Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 427. maddesi uyarınca ise bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Somut olayda; dava, Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi ve 3561 sayılı Yasa uyarınca 746 parsel sayılı taşınmaz maliki olan kişilere kayyım tayin edilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece talep dilekçesi ilgililere, kayyım adayına tebliğ edilmeden, duruşma ve araştırma yapmaksızın ek karar ile talebin kabulüne karar verilmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 04/08/2021 tarih 2020/1576 Esas 2021/939 Karar sayılı ilamı ile; "1- Talebin Kabulü ile, Salihli 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/70 Esas sayılı dosyasında kimlik bilgileri tespit edilemeyen Manisa ili, Salihli İlçesi, Eminbey Mahallesi 242 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kayıt malikleri olarak görülen Faden mirasçıları ve Fadime Çakırer (Hüseyin kızı)'i temsil etmek üzere T3 TMK'nın 427.maddesi ve 3561 sayılı kanunun 1 ve 2.maddeleri uyarınca yönetim kayyımı olarak atanmasına" karar verilmiştir. C)İSTİNAF NEDENLERİ Kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; yürürlükte bulunan yasal düzenlemeler gereğince, Manisa Defterdarı Şenol Gezer' in kayyım olarak atanması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kayyım atanması istemine ilişkindir....

    Dava, 3561 sayılı Kanun'a dayalı kayyım atatma kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 3561 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesi, 331 ... maddesinin üçüncü fıkrası; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 168 ... maddesi; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 7 nci maddesinin birinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1....

      Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2006/140 Esas nolu dosyası üzerinden Çiğli İlçesi, Balatçık Mahallesi, 22110 ada, 4 parsel ile ilgili açılan ortaklığın giderilmesi davasında tapu kayıt maliklerinden Ömer kızı, Hatice Yöntem' i temsil etmek üzere kayyım tayin edilmesinin istendiği, mahkemenin 16/04/2008 tarihli kararı ile Ömer kızı, Hatice Yöntem' e 3561 sayılı yasa gereğince T3 nın kayyım olarak atandığı anlaşılmıştır. Nüfus kaydına göre, Ömer ve Zeki kızı, 03/01/1926 doğumlu, Hatire Yöndem' in kayıt düzeltme ile Hatice olan adı Hatire olarak düzeltilmiştir. Tapu kaydına göre, İzmir İli, Çiğli İlçesi, Balatçık Mahallesi, 22110 ada, 4 parsel nolu taşınmazın 130/1088 payı Ömer kızı Hatice Yöntem adına kayıtlı olup, tapulama tutanağıda da bu şekilde düzenlenmiştir....

      oğlu Mehmet ile Bekir oğlu Ahmet’i temsil edilmesinde hukuki yarar bulunduğu anlaşıldığından TMK. nun 426. maddesi gereğince Denizli Defterdarının kayyım olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği belirtildiği, hükümde ise, 2341 parsel malikleri Bekir oğlu Mehmet ile Bekir oğlu Ahmet’in 3561 sayılı Kanun gereğince hak ve menfaatleri ve hazine çıkarlarını korumak üzere Denizli Defterdarının kayyım atanmasına dair, karar verilerek kararın, davacı vekili ile kayyım vekiline 21.06.2016 günü tebliğ edildiği, temyiz yoluna başvurulmadığı, kesinleşme şerhinin bulunmadığı görülmüştür. 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2. maddesi: “ 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kayyım adayı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 427 ve 588. maddeleri ile 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrası hükümlerinin dikkate alınmadan karar verildiğini, kararın gerekçe kısmında 3561 sayılı Yasa uyarınca Rize Defterdarlığının kayyım olarak atanmasına yönünde belirtildiği halde (3561 sayılı Kanunun işaret ettiği kayyımlık yönetim kayyımlığıdır) hüküm kısmında temsil kayyımı mı yönetim kayyımı mı hangisinin atandığı hususunun net olmadığını, kararın kaldırılması ve Rize Defterdarlığının yönetim kayyımı olarak atandığının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiğini, kayyım atamasının dosya numarası belirtilmeden yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava kayyım tayini istemine ilişkindir....

      Mahkemece, kolluk gücüne yazılan yazı cevabı ve tapu kaydıyla yetinilerek, dava konusu taşınmazla ilgili devam eden derdest davanın bulunmadığı ve kayyım atanması için gerekli herhangi bir sebebin bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkindir. Anılan Kanunun amacı 1. madesinde “Bu Kanunun amacı, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere; mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” biçiminde açıklanmıştır....

        Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup 1. maddesinde Kanunun amacının, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatlerinin bulunup bulunmadığını mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak...

          Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup 1. maddesinde Kanunun amacının, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatlerinin bulunup bulunmadığını mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak...

            Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup 1. maddesinde Kanunun amacının, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatlerinin bulunup bulunmadığını mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak...

              UYAP Entegrasyonu