WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çünkü alacak davası da,menfi tespit davası da maddi hukuk bakımından taraflarından birinin yükümlülüğünün para borcu olduğu bir tek hukuki ilişki olmasına rağmen usul hukuku bakımından aynı borç için alacaklıya alacak davası açma, borçluya ise söz konusu borcu ödemeden kurtulmasına imkan veren menfi tespit davası açma, ayrıca bütün bunların dışında da açılacak alacak davasında savunma içinde borçluya savunma kapsamında alacağın bulunmadığını kanıtlama hakkı tanınmıştır. Yine menfi tespit yargılaması sırasında borç icra baskısı ile ödendiğinde dava istirdata yani bir miktar para alacağına dönüşecektir. Menfi tespit davaları niteliği gereği bir miktar para alacağını zorunlu olarak içermektedir. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşılık olarak İİK’nun97/17 ve 277-280 maddeleri gereğince açtığı tasarrufun iptaline ilişkindir. 1-İ.İ.K.’nun 97/17. maddesinde, istihkak davasına karşı haciz yaptıran alacaklının, İİK.’nun 11.babı hükümlerine dayanarak, geçici veya kesin aciz belgesi vermeden karşılık iptal davası açabileceği dava ve karşılık davada tarafların gösterecekleri bütün delillerin mahkemece serbestçe değerlendirileceği yazılıdır. HMUK’nun 203. maddesinde ise karşılık davanın esas hakkındaki cevap dilekçesinde bildirmek sureti ile açılacağı açıkça belirtilmiştir. Somut olayda 3.kişi tarafından açılan istihkak davası dava dilekçesi örneği alacaklıya 29/07/2009 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın cevap dilekçesi ile alacaklı karşılık dava açmamıştır. Alacaklının davası 07/10/2009 tarihinde bağımsız dava şeklinde açılmış ve istihkak davası ile birleştirilerek sonuçlandırılmıştır....

      Davanın konusu, davacı 3.kişi tarafından Ankara ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasından düzenlenen 89/3. haciz ihbarnamesine karşı borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Mahkemece davaya konu icra takibinin Ankara ...İcra Müdürlüğünden başlatıldığı, davalının ikametgah adresinin Ankara olduğu, davalı tarafından süresi içinde yetki itirazında bulunulduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilerek dosya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İİK 89/3. fıkraya göre haciz ihbarnamesinin iptali davası bu bildirimi alan 3.şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yasal süresi içinde icra dairesine bildirdiği takdirde cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur....

        Bu bilgiler ışığında, istihkak davalarında geçerli bir haczin ve dolayısıyla geçerli bir takibin bulunmasının bu davaların görülmesi için gerekli ön koşul olduğu ve Mahkemece de menfi tespit davasının kabulüne karar verildiği hususu da nazara alındığında, menfi tespit davasının sonucunun istihkak davasının sonucuna etki edecek mahiyette olduğu ve bu doğrultuda menfi tespit davası sonucu verilen kararın kesinleşmesinin istihkak dava dosyası için bekletici mesele yapılması gerektiği anlaşılmakla, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de; Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen menfi tespit davasında verilen hükmün kesinleşmesi halinde dava konusu takibin ve haciz işleminin dayanaktan yoksun hale geleceği, bu haliyle davanın konusuz kalacağı nazara alınmaksızın yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest işbu, çeklere dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılmış olan menfi tespit davasında, davacı tarafça istenen, İ.İ.K'nın 72. Maddesi gereğince icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin kabulü için İ.İ.K'nın 72/3. Maddesi gereğince (İİK 72. M: Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

            İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest işbu, çeklere dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılmış olan menfi tespit davasında, davacı tarafça istenen, İ.İ.K'nın 72. Maddesi gereğince icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin kabulü için İ.İ.K'nın 72/3. Maddesi gereğince (İİK 72. M: Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

            Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: menfi tespit davası, itirazın iptali davasına ilişkin ikame edilen Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi .../... E esas ve Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi ..../... esas sayılı dosyalarından sonra açılmış olup dava konusunun aynı olması sebebiyle davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, dava açmakta hukuki yarar bulunmasının dava şartları arasında sayıldığı, menfi tespit davasının itirazın iptali davalarından sonra açılmış olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından HMK.'nun 114/h ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı noksanlığı bulunduğundan USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 44,40.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 358,63....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/144 Esas ve 2005/402 Karar sayılı kararın yapılan incelemesinde; takip dayanağı bonodan kaynaklı borcu olmadığı iddiası ile 10.03.2005 tarihinde borçlu-keşideci (muris) ... tarafından alacaklı-lehdar ... hakkında menfi tespit davası açıldığı, davada ... vekili, davaya karşı itirazlarını savunma yolu ile ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istediği; mahkemece menfi tespit davasının reddine karar verildiği ve kararın 26.12.2011 günü kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda, menfi tespit davasının reddine yönelik anılan bu mahkeme kararının davaya karşı itiraz ve def'ilerini vekil tayin ederek ileri süren alacaklı ... yönünden de bağlayıcı olduğu ve adı geçen alacaklı hakkında zamanaşımını keserek, kararın kesinleşme tarihi olan 26.12.2011 tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği tartışmasızdır....

                Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

                Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu