Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....

    Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....

      Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....

        Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 15/11/2017 tarih, 24118419-250.04-E.125510 sayılı alacak haczinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile, bu alacak haczine istinaden davacıya gönderilen 10/01/2018 düzenleme tarihli 9 adet ödeme emrinin iptaline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 3.150,00 TL davalıya borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            uğrayacağı düzenlenmiş, aynı Yasa'nın 103 ve 104. maddelerinde ise zaman aşımını kesen sebepler gösterilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın bazı maddelerinin değiştirilmesine yönelik olan 08.12.1993 yürürlük tarihli 3917 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın uygulanacağı düzenlenmiş; 29.07.2003 tarih 4958 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle 506 sayılı Yasa'nın 80/5. maddesinde, süresi içinde ödenmeyen prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın 51. maddesi hariç diğer maddelerinin uygulanacağı düzenlenerek 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesinin Kurum alacaklarının tahsilinde uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 506 sayılı Yasa'nın 80/5. maddesi 24.06.2004 tarihli 5198 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile değiştirilerek, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın 51 ve 102. maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı düzenlemesi getirilmiş, anılan değişiklik 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

            İcra Dairesi'nin 2011/221 Esas sayılı icra takibinin bu yönden iptaline ve davacının 3.250,12 TL borçlu olmadığının tespitine, 6183 sayılı Yasa'ya göre davalı Kurum'dan icra inkar tazminatı istenilmesi mümkün olmadığından bu talebin reddine , dava.... tarafından 14.11.2013 tarihinde dava açıldıktan sonra . İcra Müdürlüğünün 2011/221 sayılı takip dosyasından Kurum hesabına 16.12.2013 tarihinde ödeme yapılması ile istirdat davasına dönüştüğünden, 2.910,00 TL’nin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm tesis edilmiştir. Dava konusu haciz bildirisi 2012/64478 icra takip no’lu dosyaya ilişkin olup, 3.250,00 TL prim borcunu içerdiği, Kurum’dan 2012/64478 no’lu icra takip dosyası ile ilgili bilgi ve belgelerin istendiği ancak Kurumca 2012/60813 icra takip no’lu dosyaya ait bilgi ve belgelerin gönderildiği Mahkemece Kurum’dan gelen bu bilgi ve belgeler dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır....

              Davalı vekili; müvekkilinin, kurum borçlusu dava dışı kişinin borcundan dolayı davacıya 6183 sayılı Yasa uyarınca haciz ihbarnamesi gönderdiğini, anılan Yasa'nın 79. maddesinde belirtilen hak düşürücü 7 günlük sürede davacının ihbarnameye itiraz etmediği için takibin kesinleştiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ... SGK Başkanlığı İl Müdürlüğünün 12/10/2012 havale tarihli cevabi yazısı kapsamında haciz ihbarnamesinde adı geçen dava dışı borçlu ...'ın davacı banka nezdinde herhangi bir hesabının, hak ve alacağının bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davacının davaya konu haciz ihbarnamesi sebebiyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir....

                Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davalı borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olmasına ve borçlunun 5.5.2005 tarihli mal beyanından borcu karşılayacak malı olmadığının anlaşılmasına taşınmazın tapudaki satış bedeliyle gerçek değeri arasındaki misli fark nedeniyle borçlu ile davalı ... arasındaki tasarrufun 6183 sayılı yasanın 28/2 maddesi gereğince bağışlama hükmünde olup iptali tabi olmasına tapudaki satış bedeli dışında ödeme yapıldığının iddia ve ispatlanamamasına yasanın 31. maddesi gereğince nakten tazminata karar verilmesinde davacı tarafından davalı dördüncü ve beşinci kişilerin kötüniyetli olduklarının ispatlayamamasına göre davacı ve davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna borçları olmadığının 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi gereğince tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu