Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 57150 nolu ödeme emrindeki borcu nedeniyle davacının borçlu şirketin kendisinden olan alacağından 10.8.2005 tarihinde kesinti yapmakla haberdar olduğu davayı 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.12.2005 tarihinde açtığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline ilişkin davanın süreden reddine, 6183 sayılı Yasa gereğince 1.934,60 TL haksız çıkma tazminatının davacıdan alınmasına, birleşen davadaki haciz bildirisine konu alacakların bu davadaki ödeme emri ile istenen alacaklar arasında olması nedeniyle birleşen davanın derdestlikten reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece, davacının talebi de açıklattırılmak suretiyle davanın menfi tespit veya haczin kaldırılması istemine veyahut her iki talebin de birlikte istenip istenmediği belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 2-Diğer taraftan tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35 ve 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanunun 80. maddesi hükmüne göre; tüzel kişiliği haiz işverenlerin, temsil ve ilzama yetkili üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri haklı bir sebep olmaksızın ödenmeyen prim, sosyal yardım zammı ve ferilerinden dolayı Kuruma karşı işveren ile birlikte müteselsilen sorumludurlar. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesine göre; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması...

      Davanın 5510 sayılı Yasa'nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa'nın Geçici 7. maddesi hükmünde “bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun'un geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü gözetildiğinde, eldeki somut uyuşmazlığın dayandığı mevzuat hükümleri 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesi, primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yöneliktir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/655 Esas KARAR NO : 2023/530 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 26/08/2022 KARAR TARİHİ : 04/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında davacı tarafından açılan iş bu davanın, HMK 150/1.maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı 09.03.2023 tarihinden itibaren HMK 150/5.maddesi gereğince üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; davanın açılmamış sayılmasına karar verme gereği doğmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın H.M.K.'...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/667 Esas KARAR NO : 2023/633 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 01/09/2022 KARAR TARİHİ : 11/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında davacı tarafından açılan iş bu davanın, HMK 150/1.maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı 04.05.2023 tarihinden itibaren HMK 150/5.maddesi gereğince üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; davanın açılmamış sayılmasına karar verme gereği doğmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın H.M.K.'...

            İstinaf dilekçesinde; somut olayda icra ve iflas kanunu 72/3 koşullarının oluştuğunu,İcra ve İflas Kanunu 72/3 maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            A.Ş firmasına başlattığı takip sebebi ile davacıya gönderdiği 26/09/2017 tarih ve 15110 sayılı haciz bildirisinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Davacının kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesi üzerini, borcu olmadığı yönündeki iddiasını 7 gün içinde idareye bildirmesi gerekirken bildirmediğinden, 6183 sayılı yasanın 79.maddesi kapsamında borcun tamamının zimmetinde sayılması gerektiği yasa gereği olup hal böyle olunca da davanın reddi gerekirken kabulünün hukuka aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

            Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanun'un 58. maddesi uyarınca yedi gün içinde ( 28.11.2017 tarihli 7061 sayılı Kanunun 9. maddesi ile 7 günlük süre 15 gün olarak değiştirilmiş olup, aynı Kanunun 123. maddesi uyarınca söz konusu değişiklik 1.1.2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonra tebliğ edilen ödeme emirlerine ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanacaktır) itiraz edebileceğinin düzenlenmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2019 tarihli ve 2015/21- 3047 E., 2019/311K. sayılı kararında da belirtildiği üzere anılan maddeye dayanılarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir....

            Davalı vergi idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını takip hukuku anlamında alacağın kesinleştiğinden menfi tesbit davasının açılmayacağını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı şirkete haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 10.06.2013 tarihi itibari ile 297,96 TL borcu olduğu anlaşıldığından fazladan ödenen 21.398,38 TL'nin 03.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden tahsiline yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vergi idaresi vekili ve yargılama gideri yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4.maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. Davalı vergi idaresi kamu borçlusu dava dışı ...'...

              "İçtihat Metni"Mahkemes:Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasanın 79/4. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit isteğine ilişkin olup dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu