Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

el koyma dosyasında depo edilen miktardan fazla hesaplanan bölümün bloke ettirilerek idarenin hazırladığı kıymet takdir raporu olmadığı nazara alınıp acele el koyma dosyasında depo edilerek ödenmesine karar verilen miktardan fazla olan bölümün karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine dair karar verilmesi istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı da nazara alınarak uygun bulunmuştur....

el koyma dosyasında depo edilen miktardan fazla hesaplanan bölümün bloke ettirilerek idarenin hazırladığı kıymet takdir raporu olmadığı nazara alınıp acele el koyma dosyasında depo edilerek ödenmesine karar verilen miktardan fazla olan bölümün karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine dair karar verilmesi istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı da nazara alınarak uygun bulunmuştur....

Ancak; Konusuz kalan davada, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduktan sonra, davacı idare tarafından, dava konusu taşınmaza 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasanın 27. maddesine göre acele el konulması ve acele el koyma bedelinin tespiti için ... 24. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2007/488 esas sayılı dosyada ödenen bedellerin de iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın, hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin çıkartılarak, yerine (Davacı idare tarafından dava konusu taşınmaza acele el koyma istemli olarak 24....

    CEVAP Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Kuzey Marmara Otoyolu proje güzergahı kapsamında yol inşaat ve emniyet sahası içerisinde kaldığından kamulaştırıldığını, taşınmaz hakkında Bakanlar Kurulunun 11.10.2016 tarihli ve 2016/9373 sayılı kararı ile hakkında acele el koyma kararı verildiğini, kamulaştırma işlemlerinin de Bakanlar Kurulu kararına istinaden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 27 nci maddesi gereğince yürütüldüğünü, 13.803,00 m² yüzölçümlü taşınmazın acele kamulaştırma bedelinin tespiti için Kocaeli 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/98 D.iş sayılı dosyasında dava açıldığını, acele kamulaştırma bedeli ödenerek acele el koyma kararı alındığını, dava dilekçesinde bahsi geçen makul sürenin el koyma kararı tarihi dikkate alındığında henüz dolmadığını, acele el koyma tarihinden itibaren faiz talep edilmişse de bu talebin yerinde olmadığını, 2942 sayılı Kanun'un 8 inci ve devam maddelerinde öngörülen uzlaşma usulü denenmeden...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/129 KARAR NO : 2021/310 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MURADİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2020/58 ESAS, 2020/283 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) KARAR : İDDİA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edenler ve bir kısım vekil edenler murisinin Toprak Tevzi Komisyonunca belirlenen 181 parsel sayılı taşınmaz zilyedi iken dava dışı EPDK'nın 2942 sayılı Yasanın 27.maddesi uyarınca acele el koyma yetkisi verilmesini talep etmesi üzerine Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/15 değişik iş sayılı dosyası ile acele el koyma yetkisi verildiğini ve 32915,48 TL olarak belirlenen acele el koyma bedelinin davalı banka şubesinde üçer aylık vadeli hesapta bloke edilmesine karar verildiğini, kadastro çalışmaları sonucu dava konusu taşınmazın vekil edenler Erkan, Cevzet, Ali ve diğer vekil edenler murisi Medeni adına 183...

      Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. lehine yapılan acele kamulaştırma nedeniyle el koyma işleminin iptalinin istenildiği, netice ve talep bölümünde de, acele kamulaştırma nedeniyle el koyma işleminin iptalinin istenildiği, dava dilekçesinin içeriğinde ise taşınmazın kamulaştırılmasında acelelik halinin bulunmadığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde düzenlenen acele kamulaştırmanın şartlarının oluşmadığı iddialarında bulunulduğu görülmüştür. Uyuşmazlıkta, taşınmaza acele el koyma sonucunu doğuracak iş ve işlemlerin, icrai nitelikte olan taşınmazın kamulaştırılmasında acelelik hali bulunduğuna ilişkin 31856 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 03.06.2022 tarih ve 5683 sayılı Cumhurbaşkanı kararı uyarınca yürütüldüğü açıktır....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2014 tarihli ve 2014/212 Esas, 2014/308 Karar sayılı ilamıyla dava konusu taşınmazın 1.645,58 m2'lik kısmına irtifak hakkı tesis edilmesi, 342,43 m2'lik kısmına pilon yeri tesis edilmesi yönünde acele el koyma kararı verildiği, taşınmazın tapusunun şerhler hanesinde el koyma kararının gösterildiği, acele el koyma kararının tescil işlemi yapılmadığı, 10.12.2018 tarihli Fen bilirkişisi ...'in hazırlamış olduğu raporda, enerji nakil hattı direğinin dikilmesi esnasında; yol açılmak sureti ile zarar verilen krokide "A" harfi gösterilen alanın 533,59 m2, fındıklık alanda zarar verilen krokide "B" harfi gösterilen alanın 464,19 m2 olduğunun belirlendiği, ayrıca 464,19 m2'lik alanın Ünye 3....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuki el atma davaları ile ilgili Uyuşmazlık Mahkemesi ve Hukuk Genel Kurulu kararlarında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra da hukuki el atma durumunda görevli mahkemenin idari yargı mahkemeleri olduğunu, dava konusu parseller hakkında idare tarafından kamulaştırılma işlemlerine başlanılmış, acele el koyma davaları açıldıktan sonra bilirkişi raporlarına göre hesaplanan bedellerin bankaya yatırıldığını, buna göre davacının hukuki el atma davası açabilmesinin şartları oluşmadığını, ayrıca taşınmazlarda hukuki el atma nedeni ile dava açılması gereken 5 yıllık süre sona ermediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda taraflarına iadesi gereken acele el koyma bedeline ilişkin olarak, aleyhlerine olan ilk derece mahkemesi kararı davacı idarece temyiz edilmemiştir. Bu doğrultuda, acele el koyma bedelinin geç iade edilmesi, davacı idarenin hukukun kendisine tanıdığı hakkı kullanmamasından kaynaklanmıştır. Bu nedenden doğan zararın davalı tarafa yükletilmesi, Dairemizce TMK'nın 2/2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmiştir. Kaldı ki; Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/18271- 2018/580 sayılı kararında "Bu itibarla; davacı idarece dava konusu taşınmazın kamulaştırmasından tek taraflı olarak vazgeçilmesi sebebiyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca İzmir 8....

          bütün unsurlarıyla öğrendikleri tarihten itibaren genel idari dava açma süresi olan altmış gün içerisinde, kamulaştırma işleminin iptali istemiyle dava açabileceği, acele kamulaştırma işleminin iptali istemiyle ise; anılan işlemin usulüne uygun tebliğ edilmemesi halinde kararın öğrenilmesi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava açılabileceği, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin uygulanamayacağı, Uyuşmazlıkta, dava konusu Cumhurbaşkanı kararının davacıya tebliğ edilmediği, acele el koyma kararı davacıya tebliğ edilmiş ise de, anılan kararda husumetin yöneltileceği idarenin gösterilmesi suretiyle otuz gün içinde acele kamulaştırma işleminin iptali istemiyle dava açılabileceği şerhine yer verilmediği anlaşıldığından, acele kamulaştırma işleminin iptali istemiyle öğrenme tarihinden itibaren altmış günlük dava açma süresi içerisinde dava açılabileceğinin kabulü gerektiği, Bu durumda, davacının dava konusu işlemi en geç acele el koyma kararının kendisine tebliğ edildiği 06...

            UYAP Entegrasyonu