Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve borcun doğumundan sonra borçluya ait malların 26.04.2011 tarihinde 3.kişiye satılarak aynı gün yeniden borçluya kiraya verilmesi yaşam deneyemlerine aykırı olduğu gibi yapılan işlem danışıklı işyeri devri niteliğinde olduğundan alacaklıların haklarını etkilemeyeceğine göre davacı 3.kişinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı alacaklı ..... Şti vekilinin temyizine gelince: İstihkak davaları Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11.maddesi 4.fıkrası son cümlesi gereğince nisbi vekalet ücretine tabi davalardan olup takip konusu alacak miktarı ile haczedilen malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nispi vekilet ücretine hükmedilir....

    Mahkemece, davacının işyerinde haciz yapıldığı ve haciz tarihinde Kastamonu’daki işyerinde olduğunu belirttiğinden hacizden aynı gün haberdar olduğunun anlaşıldığı, davanın İİK’nun 96/3. maddesindeki 7 günlük süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar vermiş hüküm davacı 3.kişi vekili arafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 12.05.2010 tarihinde, davacı 3.kişinin yokluğunda borçlu huzurunda yapılmış, borçlu davacı lehine istihkak iddiasında bulunmamıştır. İİK’nun 96/1 maddesine göre davacı 3.kişi haczi öğrenmeden itibaren 7 gün içerisinde icra müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunabileceği gibi 97/9.maddesi uyarınca doğrudan icra mahkemesinde dava açabilir. Hacizden sonraki 7.günün sonu 19.05.2010 tarihi Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak resmi tatildir. Dava tatili takip eden iş günü 20.05.2010 tarihinde açılmıştır....

      Mahkemece, dava konusu haczin, borçlu ve davacının birlikte oturduğu evde yapıldığından İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu, yasal karine aksinin davacı tarafından kesin ve güçlü delillerle kanatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İ.İ.K'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir. Davaya konu hacizli eşyalar karı-koca olan davacı 3.kişi ile borçlunun birlikte oturdukları evde haczedildiğinden, İ.İ.K.'nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi davacı 3.kişi tarafından her türlü delil ile kanıtlanması olanaklıdır. Davacı 3.kişinin, dava konusu ev eşyalarının daha önceki 25.03.2003 tarihli hacizden sonra hacizde tesbit edilen bedeli ödeyerek üzerindeki haczi kaldırmış olması, bu malların mülkiyetinin davacıya geçmesi sonucunu doğurmaz....

        Dava,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Kural olarak, 3.kişinin istihkak iddiasına itiraz etmeyen borçlunun istihkak dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmesi gerekmez. Çünkü, istihkak davasında asıl çekişme 3.kişi ile takip alacaklısı arasındadır.Davanın borçluya yöneltilmesi için borçlunun istihkak iddiasına karşı çıkarak haczedilen mal, hak veya alacağın kendisine ait olduğunu ileri sürerek çekişme yaratmış olması gerekir. Ancak, dava konusu haciz sırasında hazır bulunmayan ve haciz tutanağı da kendisine tebliğ olunmadığından haciz işlemine karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılmayan borçluya da davanın yöneltilmesi gerektiği Yargıtay uygulamasında kabul edilmektedir. Somut olayda, takip alacağının borçlusu ve dava konusu aracın satışı yapan ......

          Mahkemece, davacının aracı satın aldığı saatte trafik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığından bahisle istihkak davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu ...plaka sayılı aracın icra müdürlüğünün haciz yazısının trafik kaydına 14.10.2009 tarihinde saat 14.15 de işlendiği satışın ise aynı gün saat 13.30 da yapıldığı görülmektedir. Haciz tarihi ile aynı gün yapılan satışlarda alıcı üçüncü kişinin iyi niyetinden söz edilemez. Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşü de bu doğrultudadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacı 3.kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            Mahkemece, davacının aracı satın aldığı saatte trafik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığından bahisle istihkak davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu ... plaka sayılı aracın icra müdürlüğünün haciz yazısının trafik kaydına 14.10.2009 tarihinde saat 14.15 de işlendiği satışın ise aynı gün saat 13.30 da yapıldığı görülmektedir. Haciz tarihi ile aynı gün yapılan satışlarda alıcı üçüncü kişinin iyi niyetinden söz edilemez. Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşü de bu doğrultudadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacı 3.kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              GEREKÇE: Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Düziçi İcra Dairesi'nin 2021/127 esas sayılı dosyası incelendiğinde; Osmaniye ili Düziçi ilçesi Yarbaşı/Karaçarlı mah. 147 ada 35 parsel sayılı taşınmazın 11/06/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerindeki dispenserler, tanklar gibi ekipmanlar ile birlikte taşınmazın değerinin tespit edildiği görülmüştür. İİK'nun 96.maddesine göre, hacizli taşınır mal üzerinde 3.kişinin mülkiyet veya rehin hakkı iddia etmesi istihkak iddiası olarak kabul edilir. HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime aittir. Somut olayda, davacı 3.kişinin taşınmazdaki ekipmanlar yönünden mülkiyet hakkı iddia ederek kıymet takdir işleminin hükümsüz sayılmasına karar verilmesinin talep edildiği, davacının bu talebinin HMK'nun 33, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre istihkak davası olarak nitelendirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır....

              Bunun üzerine kural olarak asıl İcra Müdürlüğünce İİK'nun 96. ve devamı maddelerinde düzenlenen prosedürün işletilmesi, İİK'nun 96/2. maddesi uyarınca istihkak iddiasına itirazlarını bildirmek üzere alacaklıya (3 gün) süre verilmesi ve verilecek cevaba göre İİK'nun 97/1. maddesinin uygulanması gerekir. Ne var ki bu mutlak bir dava açma şartı olmayıp, prosedür işletilmeden dava açılmasında (3. kişinin doğrudan dava açmasında)bir engel yoktur. Somut olayda, 3.kişinin istihkak iddiası üzerine, asıl icra müdürlüğünce İİK.nun 96/2.maddesi uyarınca düzenlenen, 3.kişinin istihkak iddiasına karşı itirazı varsa 3 gün içinde bildirmesi uyarısını içeren örnek 60 nolu (istihkak iddiasının bildirmesine dair varaka) belgenin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, alacaklının istihkak iddiasını kabul etmiş olduğundan söz edilemez. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                Davalı borçlu duruşmalara gelmemiş ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacı ve borçlunun fiilen birlikte yaşamadıkları, dava konusu ev eşyalarının 1987 yılında yapılan tesbit kapsamında olduğu ve davacının bu eşyaları alma gücüne sahip olduğunun ispatlandığından bahisle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu ev eşyalarının 19.09.2009 tarihinde haczi sırasında hazır bulunan davacı 3.kişi, borçlunun eşi olduğunu ve aynı evde ikamet ettiklerini haciz saatinde şantiyede bulunduğunu beyan etmiştir. İİK’nun 8.maddesi gereğince icra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğindedir....

                  Mahkemece, davacı 3.kişinin dava konusu aracı hacizden önce satınalmış olmasına rağmen borcun doğumu ve aracın satış tarihleri birbirine yakın olduğundan, borçlu şirketin eski ortağı olan davacının iyi niyetinden söz edilemeyeceğinden bahisle istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ilişkindir. Davanın dayanağı takip konusu çek tarihi 01.09.2008 tarihi olup, davalı alacaklı tarafından borcun bu tarihten önce doğduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 15.12.2008 tarihinde konulmuş, davacı 3.kişi ise aracı 21.05.2008 borcun doğumundan ve hacizden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesine uygun olarak Noterde düzenlenen sözleşme ile satın almıştır. Davacı borçlu şirketteki hissesini yine borcun doğumundan önce 18.02.2008 tarihinde devir etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu