Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/09/2020 Tarih - 2016/90 Esas - 2020/339 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'dan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; belirtilen gerekçelerle davanın reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi; HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. 4054 sayılı RKHK.’un "Tazminat Hakkına" ilişkin 57. maddesi; "her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur....

ın temyiz edeceği ve davalının da bu fiyata göre satış yapmayı taahhüt ettiği 4/e maddesi ile anlaşmanın 07.08.2010 tarihine kadar geçerli olacağı ve hatta 6 aydan önce yazılı feshi ihbar edilmediği takdirde 1'er yıl daha uzamış sayılacağını öngörmek suretiyle belirsiz süreli olmasını sağlayan 12. maddesi hükümlerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili tebliğ hükümlerine aykırı olup, bu dikey anlaşmanın 2002/2 sayılı Grup Muafiyeti Tebliği kapsamında ve bu sebeple de hukuka uygun ve geçerli olarak değerlendirilebilmesinin mümkün olmadığından sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren geçersiz olduğu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna aykırı hükümler taşıyan ve kendisine açıkça kanuna aykırı edimler yüklemiş olan sözleşmeyi feshetmesinin haklı bir sebeple gerçekleşmiş olduğundan ve sözleşme başlangıçtan itibaren geçersiz olduğundan cezai şart istenemeyeceği, tarafların geçersiz olan bu sözleşme kapsamında yürüyen ticari ilişkiden karşılıklı olarak menfaat...

    Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Derdest dava bankanın rekabet hukuku hükümlerine aykırı davranışından kaynaklanan tazminat davasıdır. Bilindiği gibi Rekabet Kurulu 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında denetimler yapmış ve on iki ayrı banka hakkında idari cezası uygulamıştır. Temel olarak bu bankaların birlikte hareket ederek faiz oranlarını yüksek tuttukları iddia edilmektedir. Birlikte hareket etme olgusu rekabeti zedelemekte ve faiz oranlarının piyasa gerçeklerine uygun biçimde oluşmasını engellemektedir. Bu tutumun banka müşterilerinin zararına neden olduğu ortaya çıkarsa mezkur kanunun 57'nci ve 58'inci maddeleri kapsamında tazminat hakları doğacaktır. Öncelikle davalı bankanın davacı ile yaptığı sözleşmede uyguladığı faiz oranlarının belirlenmesi ve rekabete aykırı tutumun davacının zararına neden olup olmadığı belirlenmelidir....

      Öte yandan 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun 4. maddesinde, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesinde ve/veya telekomünikasyon altyapısı işletiminde ve bu hususlarda yapılacak düzenlemelerde bulundurulması gereken ilkeler sayılmış; maddenin (ı) bendinde, "tüm telekomünikasyon alanlarında", 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ve Türk Telekom'un Kanun'da belirlenen tekel hakları saklı kalmak kaydıyla, serbest rekabet ortamının sağlanması ve korunması gerektiği belirtilmiştir....

        TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü: Dava, altın alış ve satış fiyatlarını pazar dışında belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlâl ettiği belirtilerek, aynı Kanun'un 16. maddesinin 2. fıkrası ve 2007/1 sayılı Tebliğ uyarınca, davacı odaya idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu Kararı'nın iptali istemiyle açılmıştır. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde, "Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır....

          Yönetimi’nin ortak yerlere ilişkin işlemler hariç husumet ehliyetinin bulunmadığı, taraflar arasında akdedilen ....2005 tarihli sözleşme hükümlerinin, niteliği itibari ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca geçersiz olup, davacının bu sözleşmeye dayanarak tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalılardan ... Yönetimi hakkındaki davada verilen hükme yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir. ...- Davacı vekilinin diğer davalı hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....

            Danıştay kararı ile davalının eylemlerinin, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'a ve hukuka aykırılık taşıdığının sabit hale geldiğini, aynı Kanunun 57. maddesi ile zarar görene tazminat hakkının düzenlendiğini, 58. maddede zararın nasıl belirleneceğinin ve üç kat tazminatın öngörüldüğünü, davacının zararını 4.984.755.- TL olarak belirlediğini ileri sürerek şimdilik müvekkilinin uğradığı zarardan 3.000.000.- TL'lik kısmının 4054 sayılı Kanunun 58. maddesi uyarınca 3 katının ve 5.000.- TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ticari krediye uygulanan kartel faizi nedeniyle uğranılan zararın 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca tazmini istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

                DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, husumeti yönelttiği davalılar Akbank T.A.Ş, Türkiye Garanti Bankası A.Ş.,Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Türkiye İş Bankası A.Ş., Finans Bank A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O., Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş., Denizbank T3 ING Bank A.Ş., Türk Ekonomi Bankası A.Ş.,'den 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunundan kaynaklı tazminat talep etmiş, dava dilekçesi İstanbul 11. Tüketici Mahkemesinin 2016/1110 Esasına kaydedilmiştir. Mahkemece,16/12/2021 tarihli celsede "Denizbank A.Ş dışındaki davalı bankalara karşı açılan davaların dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydedilmesine "karar verilmiş, 16/12/2021 tarihli tefrik kararı 13....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23.11.2007 tarihinde davalılardan T5 nezdinde konut kredisi kredisi kullandığını, Rekabet Kurulu'nun 08.03.2013 tarih ve 2013/198- 100 sayılı kararı ile davalı bankanın da dahil olduğu Türkiye'de faaliyet gösteren 12 bankanın mevduat, kredi kartı ve kredi hizmetleri konusunda anlaşma ve/veya kartel eylemi içerisinde bulunmak suretiyle Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesini ihlal ettiklerine karar verildiğini, müvekkilinin Rekabet Kurulu kararında açıklanan bu eylemler uyarınca daha yüksek oranlarda faiz ödemesi nedeniyle zarara uğratıldığını, diğer davalıların eylem birliği nedeniyle oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek 4054 sayılı Kanun'un 57- 58. maddesi gereğince 3 katı kadar tazminat alacağına ilişkin olarak ve şimdilik 3.600,00- TL'nin zarar tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu