Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla gerekçeli karar ve temyiz dilekçeleri davalı ...’ye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, temyiz süresi de beklendikten sonra, 2-HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan mal müdürü burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır. Bu nedenle; kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır....

    Her ne kadar, davacı vekili Hazine'nin harçtan muaf olduğunu beyanla kararın harç yönünden bozulmasını yada düzeltilerek onanmasını talep etmiş ise de, 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " düzenlemesi gereğince Hazine tarafından açılan davalarda dava harcı(yargı harcı) alınmıyordu. Oysa, 5793 Sayılı Kanunla değişik 3561 Sayılı Kanunun 2. maddesinde yargı harcından muafiyetle ilgili hükme yer verilmemiş, yerine kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlüklerden müstesnadır, düzenlemesiyle yetinilmiştir....

    in mirasçısının olup olmadığı, var ise kim olduğu ve hayatta bulunup bulunmadığı tespit edilemediğinden dava konusu taşınmazın idaresi için kayyım atanması istemine ilişkindir. 3561 Sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca sulh hakimi, idaresi kimseye ait olmayan taşınmazlar üzerinde Hazine'nin hak ve yararının bulunup bulunmadığını araştırır. Hazine'nin yararının tespiti halinde, yörenin en büyük mal memurunu kayyım olarak atar. Dava konusu taşınmazın malikinin ... oğlu ... olduğu tapu kaydında anlaşılmakta ise de, bu kişi 07.02.1989 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak ölmüş olup mirasçısının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hayatta olup olmadığı belirlenememiştir. Tapu kayıt maliki ... oğlu ... mirasçıları tespit edilemediğine göre bu kişiye ait payın idaresi için Türk Medeni Kanununun 427. maddesi gereğince ve 3561 Sayılı Yasa hükümleri de dikkate alınarak mahallin en büyük mal memurunun kayyım atanması gerekir. Mahkemece, tapu kayıtlarında malik görünen ... oğlu ...'...

      Kabule göre de; Dava dilekçesinde yalnızca 891 ada, 7 parsel yönünden kayyım atanması talep edilmiş olmasına rağmen, talepten fazlaya hükmedilmesi hatalı olmuştur. 3561 sayılı Kanun'un 2/1. maddesi uyarınca mahallin en büyük mal memuru ancak yönetim kayyımı olarak atanabilir. Mahkemece yönetim kayyımı atanması gerekirken ortaklığın giderilmesi davasına yönelik olarak temsil kayyımı atanmasına karar verilmesi hatalıdır. Öte yandan mahkemece T4 kayyım olarak atanmasına karar verilmiştir. Öncelikle mal müdürünün kişi olarak kayyım atanması gerekir. Kurum olarak Mal Müdürlüğü kayyım olarak atanamaz. Ayrıca, 3561sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 1. Ve 2.maddelerinde, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanacağı düzenlenmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, mirasçıları tespit edilemeyen taşınmaz maliki adına 3561 sayılı Kanun gereği kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm kayyım adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I İstek, 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım atanmasına ilişkin olup, mahkemece reddedilmiştir. Kararı, kayyım olarak atanması talep edilen defterdarlık temyiz etmiştir. Mahkemece dava reddedildiğine göre, temyiz edeni yükümlülük altına koyan bir karar mevcut değildir. Defterdar adına ... vekilinin duruşmaya iştirak etmiş olması da defterdara "taraf" sıfatı kazandırmaz. Bu bakımdan verilen ret kararını temyiz etmekte hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Bu itibarla temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeble temyiz dilekçesinin REDDİNE, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/129 Esas sayılı dosyasında tapu maliki Mehmet oğlu Muharrem'e T3 Defterdarı'nın kayyım olarak tayin edildiğini ve kararın kesinleştiğini, ilgili mahkeme ara kararı ile menfaat çatışması sebebi ile Muharrem isimli kişiye T3 Defterdarlığı dışında bir kayyım atanması için kendilerine süre verildiğini bu sebeplerle Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/06/2018 tarih ve 2017/129 Esas - 2018/794 Karar sayılı T3 Defterdarının kayyım olarak tayin edilmesine ilişkin kararın kaldırılması ile Muharrem isimli kişiye T3 Defterdarı dışında bir kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Kayyım T3 Defterdarı vekili sunmuş olduğu dilekçesinde özetle; Mehmet oğlu Muharrem'e kayyım olarak atanmış olunan Gebze 2....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 1018 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ,,, ...ile ...... Defterdarının kayyım olarak atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı tarafından ...k Köyü 1018 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ...'nin paylarının idaresiyle ilgili olarak 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım tayini talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; adları geçenlere ait payların idaresiyle ilgili olarak ...Defterdarlığının kayyım olarak atanmasına karar verilmiş, kararı atanan kayyım temyiz etmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesiyl... oğlu ...ve ...'nin ölü oldukları, sağ ve hayatta olan mirasçısının bulunduğu ve mahkeme kanalıyla mirasçıları olan ...'...

          Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca ise bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Somut olayda; dava, Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi ve 3561 sayılı Yasa uyarınca 171 parsel sayılı taşınmaz maliki olan kişilere kayyım tayin edilmesi istemine ilişkindir....

            Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca ise bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Somut olayda; dava, Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi ve 3561 sayılı Yasa uyarınca 171 parsel sayılı taşınmaz maliki olan kişilere kayyım tayin edilmesi istemine ilişkindir....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği yetki ve süre doğrultusunda açıldığını, davanın açılmasında ve mirasçıların tespit edilmesi sebebiyle davanın reddedilmesinde bir kusurlarının bulunmadığını, alınan yetki doğrultusunda açılan ve kayyım tayinine karar verilmediğinden defterdarı yükümlülük altına sokmayan davada, kayyım vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hukuka aykırı olacağını belirterek kayyım vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Dava, 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım atanmasına ilişkin olup, mahkemece davanın reddine kararı verilmiştir. Kararı, kayyım olarak atanması talep edilen defterdarlık istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              UYAP Entegrasyonu