WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı 3.kişinin hacizden 26.04.2010 tarihinde haberdar olduğu, davanın ise 23.06.2010 tarihinde açıldığı, 7 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın süre yönünden reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Her üç takip dosyasında da dava konusu hacizler 21.07.2009 tariihnde yapılmıştır. Davacı 3.kişi 19.04.2010 tarihinde istihkak iddiasında bulunmuştur. Davacının haczi bu tarihten önce öğrendiğine ilişkin iddia, ispat ve delil bulunmadığından öğrenmenin bu tarih olduğunun kabulü gerekmek- tedir. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. Alacaklı istihkak iddiasına karşı çıktığından İcra Müdürlüğünce İİK’nun 97.maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir....

    Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine ilk haciz 01.12.2005 tarihinde konulmuş ve 1 yıl içerisinde satış istenmediği için haciz İİK’nun 110. Maddesi gereğince kalkmıştır.Daha sonra alacaklı 19.02.2007 tarihinde haczin yenilenmesini istemiş ve bu haciz 13.03.2007 tarihinde aracın trafik kaydına işlenmiştir. Dava ise 23.05.2007 tarihinde açılmıştır. Davacı 3.kişinin 13.03.2007 tarihli hacizden ne zaman haberdar olduğu konusunda dosya içerisinde bir bilgi veya belge bulunmadığı gibi davalı alacaklının, davacının haczi daha önce öğrendiğine ilişkin bir iddia ve ispatı olmamıştır. Bu halde, davanın İİK’nun 97/9 maddesi gereğince süresinde açıldığının kabulü gerekir. Öte yandan, davacı 3.kişinin mülkiyet hakkına dayalı olarak İİK’nun 96 ve devamı maddelerine göre bu davayı açma hakkı bulunduğu tartışmasızdır....

      Mahkemenin davacının dava konusu aracı hacizden önce noter sözleşmesi ile satın aldığından bahisli davanın kabulüne ilişkin kararı Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 25.10.2005 tarih ve 2005/3126 Esas 2005/9905 Karar sayılı ilamı ile aracın satıştan önce davacının oğlunun elinde iken fiilen haczedildiğindin iyi niyetli sayılamayacağından davanın reddi gerektiği yönünde bozulmuş, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş ise de bu kez takip dayanağı bononun sahteliğine ilişkin dava bulunduğu iddiası ile hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden,dava konusu takibin dayanağı 08.11.2003 tarihli bononun sanık ... tarafından borçlu ...’nın imzası taklit edilerek düzenlendiğinin tesbit edilerek anılan sanık hakkında ......

        Davalı alacaklı vekili, davanın süresinde açılmadığını, üçüncü kişi ve borçlu şirketlerin alacaklıları mağdur etmek için muvazaalı işlemler yaptıklarını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, İcra Mahkemesinin takibin devamı kararının üçüncü kişiye 04.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davanın 7 günlük süreden sonra 18.06.2013 tarihinde açıldığından bahisle davanın süre yönünden reddine kararı verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 25.04.2013 tarihinde, davacı Şirkete düzenleme şeklinde vekaletname kapsamında vekil kılınmış F... İ... huzurunda haczedilmiş ve anılan şahıs tarafından haczedilen mallar hakkında davacı Şirket lehine istihkak iddiasında bulunulmuş, davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir....

          Mahkemece, davacı 3.kişi dava dilekçesinde memurluk işlemine ilişkin şikayet talebinde bulunmuş ise de başvurunun hukuki tavsifinin hakime ait olması nedeni ile davacının malın mülkiyetinin bir başka kişiye ait olduğu yönündeki beyanının istihkak iddiası niteliğinde olduğu davacı tarafın pos cihazlarındaki paraların..... Şirketinin olduğunu, kendilerinin de bu şirketin otobüs biletlerini satan acente olduğunu iddia ederek "......Şirketi adına" istihkak iddiasında bulunduğu, davacının bir başka 3.şahıs adına istihkak iddiasında bulunamayacağı, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Davaya konu 21.2.2014 tarihli hacizde hazır bulunan ....isimli çalışan haczin dava dışı .........

            Dava 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haczin, yargılamadan sonra 29.12.2008 tarihinde kaldırıldığı icra dosyası içeriğinden anlaşılmıştır. Bu durumda "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa yargılama giderlerinin, yükletilmesi yönünde karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, davacının 08.09.2008 tarihli hacizden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesine uygun olarak noter satış sözleşmesi ile dava konusu araçların mülkiyetini kazanmış olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı ve vekalet ücretinde hata yapıldığından bahisle davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davacı 3.kişi, davadan önce 09.01.2009 tarihinde icra müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunmuştur. İcra Müdürlüğü İİK’nun 96/2 maddesi uyarınca alacaklı vekiline 15.01.2009 tarihinde tebliğ olunan 60 örnek nolu varaka ile 3 gün içinde itiraz hakkı olmak üzere istihkak iddiasını bildirmiştir....

                Mahkemece, davacının takibe konu alacağın doğumundan önce işyerini devraldığı ve bedelini ödediği, taraflar arasında mal kaçırma amacı ile hareket edildiği yönünde alacaklı tarafından bir delil sunulmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava dayanağı takibe konu çek 19.01.2009 tarihli olup davacı ve borçlu arasındaki işyeri devri 20.12.2008 tarihinde başlamıştır. Davalı alacaklı borcun bu tarihten önce doğduğunu ileri sürmektedir. Çeklerde vade olamayacağı kural ise de ticari yaşam uygulamalarında ileri bir tarihte keşide edilmiş gibi çek düzenlenmesi mümkündür. Uygulamada ve öğretide borcun vade tarihinden önce doğduğu iddiası var ise borcun gerçek doğumunun araştırılması gerektiği kabul edilmiştir....

                  Hukuk Dairesi’nin 25.11.2014 tarihli ve 2014/21387 Esas, 2014/28251 Karar sayılı ilamı ile şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu, haczedilen taşınırlar üzerinde rehin hakkının bulunduğu iddiasıyla rehin hakkının dikkate alınmasına ilişkin olduğu başvurunun bu hali ile İİK' nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası olup, şikayet olarak icra mahkemesine gelinmesi, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı doğrultusunda sonuca etkili olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemenin önceki kararda direnmesi ve direnme kararının temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'nun 23.06.2020 tarihli ve 2017/12-755 E. - 2020/446K. sayılı ilamı ile; üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun ticari işletme rehni sebebiyle rüçhanlı alacaklı olduklarının kabulü istemine ilişkin olmakla başvurunun bu hali ile İİK 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak iddiası niteliğinde olduğuna karar verildiği görülmüştür...

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu malların haczedildiği 04.06.2007 tarihinde haciz mahallinde hazır bulunan ve davacı 3.kişinin işcisi olduğunu belirten Gülten Telli davacı 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Ne var ki bu kişi İİK.'nun 96/1 maddesinde 3. Kişi yararına istihkak iddiasında bulunma hakkı olduğu belirtilen borçlu veya İİK.'...

                      UYAP Entegrasyonu