Mahkemece, davacının dava konusu aracın trafik kaydı üzerine konulan hacizden önce satın alındığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı ve davacı 3.kişi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1.Taraflar arasındaki, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkin Mahkemece verilen 19,06.2009 tarihli karar, davalı alacaklı vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davalı banka vekili temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan, davalı alacaklı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE 2.Yerel Mahkeme,davacı 3.kişinin temyiz isteminin kanuni süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı bu kararı dahi temyiz etmiştir. O halde, bu yön üzerinde özellikle durulmalıdır....
Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacı 3.kişi ile borçlu birlikte oturduklarından hacizli malların borçluya ait sayıldığı, TMK’nun 202/1 maddesine göre eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmasının esas olduğu, yine TMK’na göre karı-koca arasında mal ortaklığı rejimi kabul edildiği ve sunulan belgelerin her zaman temini mümkün olup,eşlerden biri adına düzenlenmesi gerektiği ve bu nedenle itibar edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. ../... -2- 2009/3432 2009/7918 1....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. 1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava konusu haciz 19.10.2007 tarihinde davacı ve borçlu şirketin müşterek olarak kullandıkları dosya kapsamı ile sabit olan adreste yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesinin 1.fıkra 2.cümlesi gereğince borçlu ile 3.şahıs taşınır malı birlikte elinde bulundurmaları halinde mal borçlu elinde addonulur. Kısaca mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin 3.kişi tarafından her türlü delille ispatlanması olanaklıdır....
Uyuşmazlık konusu, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca ileri sürdüğü istihkak iddiası ile ilgili takibin devamı ya da taliki konusunda bir karar verilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu hacizde takip borçlusunun hazır bulunduğu, sonradan eşi ve çocuklarının da geldiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 8/son maddesi uyarınca haciz tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerdendir. İİK’nun 96, 97. maddeleri gereğince takibin devamı yerine talikine karar verilmesi hatalı olmuştur. Kabule göre de; İİK’nun 97. maddesi gereğince takibin talikine karar verilirken aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, alacaklının muhtemel zararına karşılık İİK’nun 36. maddesinde gösterildiği gibi teminat alınması gerektiğinin dikkate alınmaması da isabetli değildir....
Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin ileri sürdüğü iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; dava konusu 01.08.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan çalışanı, ...’in üçüncü kişinin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Mahkeme hükmü temyiz eden davalı (alacaklı) vekiline 25.3.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise İİK’nun 363. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, 05.4.2010 tarihinde hakim havalesi yapılıp temyiz defterine kaydedilmiş ve harcı yatırılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, İİK’nun 365/son maddesi gereğince, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden, temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir....
Mahkemece, davacının takıları düğünde takıldığını iddia etmiş ve bu iddia tanık, video görüntüleri ve bilirkişi raporu ile ispatlandığından bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu ziynet eşyası ve döviz borçlunun ev adresinde bulunan kasada 29.02.2008 tarihinde haczedilmiştir. İİK’nun96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekmektedir. Dava konusu dövizlerin davacıya ait olduğu yönünde, tanık beyanı dışında karine aksini ispatlayıcı nitelikte bir delil sunulmadığından, bu mahcuzlar yönünden davanın reddi yerindedir....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.İstihkak davaları Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11.maddesi 4.fıkrası son cümlesi gereğince nisbi vekalet ücretine tabi davalardan olup takip konusu alacak miktarı ile haczedilen malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekilet ücretine hükmedilir.Ayrıca hükmedilecek nisbi ilam harıanda da bu matrah dikkate alınması gerekir.Mahkemece ,dava kabul edildiğinden davacı 3.kişi yararına değeri daha düşük olan ve itiraz sonucu belirlenen 6.445,55TL üzerinden nisbi vekalet ücretine ve nisbi ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücreti ve harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırdır....
Dava,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalı borçlunun hacizli mallar üzerinde mülkiyet iddiasında bulunarak uyuşmazlık çıkarmamış bulunmamasına göre davalı borçlu vekilinin tüm, davacı 3.kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafından iki ayrı dava açılmış ve aralarında irtibat bulunduğundan birliştirilmiş isede, her iki davadan da ara kararı gereği yerine getirlidikten sonra feragat edilerek red edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11.maddesi 4.fıkrası son cümlesi ve 6.maddesi 1.fıkrası son cümlesi gereğince herbir dava yönündan takip konusu alacak miktarı ile hacizli mal değeri üzerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekilet ücretine hükmedilmesi gerekirken birleşen 2010/1137 Esas sayılı dava yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili ve lehe kötü niyet tazminatı takdir edilmediği gerekçesi ile davacı 3.kişi ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Manavgat 1.İcra Müdürlüğünün 2011/767 sayılı takip dosyasından, davacıya ait caterpiller yükleyici 18.08.2011 tarihinde haczedildiğni borçlu ile bir ilgisinin olmadığını, belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....