Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulu Hakkında Kanun'un 13. ve 17. maddeleri uyarınca uygulanan ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır....

    Mahkeme, davaya konu işlemin Sivas Sigorta Müdürlüğü tarafından yapıldığını, 506 Sayılı Yasanın 80. maddesinde; 6183 Sayılı Yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesinin yetkili kılındığını gerekçe göstererek dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar vermiştir. Öncelikle, 506 Sayılı Yasanın 80/6 maddesi hükmünde öngörülen; alacaklı Sigorta Müdürlüğü'nün bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkisine ilişkin kesin yetki kuralının uygulanabilmesinin yasal koşulu; uyuşmazlığın, Kurum alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasından doğmuş bulunmasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUARAZANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 24.maddesine dayalı muvazaalı vekalet işleminin iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 7.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan Madde değiştirilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonra bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle, 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....

        a satışına ilişkin sözleşmenin iptaline, 35 CFD 14 plakalı aracın davacı tarafından bu davaya konu vergi alacağı yönünden 6183 sayılı yasa kapsamında cebr-i icra yoluyla satışına izin verilmesine, ... plakalı iş makinasının satılmış olması nedeniyle, davacının davasını bedele dönüştürdüğünde 1.935,29 TL.nin davalı ...'da ve diğer davalı ... İnş. Nak. Pet. Ür. Elekt. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 Sayılı AATÜHK'nin 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30.maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamaktır....

          Eldeki davada, davalı kurum tarafından davacı aleyhine 01.11.1988-30.05.1991 arası dönem için prim borçları tahakkukuna ilişkin 06.05.2010 tarihli kurum işleminin iptalini istemiş olup, Mahkemece davacı şirket aleyhine açılan hizmet tespiti kararının kesinleşme tarihi olan 22.03.2010 tarihinden prim tahakkuk tarihi olan 06.05.2010 tarihi arasında 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde düzenlenen 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçmemiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup hatalıdır. 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 sayılı Kanunla yapılan bu değişiklik aynı Kanunun 8.maddesi hükmüne göre, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24.06.2004 tarih, 5198 sayılı Yasayla aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda...

            Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davaya konu satış işleminin 15/12/2009 tarihinde gerçekleştiği, dava konusu alacağın ise bu tarihten sonra doğduğu, bu itibarla davanın yasal şartları oluşmadığından davacının özel şartları taşımayan davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davaların amacı amme borçlusunun bu Kanunun 27, 28, 29 ve 30.maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamaktır....

              Davalı ... vekili, 6183 sayılı yasanın 24 ve HUMK'nun 9. maddesi gereğince Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, davanın 6183 sayılı kanunun 27. maddesinde belirlenen 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, ödeme emirlerinin iptali için Edirne İş Mahkemesine dava açıldığından takibin kesinleşmediğini, taşınmazın davalı ...'a 42.500YTL bedelle ve iyi niyetle satıldığını, dava dışı borçlu şirketin borçu karşılayacak fabrikası olduğunu dolayısıyla şirket ortakları hakkında takip yapılamıyacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, iş mahkemesine açılan bu dava yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, tahakkuk tarihinden itibaren 2 yıl içinde takip yapılmadığından kurum alacağının zamanaşımına uğradığını, taşınmazın iyi niyetle ve rayiç değeriyle alındığını, 6183 ../......

                Değinilen mevzuat hükümleri çerçevesinde; “sosyal güvenlik il müdürlükleri” ile “sosyal güvenlik merkezlerinin" takip işlemlerinde yetkili olduğu görülmekte olup, bu yönde davaya konu 6183 Sayılı Kanunun uygulanması nedeniyle ödeme emirlerinin gönderilmesi işleminin Yozgat Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından yapılması nedeniyle, bu merkezin bulunduğu yer iş mahkemesi olan Yozgatİş Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Yozgat İş Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince ... İş Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dairemizin önceki bozma ilamında zamanaşımı süresinin 5510 sayılı Yasa'nın 93/2 maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiğinden bahsedilmişse de, uyuşmazlığın 1479 sayılı Yasa'ya tabi olduğu ve kurumca açılacak prim alacakları davalarında zamanaşımı süresinin 1479 sayılı Yasa'nın 70. maddesi uyarınca 5 yıl olduğu anlaşılmış olup, hatalı bozma ilamının taraflar yönünden kazanılmış müktesap hak oluşturmacağı anlaşılmış olup bozma ilamı doğrultusunda verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu