Mahkemece, 18.11.2005 tarihli Adli Tıp Raporuna göre, Behice ...’nun bononun düzenlenmesi, tasarrufun yapılması tarihinde hukuki ehliyete sahip olduğu ve borcun kumar borcundan doğduğu kanıtlanamadığından ve davalılar 3. kişi durumunda olup, bu hususu bildikleri ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ehliyetsizlik iddiasına dayanılarak açılmış menfi tespit davasıdır. Davacı ...’nun dava konusu senedin keşidecisi olan Behice ...’nun tek mirasçısı olduğu ve vesayet altında bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı ... ile murisi Behice ... hakkında İzmir (Ahkamı Şahsiye) 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1997/711 Esas sayısında kayıtlı davanın yargılaması sonucunda mahkemece anılan kişilerin haciz altına alınmaları talebinin reddine ve kendilerine müşavir tayin edilmesine karar verilmiş, ancak davacının temyizi üzerine bu karar Yargıtay 2....
Ancak bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı 6183 sayılı Kanun'da açıklanmamıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde koşut bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, kanunda öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açamayacağını kabul etmek ve sorumlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlamak, genel hukuk ilkeleriyle çelişmektedir....
Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, davalı tarafından işbu davaya konu kaçak elektrik kullanım borcu bağlamında borçlu olunmadığının tespiti amacıyla ... ATM 2022/... Esas sayılı dosyasına kayden menfi tespit davası ikame edildiğini, işbu itirazın iptali davası ile ilgili menfi tespit davasının taraflarının ile dava konusunun aynı olması sebebiyle davalar arasında irtibat bulunduğunu, bu nedenle HMK m.166 gereği dosyanın ... ATM 2022/... Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava dilekçesinde birleştirme talep edilen ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/... Esas sayılı dava dosyasının UYAP kaydı dosyamız arasına alınmış ve yapılan incelemede; ......
İİK'nın 72/5. maddesinde borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması durumunda istem üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere borçlunun dava nedeniyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verileceği öngörülmüştür. Ancak, menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata karar verilebilmesinin bazı şartları vardır. Öncelikle, alacaklının yapmış olduğu icra takibi ile borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlamış olması gerektiğinden, borçlu aleyhine yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekmektedir. Bu bakımından borçlu aleyhine yapılmış bir icra takibi yoksa tazminatta söz konusu olmayacaktır. Ayrıca, borçlunun menfi tespit davası sırasında bu konuda istemde bulunması yanında borçluyu dava açmaya zorlayan icra takibinde alacaklının haksız ve kötü niyetli olması gerekmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istirdat davası açılması hususunda verilen kesin süreye ilişkin ara kararına karşı dosya içerisinde de bulunan 16.11.2023 tarihli beyan dilekçesinin sunulduğunu, bu dilekçede dava konusu çekin ... isimli kişi tarafından bankaya ibraz edildiğini ve akabinde müvekkili şirket tarafından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, çekin arka yüzünde müvekkilinin cirosu olmadığından çek sadece 3.kişi tarafından ibraz edildiğinden çeke ilişkin icra takibi başlatılmadığından ancak keşideci tarafından menfi tespit davası açılabileceğini, icra dosyası açılmadığını, dosyaya ödeme yapılmadığından istirdat davası açılamayacağı hususunun bildirildiğini, bu beyana rağmen mahkemece verilen süre içinde istirdat davası açmadıklarından davanın reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, çeki ibraz eden şüpheli tarafından icra takibi başlatılmış olsaydı ancak keşideci tarafından menfi tespit davası açılabileceğini, bu durumda yasal olarak...
Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568-6425 sayılı ve 17.12.2015 tarih ve 7065-17162 sayılı kararları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....
Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568- 6425 sayılı ve 17.12.2015 tarih ve 7065- 17162 sayılı kararları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....
Şti tarafından borçlu ... aleyhine yapılan kambiyo takibinin kesinleşmesi sonrası davacı 3.kişiye alacaklı tarafın talebi üzerine İİK'nın 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacı tarafın UETS şeklinde yapılan tebligatlardan haberinin olmadığını belirterek menfi tespit davası açtığı görülmüştür.6100 sayılı HMK'nın 1/(1) maddesinde "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir....
yeni bir menfi tespit ve istirdat davası açması mümkün görünmediği, bu halde, süresinde ödeme emrinin iptalini talep etmeyen davacının söz konusu ödeme emrinde belirtilen borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası açmasının mümkün olmadığı, davacı yanca dava dilekçesinde dava dışı şirkette temsil yetkisi bulunmadığı, bir dönem verilen yetkinin şirketin iş ve işlemlerinin aksamaması amacıyla verilmiş olduğu iddia edilmiş ise de; dosya kapsamına yansıyan bilgi ve belgelere göre davacının vergi borcunu kapsayan dönemde dava dışı şirkette münferiden temsil yetkisine sahip olduğu, aksine bir delilin dosyaya sunulamadığı, kaldı ki; davacı bu bakımdan 3. kişi olarak kabul edilse dahi üçüncü kişinin de aleyhindeki haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açması gerektiği, Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1.Vergi Dava Dairesi'nin 2018/293 E 2018/320 K sayılı kararında da belirtildiği üzere davacının ihtiyati haciz...
İcra Müdürlüğü 2019/28179 Esas numaralı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davacı/borçlu tarafından açılmış olan bu icra takibine herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve takibin kesinleştiğini, daha sonra davacı tarafından menfi tespit davası açıldığını ve açılan bu menfi tespit davasının haksız olduğunu, müvekkili ... ile davacı ... arasında bir borç ilişkisi doğduğunu, bu borç ilişkisi sonucunda ... tarafından müvekkili ...'...