WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf, davasının TBK'da düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olduğunu ileri sürmektedir. Bununla birlikte bir davada anlatım taraflara, niteleme ise HMK'nın 33. maddesi ışığında mahkemeye aittir. Somut olay bakımından davalı tarafça davacı aleyhine sözleşmeden kaynaklı alacak istemi ile icra takibi başlatılmış olup davacı taraf sözleşmenin feshi nedeni ile borçlu olmadıkları parayı icra baskısı altında ödemek durumunda kaldıklarını iddia etmiştir. Her ne kadar davacı tarafça huzurdaki davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemekte olup davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği kabul edilmektedir. (Emsal ilamlar: Yargıtay 19....

    Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile davacı sıfatı asıl borçluya aittir zira burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. ------ Karar sayılı --------- sayılı ilamlarına göre de; icra takibine konu borcun 3.kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi İİK.nun 72. maddesine göre ödenen bu paranın borçlu olunmadığından bahisle istirdatına ilişkin geri ödenme talebinde bulunma hakkı icra takibinin borçlusuna aittir. Borcu ödeyen 3.kişi istirdat veya menfi davası açamaz. Bu nedenle icra dosyasında borçlu olmayan davacının bu davayı açmada aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile davacı sıfatı asıl borçluya aittir zira burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. ------ Karar sayılı --------- sayılı ilamlarına göre de; icra takibine konu borcun 3.kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi İİK.nun 72. maddesine göre ödenen bu paranın borçlu olunmadığından bahisle istirdatına ilişkin geri ödenme talebinde bulunma hakkı icra takibinin borçlusuna aittir. Borcu ödeyen 3.kişi istirdat veya menfi davası açamaz. Bu nedenle icra dosyasında borçlu olmayan davacının bu davayı açmada aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        A.Ş. olduğunun anlaşıldığı, verilen süre içinde davacının bu çeklerle ilgili de istirdat davası açmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/634 Esas KARAR NO : 2022/1081 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/07/2022 KARAR TARİHİ : 02/12/2022 YAZIM TARİHİ : 05/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine Bakırköy Merkezi Takip Sistemi İcra Dairesinin ... Esas sayılı (Bakırköy Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesinin ... Esas sayılı) dosyası ile aslen hakkı olmadığı alacak için kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra tehdidi altında ödeme yapmak zorunda kaldığını, beyanla müvekkilinin davalıya ödemek zorunda kaldığı 8.559,54-TL'nin ödeme tarihi olan 24/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkememizin 11/05/2023 tarihli ara kararı uyarınca; davacı tarafa istirdat davası açması için süre verilmiş, davacı vekili de mahkememize sunmuş olduğu dilekçede; işbu dava açıldıktan sonra, ... tarafından ... numaralı, 10.03.2023 keşide tarihli, 254.000TL bedelli çek yönünden İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı icra takibine geçildiğini, ihtiyati haciz kararı alındığını, müvekkilinin haberi olduktan sonra taraflarınca İstanbul ... İcra Hukuk Mahkemesi'nde ... esas sayılı imzaya itiraz/şikayet davası açıldığını ve icranını durdurulması kararı alındığını, ayrıca İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ... esas sayılı menfi tespit ve iptal davası açıldığını belirterek, ayrıca çekin istirdadı davacı açmayacaklarını belirtmiştir. Davacının yukarıda belirtilen çek yönünden istirdat davası açmayacağını beyan etmesi karşısında, yukarıda anılan içtihat uyarınca dava konusu Keşidecisi ... Tohum ve ... Sanayi Ticaret Limited Şirketi olan, ...-... emrine yazılı .../......

              Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (6)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (7)Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. (8)Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

              Ancak; 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 20. maddesine göre gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık %10 (5711 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 28.11.2007 gününden itibaren %5) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. Dosya içinde bulunan ve davacı aleyhine yürütülen icra takibine ilişkin dosyadaki takip talebi içeriğinden davalı tarafın gecikme tazminatı da istediği anlaşıldığına göre davacının uzun yıllardan beri bağımsız bölüm maliki olduğu anataşınmazdaki ortak gider ve aidat borçlarını tam olarak yatırmamak suretiyle icra takibine maruz kaldığı ve anataşınmazdaki bağımsız bölüm ile ilgili gerekli avans ve aidatları ödemekle yükümlü olduğunu bildiği halde bu duruma duyarsız kaldığı anlaşıldığından yargılama sırasında mahkemece yapılan inceleme sonucu bilirkişi H.Tarık Erol tarafından düzenlenen 28.01.2008 günlü raporda belirtildiği gibi gecikme tazminatıyla sorumlu tutulması gerekmektedir....

                İstirdat davası İİK 72.maddesinde düzenlenmiş olup TBK'da düzenlenen sebepsiz zenginleşme davasından farklılık arz etmektedir.Sebepsiz zenginleşme kaynaklı açılacak davada ödemenin hataen yapıldığının ispatlanması gerekmekte olup istirdat davasında bu şart bulunmamaktadır .Çünkü istirdat davasına konu bedel cebri icra tehdidi altında ödenmiştir.Eldeki dava incelendiğinde borcun cebri icra tehdidi altında ödendiği ve icra takibi sırasında ödendiği,------ yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmektedir.İncelenmesi gereken husus ise borçlunun ödemek zorunda olmadığı bir parayı ödeyip ödemediğidir.Bu hususun irdelenmesi için ispat külfetinin düzenlendiği TMK 6 ve HMK 190.maddelerine baktıktan sonra taraflar arasındaki alım satım ilişkisi çerçevesinde tarafların ispat külfeti değerlendirilmelidir. 4721 sayılı TMK'nın 6....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/754 Esas KARAR NO : 2022/915 DAVA : İstirdat DAVA TARİHİ : 04/04/2019 KARAR TARİHİ : 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: -----, maaşından kesintiler yapılmak suretiyle icra dosyası tahsil edildiğini, söz konusu kesintilere/ödemelere ilişkin ---yapıldığını, -----icra dosyasından kaynaklı--------- tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte istirdadına, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yüklenilerek davamızın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu