WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 89/3 maddesinde yer alan düzenlemede uyuşmazlık için hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda İİK'nın 89/3 maddesine dayalı olarak haciz ihbarnamelerine konu borcun olmadığı, ancak ödenmek zorunda kalındığından bahisle ödenen bedele yönelik açılan işbu istirdat davasında Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu, görev hususu dava şartı olup mahkemece davanın her aşamasında resen gözetilecek hususlardan olup, HMK'nın 114/(1) -c ve 115/(2) maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    3. Hukuk Dairesi         2012/22093 E.  ,  2013/197 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davalı banka ile dava dışı......Şti. arasında imzalanan "Genel Kredi Sözleşmesi"nde müştereken ve müteselsilen kefil olan davacı tarafından daha evvel açılan "menfi tespit" davası sonucunda verilen kararın ....... Dairesi tarafından onanması ile aynı miktara ilişkin istirdat talebinden kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Çek iptali davaları özelliği itibariyle ... açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda çek iptali davasını açan davacıya mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmesi istirdat davasının açılması halinde çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. Bu kapsamda, davacı asile, 10/10/2022 tarihli duruşmada davaya konu çek bakımından yapmış olduğunu ileri sürdüğü ödeme bakımından istirdat davası açmak üzere 4 haftalık kesin süre verilmiş, bu yönde ihtarat yapılmış olmasına rağmen davacı tarafın istirdat davası açtığına ilişkin olarak dosyaya herhangi bir bildirimde bulunmadığı anlaşılmıştır....

        Mahkemece; "Açılan dava İcra İflas Kanununun 72.maddesi uyarınca açılan istirdat davasıdır. İstirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Bu sürenin başlangıcı borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklı veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp bedelinin icra dairesine ödendiği tarihtir. Dosyamızda davalıya 16.12.2004 tarihinde 14.480,13 TL ödenmiştir. Bu tarihten itibaren 1 yıl içinde istirdat davasının açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan mahkememizce resen nazara alınmıştır, gerekçesiyle” davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davada, ilama dayalı olarak davalının yaptığı icra takibi sırasında; davacı idarenin, davalıya (haricen) fazladan ödediği paranın istirdaten tahsili talep edilmektedir....

          Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, istirdat davası açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Nitekim TTK sistematiği ve 11. Hukuk Dairesi yerleşik uygulaması da bu yöndedir. (11. HD 01/06/2016 T, 2015/11485 E 2016/6033 K sayılı ilamı) Somut olayda, davaya konu ...Bankası ... Şubesine ait, keşidecisi ...olan, ... çek nolu, ... keşide tarihli ve 30.000,00 TL bedelli çek dava dışı ...Ltd. Şti tarafından bankaya ibraz edilmiştir. Çekin arkasındaki ciro silsilesinden dava dışı şirketin son hamil olduğu görülmüştür....

            Yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, istirdat davası açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Davacı vekilince verilen süre içerisinde çek istirdatı davası açıldığı ve açılan davanın ....E. Sayılı sırasına kayıt aldığı anlaşılmış olup, istirdat davasının açılması nedeniyle çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına ve TTK 758/2 ve 763. Madde uyarınca ödeme yasağının devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

              Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istenen dava konusu çekin ilgili bankaya ibraz edildiği, davacı tarafın çeki ibraz eden son hamile karşı istirdat davası açmaması üzerine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği (Yargıtay 11.HD 2015/11662 Esas, 2016/8538 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Ödeme yasağının kaldırılmasına, 4-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK.'nın 392/2....

                Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istenen dava konusu çekin ilgili bankaya ibraz edildiği, davacı tarafın çeki ibraz eden son hamile karşı istirdat davası açmaması üzerine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği (Yargıtay 11.HD 2015/11662 Esas, 2016/8538 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE, ödeme yasağının kaldırılmasına, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iade edilmesine, 4-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK.'nın 392/2....

                  (Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası - ... , Ankara 2003, s.233-234) İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır....

                    Mahkemece; "....Dosya kapsamına göre davacıya Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2016/125960 Esas sayılı dosyasından 1. 2. ve 3. haciz ihbarları çıkartıldığı , süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle davacıya haciz işlemi yapıldığı, davacı tarafça Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesinde haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edildiği iddiasıyla açılan şikayet davasının reddine karar verildiği, davacı tarafından Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/417 Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, davacı tarafından dosyaya 08.08.2018 tarihinde 14.829,79 TL ödeme yapıldığı ve davanın eldeki istirdat davasını açtığı anlaşılmıştır. İİK 89/5. maddesi gereğince borcun tamamı ödendikten sonra alacaklıya karşı açılan istirdat davasında, davacının alacaklının kötü niyetli olduğunu ispat etmesi gerekecektir. İİK'nun 89/5. maddesinde belirlenen kötü niyetli alacaklı kavramı subjektif bir durumu ifade etmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu