Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafından kıymet takdirinin tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshi talep edilmiş ise de, davacı tarafından satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, bu sebeple davacının satış ilanının tebliğ tarihinden itibaren en geç 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine ilişkin itirazını şikayet yoluyla mahkeme önüne getirmediğinden, kıymet takdirine yönelik itirazlarının ihalenin feshi davasında incelenmesi mümkün değildir. İcra ve İflas Yasasının 134/8 maddesine göre ihalenin feshini isteyen ilgili kişi, kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur. Taşınmazlar kıymet takdiri muhammen değeri üzerinde bir fiyatla ihale yapıldığından davacının ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir ve şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemez....
Uyuşmazlığın; İİK'nın 134. maddesi kapsamında ihalenin feshine yönelik olduğu görüldü. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde, Kayseri 3. İcra Dairesinin 2016/585 Esas sayılı takip dosyası ile davacı borçlu kooperatif aleyhine davalı alacaklı T5 tarafından yapılan ilamsız takibin kesinleşmesi üzerine Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/676 Esas sayılı dosyası ile borçlu adına kayıtlı ihaleye konu iki taşınmazın 13/09/2022 tarihli ihalede diğer davalı T3'a satışının yapıldığı, iş bu ihalenin feshi talepli davanın 20/09/2022 tarihinde açılmakla süresinde olduğu görüldü....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ereğli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/768 Esas sayılı dosyasının yargılaması yapılmakta iken alınan bilirkişi raporlarında taşınmazın değeri çok düşük gösterildiğini ve emsallerine göre eksik değerli hesaplama yapıldığını, bu haliyle bile ihalenin feshi gerektiğini, ihale şartnamesinde KDV oranı yazılmadığını, satış memurluğu ihale şartnamesinde ve açık arttırma ilanında KDV oranını yazmadığını, bu sebeple yapılan kanuna aykırı uygulama usul ve yasaya aykırı olup ihalenin feshi nedeni olduğunu, ilgililerin icra dairesi tarafından hatalı yazım nedeni ile zarara uğratıldığını, ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiklerini, ihalenin ulusal gazetede ilan edilmediğini, mülkiyet sahiplerinin zarara uğramasına neden olduğunu, gazetede yapılan ilanın da usulsüz olduğunu, usulüne uygun olarak ilan edilmediğini, ihalenin feshi nedeni olduğunu, gazetenin tirajının yasanın aradığı 50.000 sayısının altında olduğunu, davalının ve...
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmış olup, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiasının ise istinaf aşamasında değerlendirilmesine yasal olanak yoktur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satışa hazırlık işlemlerinin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığının ilk derece yargılamasında göz önüne alınmadığını, ilanda satış işleminin yapılacağı yerin açıkça gösterilmediğini, satışa konu olan gayrimenkule ilişkin kıymet takdir raporlarının, ilgililere usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edilmediğini, satış ilanının, ihaleye en yüksek seviyede katılımı sağlayacak şekilde yapılmadığını, artırma şartnamesinin eksiklikler taşıdığını, artırmanın yapılacağı adresin açık ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde şartname de gösterilmediğini, yapılan ilanda artırma şartnamesinin icra dairesinde herkes tarafından görülebileceği zamanın belirtilmediğini, takip dosyasında yönetmeliğin 49.maddesine göre yer alması gereken bilgilerin eksik olduğunu, ihalenin yapılmasına ilişkin tutanağın da usul ve yasaya aykırı olarak tutulduğunu, ihalenin fesada uğradığını, ihale katılımcıları tarafından pey sürülmeye devam edilirken tellal tarafından ihalenin...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihalenin feshi sebebiyle açılan işbu davanın duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karara bağlanmış olmasının haksız ve hukuka aykırı, ayrıca hukuki dinlenilme hakkının ihlali olup, mezkur kararın kaldırılması gerektiğini, kanun koyucunun ihalenin feshine ilişkin taleplerin duruşma açılarak incelenmesi gerektiğini açıkladığını, ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gerektiği hallerde duruşma yapılmadan dosya üzerinden karar verileceğini hükme bağladığını, somut olayda mahkemenin dava açıldıktan sonra tensip zaptı düzenlemediğini, delilleri sunmak için taraflara süre vermediğini, ön inceleme duruşma günü tayin etmediğini, dosya üzerinden inceleme yaparak hüküm kurduğunu, bu durumun hukuka ve yasaya aykırı olup, hukuki dinlenilme hakkının da ihlali olduğunu, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesi ve yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olarak müvekkiline satış ilanının usulüne aykırı bir biçimde tebliğ...
İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir. 7201 Sayılı Kanunun Tebligat Kanunu 16. maddesi aynı konutta oturan kişiye tebligatın nasıl yapılacağını düzenlemiş olup, buna göre kendisine tebliğ yapılacak kişinin evde bulunmama sebebi ile tebligatı alan kişinin muhatap ile aynı çatı altında oturduğunun tebliğ mazbatasında belirtilmesi gereklidir. Şikayete konu ihalenin yapıldığı takip dosyasında satış ilanının tebligatı davacının tebliğ sırasında bulunmaması nedeniyle aynı adreste oturan gelinine usulüne uygun tebliğ edildiği, satış ilanı usulüne uygun olduğu , satışa hazırlık işlemleri nedeniyle tebliğden itibaren 7 gün içinde şikayette bulunulmadığı için, bu hususların ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülmesi mümkün değildir....
Her ne kadar satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü İİK’nun 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeni ise de, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince anılan taşınıra ilişkin ihalenin feshi isteminde rehinli aracın muhammen bedeli olan 175.000,00- TL bedelin üzerinde bir miktar olan 176.000,00- TL üzerinden satışının gerçekleşmiş olması karşısında, söz konusu ihaleye yönelik şikayetten hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi halinde ise, işin esasına girilmemiş olunacağından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine olanak yoktur....
mah. 6062 ada, 11 parsel sayılı ana taşınmazda bulunan 2. Kat 11 nolu bağımsız bölüm üzerine ipoteğin 20.11.2013 tarihinde konulduğu, aynı taşınmaz ile ilgili ... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen tapu iptali ve tescil kararının ise 14/06/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, tapu iptali ve tescil kararının ipotek tescilinden daha sonra kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince verilen ihalenin feshi davasının reddi yönündeki kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 'nun HMK'nın 353-1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. 2....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1184 KARAR NO : 2021/1938 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/174 ESAS 2021/60 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Osmaniye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18/02/2021 tarih 2020/174 esas 2021/60 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Osmaniye İcra Dairesinin 2019/349 talimat sayılı dosyasından yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, satış ilanının usul ve yasaya uygun olarak hak sahibi ilgililere tebliğ edilmediğini, taşınmaz satış ilanının müvekkiline usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edilmediğini, TK'nın 21/2 maddesine göre yapılan tebligatta postacının isminin yazmadığını, adresin kapalı olma sebebinin araştırılmadığını, satış ilanının vekile tebliğ edilmediğini, müvekkili...