İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı ... arasında % 50 hisse oranında adi ortaklık kurulduğunu, sonrasında davalı ...'ın da ortaklığa katıldığını, tarafların anlaşmaları neticesinde 18/04/2022 tarihinde adi ortaklığın sonlandırıldığını, protokolde yer alan bir kısım edimlerin yerine getirildiğini, ancak diğer edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle protokolün ihlal edildiğini, adi ortaklığa tedbiren kayyım atanmasına, ortaklığa ait tüm varlıkların 1/2 oranında pay edilerek ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep edilmiş, tedbir talebinde ise; davacı ile davalı ...'ın dava dışı ... İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin ortakları ve ayrı ayrı tek başına temsile yetkili temsilcisi olduklarını, davalı ...'ın taraflar arasında düzenlenen protokol kapsamında davacıya ait olduğu kararlaştırılan ......
in adi ortaklı için ödemiş olduğu toplam giderlerin 18.547.600,62 TL, davalı şirketin adi ortaklık için ödemiş olduğu toplam giderin 4.437.079,91 TL her iki ortağın yapmış olduğu toplam giderin 22.984.680,53 TL olarak hesaplandığını, sözleşmenin 5.1 maddesi gereğince tarafların hisselerine düşen olması gereken katılım payları; Davacı için 22.984.680,53 TL X 0,51 = 11.722.187,07 TL Davalı için 22.984.680,53 TL X 0,49 = 11.262.493,45 TL olduğunu, ... şirketinin adi ortaklığa ödemiş olduğu 4.437.079,91 TL ödemesi gereken 11.262.493,45 TL'den çıkartıldığında 6.825.413,49 TL adi ortaklık adına ödeme yapması gerektiği, bu miktarda davacıya borçlu olduğunu, 1.800.000,00 USD bedelli senetlerin adi ortaklık için verildiği kabul edilir ise; Davalı ... şirketinin bu durumda adi ortaklık için yapmış olduğu ödemelerin 4.437.079,91 TL ile bonoların miktarı olan 4.298.200,00 TL toplamının 8.735.279,91 TL olduğunu, bu miktarın yapılan toplam harcamadan davalı payına düşen 11.262.493,45 TL'den...
Davalı vekili, taraflar arasında adi ortaklığın mevcut olmadığını, tarafların 3 ortaklı limitet şirket kurduklarını, bu nedenle asıl davanın reddini, karşı dava olarak da, davacının limited şirketin feshini istemiş olması nedeniyle şirketin devamı açısından davacının şirketten ihracını talep etmiştir....
Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşme ve banka dekotlarına göre daire satış bedelinin SCS Sağlam Şirketi’nin banka hesabına yatırılmış olduğunu, sözleşmede diğer davalı şirketlerin (Bahaş Aş ve Sentez A.Ş) ve Adi Ortaklığın adının geçmediğini, davalı şirketlerin kendi aralarında 30.05.2012 tarihili Adi Ortaklık sözleşmesi imzalayarak Esenyurt 1440 ada 15 parselde dava dışı arsa sahiplerine ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak üzere bir adi ortaklık kurduklarını, adi ortaklı sözlşemesinin 8.maddesinin "Adi ortaklığın üç imza ile en geniş şekilde temsil edileceği, ortaklığı borç altına sokacak işlerde ve diğer her türlü sözleşmelerde yönetim kurulundaki her üç ortağın temsilcisinin atacağı üç imza ile temsil edileceği" hükmünün yer aldığını, davacının, davalı SCS şirketi ile Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin 18.05.2012 tarihinde imzaladığını, davalı müvekkil şirketin iradesi dışında yapılmış olan bu satış işleminin müvekkilini bağlamadığını, davacı ile davalı...
nin iki ortaklı şirket olduğu, her iki şirketin temsilcilerinin 20.04.2007 tarihli protokolde yer aldığı, bu nedenle bu protokolün her iki şirketi de bağladığı, sözleşme kapsamında davalının 550.000,00 TL ödeme yapmasının kararlaştırıldığı, davacıya bu ödemenin yapıldığının her iki tarafça kabul edildiği, sözleşmeye göre yükleme boşaltmadan dolayı davacının alacağının olduğu, davacıya yapılan bir kısım ödemelerin olduğu, ancak borcun tamamen ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 1.206.689,79 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
tespiti yapılmadan, adi ortaklığa dair tanıklıklar dinlenilmeden incelenmeden, belgelere yönelik olarak araştırmalar yapılmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür....
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 14.06.2012 tarihli Adi Ortaklık sözleşmesi akdedildiği, bahse konu taşınmazda, arsa sahipleri ile müvekkil davacının firması Hacısalihoğlu İnşaat arasında öncesinden Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalanmış olup, iş bu adi ortaklık sözleşmesine neticesinde müvekkilinin bu sözleşmeden vazgeçip, arsa sahipleri ile Ümran Yapı arasında sözleşme imzalanmasını temin ettiği, bir bakıma iş bu adi ortaklık sözleşmesine güvenerek elindeki işi Davalı Ümran Yapı'ya teslim etmiş olduğu, bunun karşılığında da müvekkiline, bahse konu taşınmazda yapılacak inşaatın %2 hissesi ve Ümran Yapının elde edeceği karın %27'si ödenecek olduğu, müvekkilinin sözleşme konusu edimlerini yerine getirdiği ve davalılar ile arsa sahipleri arasında Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiği, buna karşılık olarak da %27 karın (yaklaşık olarak $ 1.500.000,00 USD belirlenmiştir) ilk taksiti olan $ 500.000,00 USD müvekkiline ödendiği, mevcut durumda...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/867 Esas KARAR NO : 2020/726 TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) TALEP TARİHİ : 28/09/2018 KARAR TARİHİ : 17/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Konkordato talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin paslanmaz çelik sac ithalatı ve yurt içine satış sektöründe faaliyet gösterdiğini, tek ortaklı olduğunu, şirketin mâliki bulunduğu arsada fabrika binası yapmaya başladığını, anılan inşaat nedeni ile ... 2....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflardan başka ortağı bulunmayan, iki ortaklı Erdem Un San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin, mahkemenin karar başlığnda davalı olarak gösterilmemesinin, iki ortaklı bulunan şirketin diğer ortağı olan ...'a, şirketi temsilen husumet yönetilmiş olması nedeniyle, mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hatadan kaynaklanmasına göre ve mahkemece hükmedilen yargılama giderinin şirketten tahsilinin tabii bulunmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,... TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmede, T4 vizyon ve misyonuna uygun işletilmesi ve özel Başakşehir Anaokulunun iç dizaynı ve binanın kiralanması, tadilat ve tamiratına ilişkin işlemlerin yerine getirilmesinin davalı şirketçe yerine getirileceğine ilişkin anlaşma da adi ortaklı çerçevesindeki sorumlulukların paylaşımına ilişkin olup,bu düzenlemenin sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olmasına herhangi bir etkisi sözkonusu değildir. Böylece, taraflar araısndaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu, bu hususun her iki tarafın da kabulünde olduğu, davacının sermaye ve kar payını talep ettiği,böylece bu talebin aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini içerdiği,mahkemece hatalı niteleme ile sözleşmenin franchising sözleşmesi olduğu kabul edilerek,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırıdır. Taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu,bir süre devam ettiği ve sona erdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....