"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunu'un 79.maddesine göre açılan menfi tespit isteminden kaynaklanmakta olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın Yasal dayanağı, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile mülga 506 sayılı Kanun'un 80. maddesi..” olduğu ve “..Mahkemesince yapılacak iş, davacının dava konusu borçtan sorumluluğunun tespiti için davacının temsil ve ilzama yetkili kişi olarak atandığı tarih olan 14.05.2005 tarihinden öncesi için, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesi kapsamında, sonrası için 506 sayılı kanunun 80. maddesi kapsamında sorumluluk şartlarının varlığı araştırılarak dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar vermekten ibarettir...” gerekçesi ile bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile kabul edilen sorumluluk kadar icra takibinin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisine alınan 30.12.2002 tarihli ticaret sicil gazetesine göre davacı borçlu dava dışı ... Yapı San. Tur. Tic. Ltd....
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70’inci maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Eldeki uyuşmazlığın 6183 sayılı Yasanın 79 maddesinin 4. fıkrasında dayanağını bulan ve bir yıllık süre içerisinde genel mahkemede açılması gereken menfi tespit davası niteliğinde olduğu, sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesinin görevli olmadığı belirgin ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16/05/2018 tarih 2015/18148- 5099 Esas-Karar sayılı ilamına uyularak Karabük 1....
Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 490,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen dahili davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca dahili davalı Ordu Defterdarlığı ... Müdürlüğünden harç alınmamasına 31/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ceza Dairesi 2016/11137 E. , 2017/794 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kasten yaralama HÜKÜM : Nitelikli cinsel saldırı suçundan beraat, diğer atılı suçtan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kayden 13.08.1974 doğumlu olup kovuşturma evresinde ifadesinin alındığı 11.02.2014 günlü duruşmada kırk yaşı içerisinde bulunan müştekinin, vekil huzurunda verdiği ifadesinde sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
(X) KARŞI OY : … Radyo Televizyon Yayımcılık Anonim Şirketi'nin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın kabulüne dair Vergi Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunanların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiasıyla itirazda bulunabileceği, 62. maddesinin 1. fıkrasında, borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, Kanunun "Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi" başlıklı 79. maddesinin 1. fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya...
(X) KARŞI OY : … Radyo Televizyon Yayımcılık Anonim Şirketi'nin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın kabulüne dair Vergi Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunanların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiasıyla itirazda bulunabileceği, 62. maddesinin 1. fıkrasında, borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, Kanunun "Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi" başlıklı 79. maddesinin 1. fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya...
Davalı vekili; dava şartlarının gerçekleşmediğini, davacıya 14/12/2012 tarihinde 28/11/2012 tarih ve 17703 sayılı haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, davacının 7 gün içerisinde itiraz etmemesi üzerine takibe başlandığını, borcun 04/12/2013 tarihinde gerçek borçlu tarafından ödendiğini, davacının hukuki bir yararının bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının kabulü ile davacının ödenen bedelden borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafça ödenen 3.kişinin borcu olan 29.465,00 TL'nin 09/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....
Ancak, 6183 sayılı Kanun'un 79/4. maddesi menfi tespit davası açılabileceğine izin vermiş olmakla birlikte bu yol, üçüncü kişiler bakımındandır. Bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21- 623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.) Herhangi bir nedenle itiraz süresininin geçirilmesi halinde üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4)....