Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davası açması için süre verilmiş, Davalı vekili ...tarihli celsedeki beyanında ...tarihinde istirdat davası açtığını, ......

    Davacıya, çeki elinde bulunduran bu şahsa karşı istirdat davası açmak üzere mehil verilmiş ise de, süresi içerisinde istirdat davası açıldığı mahkememize bildirmemiştir. Bu nedenle, dava konusu çekler ortaya çıktığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın REDDİNE, 2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alındığından ayrıca alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.'nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine, Dair, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.01/11/2018 Katip ... ¸e-imzalıdır Hakim ... ¸e-imzalıdır...

      Başka bir anlatımla; İİK 72. maddede düzenlenen menfi tesbit davası borçlu tarafından açılan bir dava iken İİK 89/3'de düzenlenen menfi tesbit davası takibin borçlusu tarafından değil, İİK 89. maddedeki yasal yollara başvurmayan veya süresinde başvurmadığı için haciz ihbarnamesindeki miktar yönünden borçlu konumuna gelen 3. şahıs tarafından açılan bir dava olup, hüküm ve sonuçları aynı maddede düzenlenmiştir. Davanın red veya kabulünün yahut usulden reddinin sonuca etkisi olmayıp yasanın açık hükmü gereği karar kesinleşinceye kadar takip duracaktır. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15/02/2021 tarih 2020/5588 esas 2021/1514 karar) Somut olayda; borçlu tarafından Mersin 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada henüz karar verilmemiştir....

      D)Temyiz: Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E)Gerekçe: Kendisine karşı ilâmsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (Kuru, B. İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, ... 2003, s. 233) 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 72/1. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” hükmünü içermektedir....

        Maddi hukuk bakımından borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalan borçlu, ödediği parayı geri alabilmek için istirdat davası açabilir. Borçlunun, borçlu olmadığı bir parayı ödemiş olması, istirdat davasının maddi hukuka ilişkin tek şartıdır. B.K.’nun 62. maddesinin aksine, burada davacı, yalnız borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını ispat etmekle yükümlü olup, bu parayı yanılarak (hata ile) kendisini borçlu zannederek ödemiş olduğunu ispat etmek zorunda değildir. O halde mahkemece, somut olayda istirdat davası açma koşullarının oluştuğu gözetilerek, işin esası incelenip karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/257 E. sayılı dava dosyasıyla takibe konu bonoda lehtar olarak gözüken T4 ile hamil olarak gözüken T3 aleyhine bakiye kısım müvekkil tarafından çok güç şartlarda temin edilip icra dosyasına teminat olarak yatırılmak suretiyle menfi tespit davası açılmıştır. - 36.950,35 TL.'nin müvekkilin alacaklı olduğu dosyadan davalı tarafından açılan takip dosyasına 29.07.2015 tarihinde reddedilmiş olması, istirdat davalarının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olması ve söz konusu paranın işçilik alacağı olması nedeniyle 28.07.2016 tarihinde Kocaeli 4. İş Mahkemesi'nin 2016/887 Esas sayılı dosyası ile hem işveren şirketler hem de davalılar aleyhine bu kez istirdat davası açılmıştır. 2- İşbu Dosyanın tefrik edildiği kocaeli 4. İş Mahkemesi'nin 2016/887 Esas Sayılı Dosyası ile Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/257 Esas sayılı Dava Dosyalarının hukuki sebep, konu ve talepleri birbirinden farklıdır....

          (çek hamili olduğu anlaşılmakla VKN: ....) istirdat davası açması bakımından iki hafta kesin süre verilmesine, şayet istirdat davası açarsa davanın konusuz kalacağı, açmazsa davanın reddedilebileceği hususunun davacı şirket yetkilisine ihtaratına (ihtarat yapıldı)” şeklinde kesin süre verilmiş, davacı yanca verilen süre içerisinde 16.04.2021 tarihinde Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin..... sayılı dosyası ile istirdat davası açılmıştır. Mahkemece davacı yana verilen kesin süreyi içeren ara kararda açılan davanın bildirilmesi gerektiği hususuna ilişkin herhangi bir açıklayacı ifadeye yer verilmemiş olup, anılan ara karar Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkına aykırıdır....

            Davacı, davaya konu lehdarı oldukları çek için, çek iptali davası açmış, söz konusu çek iptali davası sırasında ilgili çekin bankaya ibraz edildiğinin tespiti üzerine davacıya istirdat davası açması için süre verilmiş, davacı da davalıya karşı iş bu çek istirdadı davasını açmıştır. Davacı vekili,---------- olan hamiline çeki---- aldıktan sonra ---- çaldırdığını, davalı hamil ile hukuki ilişkisi olmadığını, belirterek çekin istirdadını talep etmiştir. ---------bedelli , keşidecisi-------- olan hamiline çek, ----incelendiğinde, ----- tarafından yapıldığı görülmüştür. TTK madde 792 uyarınca açılmış istirdat davasında ispat yükü davacıdadır....

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bu dava bir menfi tespit davası olmadığından, öncelikle davacı tarafın talebinin istirdat davasına ilişkin olup olmadığı ve istirdat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının değerlendirilmesi gerektiğini, somut olayda istirdat taleplerinin yasal dayanağı olan İİK 72.m. koşullarının oluşmadığını, zira istirdat davasından bahsedilebilmesi için önce ortada bir icra takibinin bulunması gerektiğini, dava konusu çekin icra takibine konu edilmediğini, ancak mahkemenin davayı menfi tespit davası yahut menfi tespit davası açılmasından sonra görülen bir istirdat davası şeklinde değerlendirerek hüküm kurduğunu, zir davacı tarafın çek üzerindeki imzaya ilişkin iddiaları dikkate alınarak bu hususta değerlendirmeler yapıldığını ve akabinde bedelin ödenmesi konusunda açıklamalara yer verildiğini, elindeki çeklerin kaybolduğunu, üstelik çeklerin üzerindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını iddia eden bir şirketin ortada bir icra takibi dahi...

                hakkında davacı tarafça verilen süreye rağmen istirdat davası açılmadığından istirdat davası açılmayan çekler yönünden tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu