Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz..." hükmü öngörülmüştür. Görüldüğü üzere; iltihaki nitelikteki davaya konu abone sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda davacı şirket ancak bu konuda bir kararlaştırmanın bulunduğunu ispat ettiği taktirde dava konusu ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanmasını isteyebilir, aksi durumda ise, fatura bedellerine son ödeme tarihlerinden itibaren ancak yasal faiz uygulanmasını talep edebilecektir....

    İş Mahkemesi ise, 6183 sayılı Kanunun 24.maddesinde bu tür davalara genel mahkemelerde bakılacağının düzenlendiği belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5510 sayılı Yasanın 88/19. maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir “ hükmü getirilmiştir. Somut olayda, dava davalı ...Ş.nin prim borçlarının ödenmemiş olması sebebiyle 6183 sayılı Kanun uyarınca başlatılan takipte alacağın tahsil edilememesi sebebiyle borçlunun yapmış olduğu satış işlemine ilişkin açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanun'un “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların amca yeğen olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satışına ilişkin 28.10.2009 tarihli tasarrufun iptaline, davacının dava konusu taşınmazın borçlu adına tesciline ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri de iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Eldeki dava davalı borçlunun ........Vergi Dairesine olan borcu nedeniyle açılmıştır....

            Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6183 Sayılı Yasa'nın özel nitelikte olup açık bir gönderme olmadıkça İİK'nın konuya ilişkin maddelerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, anılan yasada belli bir süre içerisinde satış ifa edilmediği veya istenilmediği takdirde haczin düşeceğine ilişkin hüküm bulunmadığı, dolayısıyla şikayetçi kurumun kamu alacağı için konulan 22.02.2012 tarihli haczin ayakta olduğu ve ilk haciz olduğu, 6183 Sayılı Kanun'un 21/1. maddesinin uygulama yeri olmayıp aynı Yasa'nın 69. maddesi gereği kamu alacağı haczine iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunacağı, artanı hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenmesi esasına göre sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan......Başkanlığı ve ........vekilleri temyiz etmiştir....

              Maddesi ile değişik 6183 sayılı Yasanın 58.maddesi hükmüne göre Kurum alacakları için 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 15 gün içerisinde dava açabilme olanağı bulunmaktadır. İtiraz davası için öngörülen 15 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu açık olup, resen gözönünde bulundurulması gerekir. Somut olayda, davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür. Dava dosyası içerisinde bulunan kayıtlara göre, Üçyıldız Tekstil Giyim San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/987 Esas sayılı dosyasından "....6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanuna göre yapılan takiplerde dahil olacak şekilde davacı şirket aleyhine hiçbir takip yapılmamasına karar verildiği, verilen karar gereğince söz konusu icra takiplerinin durduğu anlaşılmıştır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355 ve 357. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır....

              A.Ş.’nin vergi borçlusu olduğunu, yapılan mal varlığı araştırmasında vadesi geçmiş gecikme zammı dahil vergi borçlarını ödemeye yeter malvarlığının bulunmadığının anlaşılması nedeniyle şirketin yönetim kurulu başkanı olan diğer davalı ... aleyhine 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35. maddesi gereğince takibe geçtiklerini, davalının üzerine kayıtlı taşınmazı muvazaalı olarak vergi borçlarının tahsiline imkan bırakmamak için diğer davalı ... İnş. Emlak ve Tic. A.Ş.’ye sattığını, yapılan işlemin 6183 sayılı Kanun’un 30. maddesi gereğince iptale tabi olduğunu belirterek vergi alacağının tahsilini sağlamak amacıyla dava konusu taşınmazın satışının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... İnş. Emlak ve Tic. A.Ş. vekili ise 6183 sayılı Kanun’un 28 ve devamı maddelerindeki iptal şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Bu nedenle; 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesinin yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonraki primler için zamanaşımı süresi, ödeme dönemini takip eden yılbaşından itibaren başlayacaktır. Öte yandan, 6183 sayılı Kanun açısından ödeme emrinin tebliği ise özellik arz etmektedir. Kanunun 8. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı tebliğlerin yapılmasında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre uygulanacak hükümler 213 sayılı Kanunun 93 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, mülga 506 sayılı Kanun'un 132. maddesinde, “Bu kanun gereğince yapılacak bildiriler hakkında 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.” denilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun'un 99. maddesi ile de; “Bu kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.” şeklinde aynı yönde düzenleme yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu