"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının dava dışı ... Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptığını ve İİK 89. maddesi uyarınca haciz ihbarları gönderdiğini, bu ihbarlara zuhulen itiraz edilmediğini iddia ederek davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, husumetin dava dışı ... Ltd. Şti'ne yönetilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının davalı şirketin ortağı olduğu ve borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağı, davanın menfi tespit davası olarak kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesince, "Dava İİK 89/3 Maddesine göre Haciz İhbarnamesine karşı menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul 24. İcra Dairesi 2020/3204 esas sayılı dosyası kapsamında alacaklı T3 tarafından borçlu Mustafa Bulut aleyhine 7.381,20 TL alacak kapsamında 28/01/2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ödeme emri düzenlendiği, 13/08/2021 tarihinde 3. Şahıs konumunda olan T1 adına Birinci Haciz İhbarnamesi düzenlendiği, 01/10/2021 tarihinde ikinci Haciz İhbarnamesi düzenlendiği, 06/12/2021 tarihinde ise üçüncü Haciz İhbarnamesi düzenlendiğinin anlaşıldığı, davacı T1 ile davalı T3 arasındaki uyuşmazlığın 3. Haciz İhbarnamesine karşı menfi tespit istemine dayandığı, iş bu uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/1500 esas 2019/4799 karar sayılı emsal kararı ile "Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır....
İcra Dairesi ... esas sayılı dosyası kapsamında alacaklı ...A.Ş tarafından borçlu ... aleyhine 7.381,20 TL alacak kapsamında 28/01/2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ödeme emri düzenlendiği, 13/08/2021 tarihinde 3. Şahıs konumunda olan ... adına Birinci Haciz İhbarnamesi düzenlendiği, 01/10/2021 tarihinde ikinci Haciz İhbarnamesi düzenlendiği, 06/12/2021 tarihinde ise üçüncü Haciz İhbarnamesi düzenlendiğinin anlaşıldığı, davacı ... ile davalı ...A.Ş arasındaki uyuşmazlığın 3. Haciz İhbarnamesine karşı menfi tespit istemine dayandığı, iş bu uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/1500 esas 2019/4799 karar sayılı emsal kararı ile "Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu ...’a karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir....
İcra Müdürlüğünün 2013/14361 E. sayılı dosyasında depo edilen veya edilecek olan dosya borcu nedeniyle, İİK’nun 72/3 maddesi gereğince dava sonuçlanıncaya kadar paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, bundan sonra, alacaklı vekili tarafından, menfi tespit davası açmayan borçlular yönünden tedbir kararının bulunmadığı iddiasıyla, anılan borçlular tarafından yatırılan dosya borcunun kendilerine ödenmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce bu talebin reddi üzerine şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tespit davasında, tedbir kararı kimin hakkında verilmişse, sadece onun için hüküm doğurur....
ve devamı maddelerine göre açılacak olan zayi nedeniyle çek iptali davalarının, işin niteliği ve meydana getireceği hukuki sonuçlar itibariyle hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği taşımayacak olan bu davalarda lehdar veya hamil tarafından açılmış olması, Öte yandan, aynı Yasanın 688/1. maddesine göre de, çeki tahsil için alan vekilin, çekten doğan bütün hakları kullanabileceği, fakat vekilin çeki, ancak tahsil cirosu biçiminde tekrar ciro edebileceği, çekten doğan bütün bu haklar içinde, kaybolan çekin iptalini istemek hakkının da bulunduğu, bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulması yeterli ve gerekli kabul edilmektedir. Dava konusu çekin ortaya çıktığı ve menfi tespit davası açıldığı davacı tarafından ve ilgili kişi tarafın dilekçeleri anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı tarafından davaya konu çekin; .......... Dayanıklı Tüketim Malları Halı Ltd. Şti....
Davalı ...Ş. vekili, müvekkili şirketin müflis şirketin iflasından önce, faaliyetin devam edebilmesi için çalışanların ücreti, kira, SGK, vergi gibi ödemeler yaptığını, bu ödeme tutarının 1.322.925,23 TL alacaklı hale geldiğini, 1.321.000,00 TL ödemeden sonra 197.162,93 TL alacaklı olduğunu, iflas idaresinin ödenen miktarın iadesi için tasarrufun iptali davası açtığından, müvekkili şirketin müflis şirketin bu miktar borcu olmadığının tespiti istemi ile menfi tesbit davası açmış, mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı iflas idaresinin açtığı tasarrufun iptali davasının kabulüne, menfi tesbit davasının reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....
Dosyadaki belgelerden 3.kişi firma tarafından borçlu ve alacaklı aleyhine ... .Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/147 Esas (yeni ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/289 E) sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 72/5.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının borçlu lehine bağlanarak kesinleşmesi halinde icranın iadesine karar verilir. Bu durumda haciz kaldırılır. Haczin kaldırılması halinde davanın konusunun kalmayacağı açıktır. Bu nedenle menfi tespite ilişkin dosyanın ön sonun kabul edilip sonucunun beklenerek oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 12.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas dosyası üzerinden dava açıldığını, huzurda açılan menfi tespit davası nedeniyle açılan icra dosyasının teminatsız olarak müvekkilleri yönünden durdurulmasını, ilgili icra dosyasına müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, İİK m.89/3 hükmüne dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Somut olayda davacılar vekili tarafındna mahkememize ibraz edilmiş olan dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı ... Şirketi tarafından davalı borçlu ... Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine başlatılmış olan ......
Av. ... 2- ... aralarındaki menfi tespit davası hakkında ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 29/12/2015 gün ve 2012/400-2015/943 E.-K. sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı ... adına Av. ...'a ait vekaletname ile menfi tespit davası açılmış olup karar adı geçen vekile tebliğ olunmamıştır. Yetkisiz vekil Av. ...'e yapılan tebligat bu nedenle geçersizdir. Bu durumda öncelikle hükmün davacının dosya içinde vekaleti bulunan Av. ...'a tebliği ve onun tarafından temyiz edilmesi halinde veya hükmü temyiz eden yetkisiz vekile ait varsa vekaletname örneği dosyaya konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....