Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 05/02/2019 tarih 2016/15629 esas ve 2019/428 karar sayılı ilamında; “ ... davalının açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü olmadığı gibi, bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Dava konusu eylem nedeniyle davalının yargılandığı ceza dosyasında davalının açma yapmaksızın işgal ve faydalanmada bulunduğu belirlenmiştir. Şu durumda; davalının 6831 sayılı Kanun'un 113.maddesi uyarınca emval bedelinden ve 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” hususlarına değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kısmen değil tamamen kabulü gerekirken kısmen kabul ile yetinilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, objektif verilerden ve bilimsel kıstaslardan yoksun olarak hazırlanmış bilirkişi raporu dayanak alınarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, açma yapıldığı tespit edilen alanın tutanakta yazılan alandan daha fazla ölçülmüş olmasının o raporun "yanlış" olması sonucunu doğurmayacağını, ağaçlandırma gideri hesaplanırken örtüsü tahrip edilen sahanın tümü üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, olayın akabinde alınan ve bu yönde hesap yapılmış olan ceza yargılamasındaki raporun, tutanakta belirtilen alandan fazla alan tespiti ve ağaçlandırma gideri hesabı yapılmış olması nedeniyle yanlış kabul edilerek karara esas alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle dosyanın yeniden incelenerek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı...

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosya kapsamından, sanığın herhangi bir ağaç kesme gerçekleştirmeden açma eyleminde bulunduğunun ve bu bağlamda tazmini gereken doğrudan zarar doğmadığının anlaşılması karşısında; raporda belirtilen ağaçlandırma giderinden oluşan dolaylı zararı ödememesi nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; 1) Bilirkişi raporunda suça konu yerin eski açma olması nedeniyle bir zarar hesabı yapılmadığı belirtilmesine göre sabıkasız olan sanık hakkında zararın karşılanmadığı gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2) Dava tarihine göre katılanın tazminat ve ağaçlandırma giderine yönelik talebi hususunda değerlendirme yapılıp karar verilmesi gereği, 3) Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu vekalet ücretinden az olmayacak şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, 4) Hüküm maddesinde suça konu yerde bulunan ağaçların ve ekili mahsulün müsaderesine karar verilirken ilgili yasa maddesinin belirtilmemesi suretiyle CMUK 232/6 maddesine muhalefet...

        Ancak; Dosya kapsamından, sanığın herhangi bir ağaç kesme gerçekleştirmeden açma eyleminde bulunduğunun ve bu bağlamda tazmini gereken doğrudan zarar doğmadığının anlaşılması karşısında; raporda belirtilen ağaçlandırma giderinden oluşan dolaylı zararı ödememesi nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı; sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          göre tazmini gereken doğrudan zarar doğmadığı ve adli sicil kaydı bulunmayan sanıkların haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına muvafakatlarının bulunduğu birlikte değerlendirildiğinde, CMK'nun 231/6-b hükmü uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulup sanıkların yeniden suç işleyip işlemeyeceği değerlendirilerek ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken sanıklar hakkında hüküm kurulurken 114. maddeye göre ağaçlandırma gideri masrafları dikkate alınarak katılan kurumun maddi zararınının giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK'nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; 01.06.2005 tarihinden sonra açılan kamu davalarında 5320 sayılı Yasanın geçici 1.maddesi uyarınca şahsi hak olarak kabul edilen ağaçlandırma giderine de hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nun 322. maddesi uyarınca kararın hüküm fıkrasının 10 ve 11 nolu bentleri kaldırılarak yerine "ağaçlandırma gideri de şahsi hak istemi olmakla, müdahil kurumun hukuk mahkemesine dava açmakta serbestisine" cümlesinin karara eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; Mahallinde yapılan keşifler sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre ağaçlandırma gideri ile buna bağlı olarak nisbi harç ve nisbi vekalet ücretlerinin fazla tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, ancak bu hususlar CMUK 322 maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararda hükmolunan 3.040 TL ağaçlandırma giderinin 2.136 TL'na, 383,76 TL nisbi vekalet ücretinin 274,08 TL'na; 172,69 TL nisbi harcın da 123,33 TL'na indirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 135,66 TL temyiz harcının sanıktan tahsiline, 31.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; Suç tarihi ve iddianame tarihi dikkate alınarak tazminat, ağaçlandırma gideri ve harca hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nun 322. maddesi uyarıca 65.50 TL tazminatın 235,39 TL. ağaçlandırma giderinin, 16,24 TL nisbi harcın karardan kaldırılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacı, devlet ormanında davalılar tarafından gerçekleştirilen usulsüz ağaç kesimi nedeniyle oluşan tazminat ve ağaçlandırma gideri zararının ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Olay nedeniyle .. 2012/200 Esas ve 2013/127 karar sayılı kararı ile; davalılar hakkında orman alanından yakacak nitelikte emval veren ağaç kesmek suçundan ayrı ayrı kamu davası açılmış ise de, sanıkların eyleminin orman sayılan yerdeki düşük ve devrikten emval temin etmek olduğu, bu eylemin sanıkların lehine bulunan 6217 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile değişik 6831 sayılı Yasa'nın 91/5 maddesi kapsamında kaldığı ve suç olmaktan çıkartılarak kabahate dönüştürüldüğü, kabahat tarihinin suç tutanağına göre 14/12/2005 olup, bu tarih itibariyle işlemeye başlayan üç yıllık soruşturma zamanaşımı süresinin 14/12/2008 tarihinde dolduğu belirtilerek, kabahatliler hakkında ayrı ayrı idari yaptırım kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. .....

                    UYAP Entegrasyonu