Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davası açmak üzere süre verilmesi gerektiğinden dolayı kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderildiği, ilk derece mahkemesince davacıya istirdat davası açması için süre verildiği, davacının Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/472 esas sayılı dosyasında istirdat davası açtığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İİK madde 72 gereğince de; takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın istirdat davası açmasının söz konusu olduğu; her ne kadar kefil davacıdan ödemesini alarak icra dosyasına ödeme yaptığını beyan etmiş olsa da; sadece tanık beyanıyla davacının ödeme yaptığı ispat edilemeyeceğinden, kefil tarafından da davacının bu ödemeyi bizzat kendisinin yaptığı beyan edilmediğinden; kendisi tarafından ödeme yapıldığı yazılı delille ispat edilemeyen davacının istirdat davası açmasında aktif husumet ehliyeti olmadığından; istirdat davasının reddi gerekmiştir. "(İİK’nun 72/VII ). İstirdat davasının amacı, davacı borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz edip de itirazının kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi dolayısıyla cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı ve fakat gerçekte borçlu olmadığı bir paranın geri verilmesidir....

İptali istenen çek, ciro edilmeden, lehtar olan hamil tarafından, bankaya ibraz edilmiştir. Hamil ... vekili, yargılama sırasında, müdahale ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebini içeren dilekçesini, dosyaya sunmuştur. Mahkemece, davacı vekiline süre verilmesi üzerine, davacı vekili tarafından istirdat davası açılmış ve dava dilekçesi ve keşideci şirket adına yapılan suç duyurusuna ilişkin dilekçe suretleri ile dava konusu çekin keşidesi olan şirkete ait imza sirküsü sureti dosyaya sunulmuştur. Hamil aleyhine açılan istirdat davasına ilişkin dilekçede, davacının, çekin keşidecisi olan şirkette satış ve satın alma müdürü olarak çalıştığı, şirket yetkilisinin iş yerine devamlı gelen bir kişi olmadığı, kimseye imza yetkisi vermediği, işlerin yürümesi açısından, kendisine bilgi verilmesi kaydı ile, gayrı resmi olarak ...'in, bazı çek ve senetlere imza atma imkanının mevcut olduğu, ifade edilmiştir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında çalınan boş çek yapraklarından 3145933 seri nolu olanı doldurularak icra takibine davalı tarafından konulup, usulsüz tebligat sonucu takibin kesinleştiğini ve İcra Müdürlüğünün 17.12.2004 tarihli yazısı üzerine müvekkilinin banka hesabından 3.600 YTL’ nin icra dosyasına yatırıldığını, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile 3.600 YTL’ nin 14.01.2005 tarihinden itibaren avans faizi ile istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevabında süresi içinde icra mahkemesinde imzaya itiraz etmeyen davacının, iyiniyetli 3.şahıs durumunda bulunan müvekkiline karşı istirdat davası açma hakkını yitirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      . ------------ tarihinde yasal sorumluluk bedeli -----tarihinde yasal sorumluluk --- sayılı yazısı ile: ----- tarafından ibraz edildiği ve karşılığı olmadığından ödenmediği,--------- tarafından ibraz edildiği ve karşılığı olmadığından ödenmediği mahkememize bildirilmiştir. Talep eden tarafından ------ yönelik olarak istirdat davası açtığı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ------ davası açmak üzere talep eden vekiline kesin süre ihtaratlı tebligata rağmen talep eden vekilinin istirdat davası açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İlk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. İkinci şart ise, maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehditi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/Vll). İstirdat davasında önemle vurgulanması gerekli bir husus daha vardır ki, o da; borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılması gerekir (İİK.m.72/Vll)....

          HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-Dava konusu çek 3.kişi tarafından bankaya ibraz edilmekle zayi durumu ortadan kalktığından konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davacı tarafça süresinde çek iadesi (istirdat) davası açılmış olmakla dava konusu ÇEK ÜZERİNDEKİ ÖDEME YASAĞININ KARAR KESİNLEŞİNCEYE KADAR DEVAMINA, 3-HMK.nun 392/2 maddesi uyarınca ödeme yasağının kaldırıldığı tarihten itibaren 1 ay içinde tazminat davası açılmadığı taktirde ve talep halinde teminatın davacıya İADESİNE, 4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu harcın ilam ve karar harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davanın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, 7-HMK'nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan...

            İstirdat davaları ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde geri istenebilir. Bu süre hak düşürücü süredir. Davacı tarafından dava 2020 tarihinde ikame edilmiştir. 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Mahkememiz -- tarihli ara kararıyla, icra müdürlüğüne ve ---- yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile; dava konusu çekin takas ortamında ibraz edildiği, çek hamili --- Esasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konulduğu anlaşılmış, davacı tarafa dava konusu çeki elinde bulundurduğu anlaşılan ...------ karşı istirdat davası açması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekilinin --- tarihinde verdiği dilekçe ile ---- Esasında istirdat davası açtığını bildirmiş buna ilişkin kayıtları dosyaya sunmuştur. Davacı vekiline mahkeme ara kararının 25.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, dosyaya sunulan kayıtlardan davacı tarafça istirdat davasının --- tarihinde açıldığı, davanın mahkemece verilen sürede açıldığı görülmüştür....

                Esas sayılı dosyası yönünden icra takibine geçildiğini belirterek, davanın reddi ile ödeme yasağının kaldırılmasına, bu talep kabul edilmezse davacıya istirdat davası açması için süre verilmesini talep etmiştir. Davacı vekiline çek hamiline karşı istirdat davası açmak üzere yedi kesingünlük süre verildiği, buna ilişkin tebligatın 26/10/2022 tarihinde yapılmasına rağmen istirdat davası açılmadığı görülmüştür. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekiline zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istenen dava konusu çekin hamili olan ...'a karşı istirdat davası açmaması üzerine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği (Yargıtay 11.HD 2015/11662 Esas, 2016/8538 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu