"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu aynı zamanda müvekklinin çalışanı olan ... hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan Yasanın 79. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini, kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı bankanın borcu bulunmadığının bilirkişi incelemesi sonucu saptandığı gerekçesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesinde 5479 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değişiklik yapılarak kamu idaresine borçlu olan kişinin üçüncü kişilerdeki mal ve alacağının haczi için yapılan tebligat üzerine üçüncü kişiye menfi tespit davası açma imkanı getirilmiştir. Hükme göre, haciz bildirisini alan üçüncü kişi 7 gün içinde itirazda bulunmamışsa, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir. Bu davada davacı üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle takip borçlusuna borcu bulunmadığını veya malın elinde olmadığını ispat etmelidir....
A.Ş. adına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun' un 79' uncu maddesi uyarınca düzenlenen ve 21.11.2017 tarihinde tebliğ edilen 15/11/2017 tarih ve 125671 sayılı haciz bildirisi üzerine davacı tarafından işbu menfi tespit davası açıldığını, davacının Dairemizin 692 005 3202 vergi kimlik numaralı mükellefi Levent ÖZGÜÇLÜ'den 2016 takvim yılı içinde katma değer vergisi hariç 12.850,00 TL tutarında mal ve hizmet satın aldığı Bs, Ba formlarından tespit edildiğini, yapılan bu tespit üzerine davacıya söz konusu alacağın haczedildiğine ilişkin 15.11.2017 tarih ve 125671 sayılı istihkak haczi yazımız 21/11/2017 tarihinde elekronik ortamda tebliğ edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından tevdii edilen 22.01.2018 tarih ve 17160 sayılı dilekçeyle her ne kadar haciz bildirisine itiraz edilse de davacının bu itirazı 6183 Sayılı Yasanın 79'ncu maddesinde belirtilen süreden sonra olduğunu, davacının süresinde itiraz etmemesi üzerine bu sefer davacı adına 09.01.2018 tarih ve 2018010966VUO...
GEREKÇE:Dava, 6183 sayılı Kanun'un 63. maddesi gereğince alacaklı kurum tarafından açılan, borçlunun hissedarı olduğu hacizli taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi üzerine davalılar T3 ve T8 istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 6183 sayılı Kanun'un 63. Maddesi; "Tahsil dairesi, borçlunun haklarını tasfiye bakımından onun haiz olduğu bütün salahiyetleri kullanarak bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi malların paraya çevrilebilir hale gelmesini genel hükümler dairesinde sağlar....
Prim tahsilatını kolaylaştırmak için birçok hüküm konulmakla birlikte Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80. maddesi, primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yöneliktir. Anılan maddenin ilk şeklinde prim alacağının tahsili 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılmakta iken, 01.12.1993 tarihli ve 3917 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca yapılan değişiklik ile 6183 sayılı Kanun hükümlerine tabi kılınmıştır. Prim borçları, bu düzenleme ile kamu alacağı derecesine getirilerek, takip ve tahsilinde, İcra ve İflas Hukukuna göre çabukluk ve sadelik sağlanmak istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; menfi tespit davasının süresinde açılmaması nedeniyle davacının temyiz itirazlarının reddine, dava reddedilmiş olduğundan 6183 sayılı Yasanın değişik 79/3. maddesi gereğince davalı yararına %10 tutarında tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat isteminin reddedilmiş olmasının yerinde olmadığı gereğine değinilmiştir....
bildirilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olacağı belirtilmiştir....
Nevarki taraflar arasında düzenlenen 8.4.1982 tarihli abone sözleşmesinde, 6183 sayılı yasa gereğince geçikme zammı istenebileceğine dair bir kararlaştırma bulunmamaktadır. Öyleyse davacı, gecikme zammı isteyemez. Ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, yasal faiz isteyebilir. Bilirkişiden bu yönde ek rapor alınak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanana nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 18.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vergi Dairesi vekili 6183 sayılı Kanunun 79.maddesinin 4. Fıkrasında düzenlenen inkar tazminatına ilişkin olarak istinaf edilmiştir. İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi; "Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır....
Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58.maddesi uyarınca 15 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....