Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

takip sayılı dosyalarından takip edilen borçların tahsili amacıyla çıkarılan ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemiz 12/02/2018 tarih, 2017/6598E 2018/1095K sayılı bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de eksik inceleme ve araştırma ile varılan bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2012/... , 2012/... , 2012/... , 2012/... , 2012/... , 2013/... takip sayılı dosyalarından takip edilen borçların 2011/5-2012/2. ay dönemlerine ait prim borcu olduğu, borçların davadışı borçlu ... Turizm Otel İşletmeciliği Ltd. Şti.'nin ... sicil ve 1170800 sicil sayılı işyerlerine ait olduğu, davacının 31.03.2011 tarihli karar ile; borçlu ... LTD Şirketinin Belek şubesi müdürü olarak atanmasına karar verildiği, 10.01.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre ... Turizm Otel İşletmeciliği Ltd. Şti.'nin ortağı ......

    Mahkemesinin 28.04.2011 tarihli kararı ile 5766 sayılı Yasanın geçici 1. maddesini iptal etmesi nedeniyle 6183 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi ve her kanunun yürürlükte olduğu dönemde uıygulanması gerektiğine ilişkin genel hukuk kuralı nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine 04/06/2008 tarihinde 5766 sayılı Yasanın 3. maddesiyle eklenen fıkraların uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinin yukarıda belirtilen ilk haline göre değerlendirilme yapıldığı takdirde ise sorunun çözümünde 5766 sayılı Yasanın çıkarılış amacı ve Ticaret hukuku ile birlikte konu irdelenmelidir. 5766 sayılı Yasanın genel gerekçesinde; 6183 sayılı Kanun’un mevcut hükümlerinin uygulamasına ilişkin yargı kararları dikkate alınarak, uygulamaya açıklık getiren düzenlemelere yer verildiği, öngörülen değişiklikler ile 6183 sayılı Kanunun temel felsefesi korunarak, amme alacaklarının daha süratle tahsiline imkan verilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir....

      Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, uyuşmazlık araç satımına ilişkin olarak verildiği iddia edilen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, talebin Türk Ticaret Kanunu'nda(TTK) düzenlenen kıymetli evrak hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle, TTK.nun 4. maddesinin 1.bendi uyarınca anılan Yasa'da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan hukuk davaları, mutlak ticari dava sayılır....

        Şikayetçi vergi dairesinin, borçlu şirketin ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidebilmesi için, borçlu şirket hakkında takip yapmış olması, şirketin aciz halinde olması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra, şirket ortak ve yöneticileri hakkında 6183 sayılı Yasa'nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortak veya yöneticilerin malvarlığına haciz uygulaması gerekir. Şikâyetçi tarafından verilen delil listesinde, mükellefe ait takip dosyasına dayanılmış ve sunulan 3.3.2011 tarihli Vergi Dairesi yazısında, borçlu şirkete ait mal varlığı bulunamadığı, menkullerin satış imkânının olmadığının saptandığı ve müdür hakkında vergi alacağının tahsili için takibata başlandığı bildirilmiştir. Bu durumda, İcra Mahkemesi'nce, belirtilen takip dosyasının celbiyle, yazı içeriğinin doğruluğunun anlaşılması halinde, borçlu şahsın, yöneticisi olduğu şirketin vergi borcundan da sorumlu tutulabileceğinin kabulü gerekir....

          İcra Müdürlüğü’nün 2017/309 Esas sayılı dosyası ile de aynı alacaklar için ilamsız takip başlatıldığını görüleceği üzere davalı idare aynı alacağa ilişkin hem 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Kanunu kapsamında hem de İcra İflas Kanunu kapsamında ayrı ayrı iki takip başlattığını, İİK kapsamında Nevşehir 2....

          den vergi borcundan dolayı alacağından dolayı hakkında 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanun çerçevesinde 3.kişilerdeki hak ve alacakların tahsiline ilişkin olarak davacıya göndermiş olduğu ödeme emrinden dolayı davacının açmış olduğu borçlu olmadığının tespiti davasıdır. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanunun 62. maddesi gereğince davalılar ...... diğer davalı ....'den olan alacaklarının ve 3.kişilerde hak ve alacaklarının haczedilebileceği belirtilmektedir. Aynı kanunun 79. maddesinde ise herhangi bir sebeple itiraz süresinin geçirilmesi halinde 3.şahsın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde genel mahkemelerde amme alacaklısına borçlu olmadığını ya da malın elinde bulunmadığını öne sürerek borçlu olmadığının tespitine ilişkin dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Delil olarak sunulan belgelerin incelenmesinde davalılardan ....'...

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) YARGITAY İLAMI Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) babından borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir....

              Vergi Mahkemesine açtıkları davanın yargı yeri bakımından reddedildiğini kararın 6.5.2010 tarihinde kesinleştiğini belirterek davalı idareye 26.444.658,98 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini %10 tazminatın davacıdan tahsilini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu gereğince davanın kabulüne, 21.1.2009 tarih 1238, 1245, 1234, 1302, 1227, 1233 sayılı yazılarla davacı bankanın ... Şubesine 438 kişi hakkında çıkarılan haciz ihbarnemelerinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir....

                Bu bağlamda; İcra ve İflas Yasasının 179’uncu maddesi uyarınca iflasının ertelenmesine karar verilen ve malvarlığının korunması için gerekli tedbirler alınan şirketten, anılan Yasanın 179/b maddesindeki “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz...” düzenlemesi uyarınca primler tahsil edilemeyecektir. Söz konusu tahsil imkânsızlığı, doğrudan Kanundan doğduğundan, yönetim kurulu üyeleri yönünden, 5510 sayılı Yasanın 88’inci maddesinde yer alan “haklı sebep” kavramı kapsamında kabul edilebilecektir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, borçlu olmadığının tespiti ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacıya ait inşaat işyerinin prim borçları nedeniyle yapılan icra takiplerinden dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve yapılan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece, davacı hakkında açılan resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan ceza davasında mahkum olduğu kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu kararın, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu