi ortaklık altında işletilmesi halinde ise tacir sıfatı adi ortaklığa değil onu oluşturan adi ortaklara ait olacaktır. Çünkü adi şirket ortakları bir ticari işletmeyi hem kendi adlarına hem de diğer ortaklar adına işletmektedirler. Bu adi şirketin temelidir. Ortaklar -aksine bir anlaşma yoksa- muameleleri hem kendi adlarına, hem de diğer ortaklar adına yaparlar. Bu durumda ortaklar TTK 12/1. maddesi uyarınca tacir sıfatını kazanırlar. (Sabih Arkan, Ticari İşletme Hukuku, 6. Baskı, 2001, s. 108, 109; Reha Poroy, Hamdi Yasaman, Ticari İşletme Hukuku, 15 Baskı, 2015, s. 131; Yargıtay 11....

                Marmara Gemlik Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup davalı şirketin tür değişikliği bulunup bulunmadığı hususunun araştırılarak var ise değişikliğe ilişkin ticari sicil kayıtlarının dosyaya eklenmesi aksi halde hükmü davalı ... ve İhracat Adi ... Şirketi( ... Pazarlama Ve İhracat Adi Komandit Şirketi ... ve Ortağı) adına temyiz eden Av. ... ’ya meşruhatlı davetiye tebliği ile davalı ... ve İhracat Adi Komandit Şirketi( ... Pazarlama ve İhracat Adi Komandit Şirketi ... ve Ortağı)’ne ait vekaletnamenin veya bu şirketin vekili Av. ... tarafından verilmiş bir yetki belgesinin 7 gün içinde ibraz edilmesinin ihtar edilerek sonucuna göre dava dosyasının yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu