Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti'nin tek ortaklı sahibi ve ticari temsilcisi olarak tanıttığını ve aralarında 13/06/2016 tarihinde Satış Sözleşmesi başlıklı ancak içerik olarak Trampa Sözleşmesi hükümleri taşıyan bir ön sözleşme akdettiklerini, bu sözleşmeye göre (davacının) kendisine ait taşınmazını 75.000 TL ipotek borcu ile davalı ...'a devredeceği, davalı ...’ın ise 30/12/2016 tarihinde 41 ada 40 parselde bulunan 8 ve 9 nolu taşınmazların mülkiyetini kendisine temlik edeceği hususlarının kararlaştırıldığını, bahsi geçen sözleşme yapıldıktan sonra davalı ...’ın kardeşi ...'ün müteahhitlik işleri yaptığını, ...'...

    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar taraflar arasında düzenlenen 12.07.2009 tarihli adi yazılı protokolde tarafların ortağı olduğu dava dışı limited şirketteki davacıya ait hisselerin davalıya devredileceği kararlaştırılmış ise de, anılan tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK hükümleri gereğince limited şirketin tek ortaklı hale gelmesinin mümkün olmaması nedeniyle davalı tarafça hissenin kendisine değil de kendisinin göstereceği kişiye devredileceğinin kabul edilmiş bulunmasına ve davalının belirtilen yasal düzenlemeye rağmen hisse devir bedelini ödemeyi kabul etmiş olmasına, protokolde imzası bulunan ve bu nedenle dinlenmeleri usulen uygun bulunan tanıkların iddiayı doğrulamasına ve hissenin davalının eşine devrini öngören 13.07.2009 tarihli ortaklar kurulu kararında da imzası bulunan davalının davada yaptığı savunmanın ve temyiz...

      Düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu, TBK M. 643 uyarınca ortaklar tarafından getirilen katılım paylarının ancak adi ortaklığın sona ermesinden, sonra tasfiye aşamasında geri verileceğinin düzenlendiği; davalının davacıya ödediği 100.000 TL katılım bedelinin adi ortaklığa katılım payı olarak verildiğinin kabulü halinde ise ancak adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında talep edilebileceği, ancak dosya kapsamındaki dava ve cevap dilekçelerinde davacı ve davalı tarafından iş ortaklığını feshedip tasfiyeye soktukları ve bu kapsamda ödenen katılım payının geri istendiğine ilişkin bir iddia ve savunmanın ise bulunmadığı, bu husustaki takdirin mahkemeye ait olduğu görüşüne varıldığı görülmüştür....

        İş Ortaklığı kurulduğunu, söz konusu adi ortaklık bir süre devam ettikten sonra müvekkilinin 15.07.2014 tarihinde adi ortaklık sözleşmesini feshettiğini, adi ortaklık feshedildikten sonra 16.07.2015 tarihinde Ankara 49. Noterliğinin 09175 numaralı hisse devir sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin ortaklıktaki sözleşmesini feshetmesi ve %50 hissesini de Şemsi ...'e devrettiğini, müvekkili ile dava dışı Şemsi ...'...

          Sunulan sicil kayıtlarına ilişkin deliller incelenmiş, şirketin birden fazla ortaklı limited şirket olduğu, yetkilisinin ise müteveffa ... olduğu görülmüştür. Davacının şirket ortağı ve yetkili ortak olan ...' ın mirasçısı olduğu, şirket adına dava açma yetkisi bulunmadığı, yargı içtihatlarında tek ortaklı limited şirketlerde mirasçıya payın ölümle geçmesi sebebiyle mirasçıların böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunduğuna ilişkin verilen kararların somut olayda şirket tek ortaklı olmadığından uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla davanın kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunmaması nedeniyle usulden reddi gerekir. Bir an için usuli eksikliklerin olmadığı düşünülse dahi davacının öne sürdüğü iddialar defterlerin yalnızca kaybolmasına ilişkin olup, kanunun aradığı yangın, su baskını gibi bir afet veya hırsızlık gibi sebepler olayda bulunmamaktadır....

            a yardımcı olduğu, bu itibarla, adi ortak sıfatı taşımayan ...'...

              Mahkemece seçilen tasfiye memurlarınca, davada iki tane adi ortak bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ve buna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın davalı T4 adına tescilli 'ENG Tekstil T4' isimli şahıs firmesi üzerinden yürütüldüğü tesbit edilmekle, davalı T4'ın da adi ortaklardan birisi olduğu ,böylece 3 ortaklı adi ortakığın mevcut olduğu anlaşılmakla ,davalı tarafın husumete ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça ,dava dilekçesinde ,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,-TL nin tahsili talebiyle dava açılmıştır.Davanın niteliği itibarıyla ,dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.Davacının talebi, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan ve gelir hesaplamaları sonucu belirlenebilecek alacak istemine ilişkin olup, davacının bu alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığı gibi, talep edilecek miktar taraflarca tartışmasız ve açıkça belirlenmemiştir....

              Şti. ile adi ortaklık kapsamında imzaladığı sözleşme döneminde işçilere bu ücretin ödendiğini iddia ve ispat edildiği, TBK'nın 164.ve 166.maddesi kapsamında adi ortaklıkta ortakların borçlardan müteselsilen sorumlu oldukları ve Türemin iddiası ve savunmasının bu dönem yönünde her iki ortak içinde geçerli olduğu nazara alındığından adi ortaklı dönemi için işçilere ilam konusu alacakların ödendiği, davacı kurumun iş mahkemesinde açılan davalarda kusuru ile ödemenin yapıldığını ispat etmediğinden mükerrer ödemeye neden olduğundan , işçiye karşı bu borçtan asıl ve alt işveren olmaları nedeniyle mütesesilen sorumlu olan davacının kusuru ile yaptığı mükkerrer ödemeyi davalı adi ortaklı dönemi yönünden davalılardan talep edemeyeceği, ancak davalı ... ve ......

                Adi Ortaklığı, Sigortalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ... Nolu 165.000,00 TL. bedelli .... Sigorta Poliçesinin düzenlendiğinin sabit olduğu, Davacının işbu Poliçeden kaynaklı olarak, 115,000,00 TL alacaklı olduğu iddiası ile Adi Ortaklılarda, Adi Ortaklığa karşı değil, Adi Ortaklığı oluşturanlara karşı takip baştatılabileceğinden, davalılar aleyhine takip başlattığı ve davalıların itirazı neticesinde huzurdaki 60.000,00 TL'ye itirazın iptali talepli davayı ikame ettiği, Davalıların ortak olduğu, ..... İnşaat & ..... İnşaat & .... Demiryolu A.Ş....

                  Adi Ortaklığı'nın çalışanı olduğunu, bu nedenle alacak talebini adi ortaklı talep etmesinin gerektiğini, davacının 30/03/2011 tarihine kadar çalışmadığını, zira Libya'daki ayaklanmanın çok daha önce gerçekleştiğini, davacının 28/02/2011 tarihinde Libya'dan deniz yoluyla 28/02/2011 tarihinde Türkiye'ye getirildiğini, davacının Türkiye'ye döndükten sonra gerek adi ortaklık nezdinde gerek müvekkili şirket nezdinde çalışmasının bulunmadığını, davacının iş akdi mücbir sebep dolayısıyla sona erdiğinden kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, ayrıca davacının bu çalışma dönemine ilişkin olarak adi ortaklıktan almış olduğu masraf ve avanslara ilişkin makbuz ve dokümanları davalı şirkete tebliğ etmediğini, bu nedenle davacının müvekkili şirkete olan borçlarının da tam olarak belirlenemediğini savunarak,davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu