Haczedilen gayrimenkullerin satış, artırma ve ihale usul ve esasları 6183 sayılı Kanunun 90 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 99’uncu maddesinde yer alan “...İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir...” şeklindeki açık hüküm karşısında (2004 sayılı İcra İflas Kanunun 4.maddesinde 12.02.2004 kabul tarih ve 25380 S.R.G'de yayımlanan 5092 sayılı Kanunun 11. maddesi ile "İcra İflas Kanununa eklenen geçici 6. madde ile maddede geçen "icra tetkik mercii" ibareleri "icra mahkemesi" olarak değiştirilmiştir. ); Kurum alacağı için haczolunan gayrimenkulün paraya çevrilmesi için yapılan ihalenin feshine ilişkin dava iş mahkemelerinde görülemez. Bu nedenle; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde icra mahkemesinin görevli olduğu nazara alınmaksızın işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Davacının İstinaf Başvurusunun İncelenmesi (I)Davalı kurum tarafından yapılan ihaleye hazırlık işlemlerinde ve ihale işlemlerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kamu düzeni ile ilgili hususlara riayet edildiği, davacı kurumun ileri sürdüğü tebliğ eksikliğinin bulunmadığı anlaşılmakla ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. (II)Kamu idareleri arasında hacze iştirak ve paraların paylaştırılması hususu 6183 sayılı Kanun'un 69. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre "(1)Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartiyle, haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir. (2)Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunur. Artanı hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenir."...
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu taşınmaz satışı 6183 sayılı yasa uyarınca Davalı SGK tarafından gerçekleştirilmiştir. 6183 sayılı yasanın 99. Maddesinin ; "İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir." hükmü uyarınca ihale Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından feshedilmiştir. Davacı, davalı idarenin 6183 sayılı yasaya göre satışını yaptığı taşınmazın kıymet takdirini düşük belirlediğini, kıymet taktiri raporunu takip borçlusuna tebliğ etmeyerek kanuna aykırı işlem tesis edip taşınmazın satılmasına ve bu suretle davacının zarar görmesine neden olduğunu ileri sürmüştür. Bu haliyle davacı , davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan zararının giderilmesi istemektedir. (Danıştay 9. Dairesi 2016/4518 E - 2019/3773 ) Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu kamu kurumu olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti yürütmektedir....
nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2- Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, 6183 sayılı AATUHK'nun 94. maddesi doğrultusunda TMSF 2. Tahsilat Daire Başkanlığı tarafından yapılan ihalenin feshine ilişkindir. Tahsilat Daire Başkanlığı'nca ihale bedelinin yatırılmaması sebebiyle anılan Kanunun 97. maddesine göre ihale kararının feshedilmesi, anılan Yasa maddelerindeki fesihlerin hukuki sonuçları farklı olduğundan AATUHK'nun 94. maddesi doğrultusunda ileri sürülen ihalenin feshi nedenlerinin incelenmesine engel teşkil etmez. Mahkemece, ihalenin feshi isteminin esasının incelenmesi gerekirken “Konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına” dair hüküm tesisi isabetsizdir....
İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder. İhale edilen malın değeri 50.000 Yeni Türk Lirasını aştığı takdirde murafaa istenebilir. İhalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamaz..." hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, 6183 sayılı Kanuna tabi yapılan icra takibi sonucu yapılan ihalenin feshi davasında taşınmazın bulunduğu yer İcra Tetkik Merciinin (İcra Mahkemesinin) görevli olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1- a.3 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
CEVAP: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın tüm iddiaları asılsız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı olduğunu taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, zira müvekkili kurum tarafından yapılan ihalenin her aşaması ile usul ve yasaya uygun olarak ilgili mevzuat çerçevesinde açık ve şeffaf bir şekilde icra edilmiş olup ihalenin feshini gerektirir bir durum bulunmadığnıı, kurumun İcra Takip Servisi tarafından açılan 2007/13161 sayılı takip dosyasının incelenmesinde 6183 sayılı Yasa gereğince davacılar hakkında yürütülen icra takibinde, borçlular adına Burdur Karamanlı İlçesi, Karamanlı Mh....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/903 KARAR NO : 2020/902 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YOZGAT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2019/253 ESAS 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Yasa Gereğince İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Yozgat İcra Müdürlüğünün 2019/265 Talimat sayılı dosyası ile satışa çıkartılan taşınmazlarla ilgili olarak yapılan ihaleye fesat karıştırıldığını, kendisinin borçluya kefil olmadığı halde yalnızca ipotekli yeri satın aldığını, borcun ödeneceğini söylediklerini ancak ödemediklerini, sonrasında da taşınmazın icra yolu ile satışa çıkarıldığını, kendisinin yapılacak olan ihaleye girip almak istediğinde kendisinin...
İcra müdürlüğünün 2021/2444 talimat sayılı dosyasından davacıya gayrimenkul satış ilanının tebliğ edilmediği, dava dilekçesinde şikayet konusu ihalenin ve bu ihalenin feshi sebeplerinin davacı tarafından öğrenilme tarihinin belirtilmediği, bu durumda şikayet konusu ihalenin ve bu ihalenin feshi sebeplerinin davacı tarafından 29/04/2022 dava tarihi itibari ile öğrenildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu ve 2004 sayılı İİK'nın 134/7 maddesi hükmü gözetildiğinde işbu ihalenin feshi davasının yasal süresi içerisinde açıldığının anlaşıldığı, 2004 sayılı İİK'nın 134/2 maddesi uyarınca ihalenin feshini, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin isteyebileceği, somut olayda, ihalenin feshini isteyen davacının icra takip dosyasında taraf olmadığı, ihale konusu taşınmazın tapu sicilinde ilgili sıfatının bulunmadığı, şikayet konusu ihaleye pey sürmek suretiyle katılmadığı, bu nedenle 2004 sayılı İİK'nın 134/2 maddesi uyarınca ihalenin...
davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine, 6183 sayılı kanuna göre yapılan ihalelerde idari para cezası öngörülmediğinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
Kurumca haczedilen taşınmazların satış, artırma, ihale usûl ve esasları 6183 sayılı yasanın 90. ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Davanın yasal dayanağı ise 6183 sayılı Kanununun 99'uncu maddesidir. Anılan maddenin “… ihalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir…” şeklindeki açık hükmü karşısında, (2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 4. maddesinde 12.02.2004 tarih, 5092 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile “İcra İflas Kanununa eklenen geçici 6. madde ile maddede geçen “icra tetkik mercii” ibareleri “icra mahkemesi” olarak değiştirilmiştir.) Kurum alacağı için haczolunan taşınmazın satışı ve paraya çevrilmesi için yapılan ihalenin feshine ilişkin davanın iş mahkemelerinde görülmesi olanağı bulunmadığından; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde icra mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır (Yargıtay 10. HD. 24.11.2015 T., 2015/11310 E., 2015/20437 K.)....