Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın mahkemece tespit edilen nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresine "5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 7/g-50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri ve 7201 Sayılı Tebligat Yasasının 21. maddesinde 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikte gözönünde bulundurularak" gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilip temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Diğer yandan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterirbelge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlüklerince araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülkî idare amirinin emri ile işleme konulacağı, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliğin 69. maddesinin 3. bendinde de ölüm bildirimi sırasında herhangi bir belge verilemediği takdirde; ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı ile güvenlik makamlarına gönderilerek kişinin ölümünün araştırılmasının isteneceği, kütüklere...

      Türk Medeni Kanunun 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Türk Medeni Kanununun 594. maddesi ile “Mirasbırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hakimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilan yapıp hak sahiplerini son ilandan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır. İlan süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hakimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras Devlete geçer.” düzenlemesi getirilmiştir. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur....

        nun ise Kaynarca İlçesi Karaçalı Köyünde ikamet ettiğinin tespit edilmesinden ibaret somut olayın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 68/1-c maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilmeksizin, sanıklar hakkında 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 67/1. maddesine aykırılıktan mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 1-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2-Sanıklardan ...’nun adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmadığı halde sabıkası bulunduğundan bahisle TCK’nun 50, 51. maddeleri ile CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığı kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz...

          Davalı nüfus idaresi duruşmaya katılarak, davacının talepleri hususunda takdiri mahkemeye bırakmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı HÜKÜM : Ceza tertibine yer olmadığına Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa tebliğnamenin tebliği için sanığın adı ve vasisinin adresi yazılarak çıkarılan tebligatın, muhatabın öldüğü belirtilerek iade edilmesi nedeniyle, sanığın nüfus kaydı getirtilerek, ölmediğinin anlaşılması karşısında ölüp ölmediği zabıta aracılığıyla araştırılarak, öldüğünün tespit edilmesi halinde ölümün nüfus kaydına işlenmesi sağlanarak ölüm kaydını gösteren nüfus kaydının dosyaya eklenip incelenmek üzere mahallince iadesinin sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            'ın anne ve babası olarak kayıtlı olduğunu ileri sürerek amcası ve yengesi üzerindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek anne ve babasının nüfusuna kaydedilmesini talep etmiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( ... 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....

              nin 2013/15948E-2014/175K sayılı ilâmı) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda istek, niteliği itibarıyla bir soy davası olmayıp, yanlış ve yanıltıcı beyanla nüfus kütüğüne hatalı yazılan ana adının, eş söyleyişle nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kdz. Ereğli 2....

                Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.11.2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  in nüfus kayıtlarında, ölü olarak yazıldığı, ancak ölüm tarihinin ise belirtilmediği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36'ncı ve devamı maddeleri gereğince, davalı ...'in ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi kamu adına istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli ....asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının cumhuriyet savcısı tarafından açılabilmesi için kanunda öngörülen koşulların bulunması gerekir. Somut olayda; ...'...

                    UYAP Entegrasyonu