Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz..." şeklindeki düzenlemesiyle, "işletmeci veya onun adına iş yapan temsilcisi" tarafından "kişinin bilgisi ve rızası dışında", "abonelik tesisi veya abonelik işlemi yapılmasını, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenmesini" suçun unsuru olarak ortaya koymuştur. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, adı geçen düzenlemeden ötürü, şüpheli veya sanık olabilmek için "işletmeci veya onun adına iş yapan temsilcisi" olmak, suçun unsurlarının gerçekleşmesi içinse "rıza dışında abonelik tesisi veya abonelik işlemi" yapmak veya bu amaçla gerçeğe aykırı belge düzenlemek gerekmektedir....

    Kanun koyucunun "bizzat" kriterini getirmesinin amacı, suça konu abonelik işlemini yapan kişinin mutlaka ilgili belgede isim ve imzasının veya yazısının bulunması değildir. İşletmecinin yetkilendirmesi şartıyla, gerçeğe aykırı düzenlenen abonelik sözleşmesine veya işlemine katkıda bulunan, onay veren, numarayı başka operatöre taşıyan, hattı kullanıma açan, hizmeti aktive eden, kısacası kanunun lafzında yer alan kişinin rızası dışındaki tüm abonelik işlemlerini yapanların bu suçun faili olacağı maddeden ve tanımlardan anlaşılmaktadır. Yapılan açıklamalar ışığında, suça konu abonelik sözleşmeleri üzerinde ......

      Abonelik sözleşmesi, tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir” (6502 sayılı Kanun m. 52/1). 7155 sayılı Kanun’un lafzına bakıldığında, bu Kanun’un kapsamına sadece tüketicilerle imzalanan abonelik sözleşmeler girmekte olup, tüketiciler ile yapılan abonelik sözleşmeleri dışında yapılan abonelik sözleşmeleri Kanun’un uygulama kapsamı dışında kalmaktadır....

      Abonelik sözleşmesi, tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir” (6502 sayılı Kanun m. 52/1). 7155 sayılı Kanun’un lafzına bakıldığında, bu Kanun’un kapsamına sadece tüketicilerle imzalanan abonelik sözleşmeler girmekte olup, tüketiciler ile yapılan abonelik sözleşmeleri dışında yapılan abonelik sözleşmeleri Kanun’un uygulama kapsamı dışında kalmaktadır....

        Abonelik sözleşmesi, tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir” (6502 sayılı Kanun m. 52/1). 7155 sayılı Kanun’un lafzına bakıldığında, bu Kanun’un kapsamına sadece tüketicilerle imzalanan abonelik sözleşmeler girmekte olup, tüketiciler ile yapılan abonelik sözleşmeleri dışında yapılan abonelik sözleşmeleri Kanun’un uygulama kapsamı dışında kalmaktadır....

        Abonelik sözleşme aslı ile davacının imza örnekleri ile davacının alınan imzaları mukayese için ATK ya gönderilmiş,ATK raporunda abonelik sözleşmesindeki imzanın davacı ile irtibatının belirlenemediği tespit edilmiştir.Ayrıca kira sözleşmesi fotokopi olduğundan imza incelemesinde dikkate alınmamıştır.Ayrıca abonelik numarası ile ilgili emniyet tahkikatı da yapılmıştır. Sözkonusu takibe konu edilen faturalara yönelik abonelik sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı tesbit edildiğinden,artık bu abonelikle ilgili faturalardan davacı sorumlu tutulamayacaktır.Davacının abone olmayıp,fiili kullanıcı olduğu da davalı tarafça isbatlanamamıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Görüldüğü gibi davalı akdi ilişkiyi inkar etmemiş, dava konusu aboneliğin 2003 yılında kendi adına tesis edildiğini kabul etmiş, ancak abonelik tesis edilen adresten ayrıldığını iddia etmiştir. Bu durumda taraflar arasında abone sözleşmesi düzenlendiği hususunda bir itilaf bulunmamaktadır. Davalı abonelik tesis edilen mesire yerini 2008 yılında dava dışı Mİ-KA şirketine devrettiğini belirtmiş ise de, bu durum abonelik sözleşmesini sona erdiren bir neden değildir. Dolayısıyla abonelik sözleşmesinin fesih ve başka bir nedenle sona erdiği ispat edilmiş değildir....

        AŞ arasında İnternet Abonelik Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen edimleri gerçekleştirerek davalıya internet hizmeti sağladığı, fakat davalı şirketin .... numaralı faturada belirtilen bedeli ödemediği, davalı şirkete abonelik numarasının .... olduğu, fatura bedeli toplamı olan 900,94-TL’nin ödenmemesi üzerine, alacağın temini için, öncelikle 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takipbin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun gereğince Merkezi Takip Sistemi üzerinden ......

          İletişim isimli iş yerinde katılan ... adına 03.10.2007, 06.10.2007, 08.10.2007 ve 10.10.2007 tarihlerinde altı adet sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlendiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, hazır kartları toptan bayiye sattığını, ... abonelik merkezinin de kendi bayi kodunu girerek abonelik sözleşmesi düzenlediğini savunması, ... İletişim Hizmetleri AŞ.'nin 06.05.2010 tarihli cevabi yazısında, suça konu abonelik sözleşmelerinin ve abonelik işlemlerinin yapıldığı bayinin...Elektrik Tic. San. A.Ş ve sanığın yetkilisi olduğu,... kodlu ...İletişim isimli iş yeri olduğunun belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, öncelikle suça konu abonelik sözleşmelerinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından, katılan adına düzenlenen ....,....,...,... numaralı telefon hatlarına ilişkin abonelik sözleşmeleri asıllarının dosya içerisine getirtilmesi, ... İletişim Hizmetleri A.Ş.'...

            Davacı ile davalı kurum arasında 10.6.1991 tarihinde 89620 numaralı abonelik sözleşmesi imzalandıktan sonra aynı yere ilişkin olarak 4290 numaralı ikinci abonelik sözleşmesinin imzalandığı, her iki aboneliğinde aynı tesis (su kuyuları) için yapıldığı tarafların kabulündedir. 89620 numaralı abonelik sözleşmesinin 5/h maddesinde “ müşterinin kendi adına kayıtlı olduğu herhangi bir abonelikte ki borcundan dolayı şirket ile yapılmış olan diğer aboneliklerininde elektriği kesilebilir” hükmü mevcut olup, davalı bu hükme dayanarak 89620 numaralı aboneliğin borcundan dolayı 4290 numaralı aboneliğin elektriğinin haklı olarak kesildiğini savunmaktadır. Mahkemece ise, 89620 numaralı abonelik sözleşmesinde yer alan bu hükmün haksız şart niteliğinde bulunduğu benimsenerek kabul edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu