amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi olduğu gözetilerek, sanığa “bilirkişi tarafından tespit edilecek kurum zararını ödeyerek şikayetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden; bildirimde bulunmadan yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kata ait abonelik olduğu, binanın sorumluluğunun davacı Ticaret Odasında olduğu ,her ne kadar davacı tarafından aboneliğin kendilerine ait olmadığı, haberdar olmadıkları beyan ve iddia olunmuş ise de, önceki abonenin kapatması ile sayacın sökülüp okunması arasındaki dönemde Çorlu Ticaret Odasının sorumluluğunda bulunan bir binada mevcut sayaçtan başkası tarafından elektrik kullanıldığı iddiasının ispat olunamadığı, abonelik kaydının davacı adına olduğu ve dosya kapsamında bu yönde bir ispat söz konusu olmadığı, abonelik kaydının 06/05/2004 tarihi itibari ile davacıya geçtiği, abonelik iptal edilmediği ve davacı abonenin abonelik kaydının devam ettiği sürece ,abone olan kişinin ödenmeyen tüketim bedellerinden sorumlu olduğu gerekçesi ile; "Davanın reddine" karar vermiştir....
nazara alınarak öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı taktirde dava dosyalarının bu davayı ilgilendiren delillerinin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak TCK'nın 43. maddesinin uygulanması koşullarının tartışılıp değerlendirilmesi zorunluluğu, 2- Suça konu iddianamede suç tarihi 29/06/2010 olarak belirtilmesine karşın gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 05/06/2009 olarak gösterilmesi ile dosya içerisinde her iki tarihte de düzenlenmiş ve aynı ifadelere yer veren tutanakların bulunması, sanığın kovuşturma aşamasında Kayacık Köyünde tarımsal sulama arazilerinin bulunduğunu, bu arazilerde 3 adet sulama kuyusunun bulunduğunu ve aboneliklerinin de bulunduğunu beyan etmesi ile dosya içerisinde bulunan abone bilgisine ilişkin evraktan suç tarihinden önce sanık adına abonelik kayıtlarının bulunduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle sanığın savunmasında belirttiği abonelik kayıtlarının hangi tarımsal sulama alanına...
Davacı, abonelik sözleşmesi yapılmasını istemiştir. Dosya arasında bulunan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Aski Genel Müdürlüğü Abone İşleri Dairesi Başkanlığı'nın 12.03.2010 tarihli, davacı adına abonelik verildiğine dair yazı gereği ve hukuk güvenliği açısından, dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu aynı binada başka dairelerin abonelik kaydının olup olmadığı temyiz dilekçesine ekli bulunan aynı mahkemenin 2010/92 esas ve 2011/568 karar sayılı dava dosyası da getirtilip incelenerek, gerekirse, mahallinde uzman bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılması suretiyle İmar Kanunu'nun geçici 11. maddesindeki koşulların mevcut olup olmadığı değerlendirilmesi suretiyle geçici abonelik tesisi hususuda nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2021 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/198 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Abonelik Sözleşmesi KARAR : Reyhanlı 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/198 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 23/06/2021 tarihli ara kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının, Hatay ili Reyhanlı ilçesi Yenişehir Mahallesi 3612 sayılı parselde bulunan Yeni Mah. Halil Erdemli Sk....
Pamuk Tic.San.Ltd.Şti’ne ait yağ fabrikasını işletmek üzere kiraladığını, abonelik tesisi için davalı kuruma müracaat edildiğini, ancak davalı kurumun önceki abonenin elektrik borcu olmasından dolayı abonelik tesis edilemeyeceğini bildirdiğini, davalı kurumun elektrik enerji dağıtım tekelini elinde bulundurduğundan sözleşme yapmak zorunda olduğunu iddia ederek muarazanın giderilmesi ile davacı adına abonelik tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı firmanın, dava dışı ...’a ait abonelik ilişkisi devam ederken, abonenin 108.381.47.-YTL borcu varken, aboneyi borçtan kurtarmak amacıyla aralarında kira kontratı düzenleyerek devir varmış gibi gösterip, önce fabrikanın elektriğinin açılmasını istediğini, elektriğin açılmayacağı bildirilince, yeni şirket adına abonelik tesisi istendiğini, muvazaalı olarak yapılan işlem karşısında abonelik verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacı şirketin, dava dışı ......
Davacı taraf, davalının taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesinde tek taraflı değişiklik yapılarak aboneliğin ticari abonelikten bireysel aboneliğe çevrildiğini, bu hususun sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek muarazanın önlenmesini talep etmekte, davalı taraf ise davalının ticari abonelik şartlarını taşımadığını, davalının ticari aboneliğe ilişkin gerekli belgeleri ibraz edeceği yönündeki sözüne istinaden ticari abonelik kaydının oluşturulduğunu savunmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının jeotermal su kullanımına ilişkin aboneliğinin bireysel abonelik mi, yoksa ticari abonelik mi olması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Davacının aboneliğinin daha önce ticarethane aboneliği olduğu hususu her iki tarafın kabulündedir. Ancak taraflar arasında daha önce yapıldığı bildirilen abonelik sözleşmesi dosyada bulunmamakta olup, davacı taraf abonelik sözleşmesi bulunduğunu beyan etmekte, davalı taraf ise abonelik sözleşmesi bulunmadığını beyan etmektedir....
T3 tarafından bağlantı anlaşması yapılması T3 A.Ş tarafından abonelik sözleşmesi kurulmasına, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine, karar verilmiştir....
Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz..." şeklindeki düzenlemesiyle, "işletmeci veya onun adına iş yapan temsilcisi" tarafından "kişinin bilgisi ve rızası dışında", "abonelik tesisi veya abonelik işlemi yapılmasını, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenmesini" suçun unsuru olarak ortaya koymuştur. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, adı geçen düzenlemeden ötürü, şüpheli veya sanık olabilmek için "işletmeci veya onun adına iş yapan temsilcisi" olmak, suçun unsurlarının gerçekleşmesi içinse "rıza dışında abonelik tesisi veya abonelik işlemi" yapmak veya bu amaçla gerçeğe aykırı belge düzenlemek gerekmektedir....
Davalı tarafın husumete ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle , davaya konu abonelik sözleşmesi davalının bayii tarafından düzenlenmiş ise de , davalı şirketin bayisini iyi seçmemek ve onu yeterince eğitip denetlememekle davacının zarara uğramasından sorumludur. Zira, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun 453 sayılı "Aboneliğin Güncelleştirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Başlıklı kararının 6. maddesi "işletmeciler gerekli kontrol sistemini oluşturmak suretiyle eksik ya da hatalı bilgiyi haiz aboneleri tespit etmek, aynı abone adına makul düzeyin üzerinde çok sayıda abonelik kaydının önlenmesi amacıyla bayilerini denetlemek, gereken yaptırımları bayilerine uygulamak ve suistimalin olduğuna kanaat getirmesi halinde hatların kapatılması dahil gerekli tedbirleri almak ve kurumu bilgilendirmekle yükümlüdür '' şeklindedir. Davalı şirketin bayilerinin ,abone olmak isteyenlerin kimlik belgelerini alıp sözleşmeyi bayii olarak imzalarken gerekli özeni göstermeleri gereklidir....