Isıtma Soğutma Sistemleri Turizm Ticaret Limited Şirketi Olan, 31/03/2023 Keşide Tarihli, 250.000,00 TL Tutarlı Çek hakkında açılan zayi nedeniyle çek iptali davasında dava konusu çek ile ilgili istirdat davası açılmış olmakla bu çek ile ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davacı tarafından Türkiye ... Batman/Çarşı Şubesi’nin, ... Numaralı, Keşidecisi ......
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI: Dairemizin 07/10/2022 tarih ve 2022/1580 Esas-2022/1649 Karar sayılı kararıyla; "..Üçüncü kişi davacı vekilinin dava dilekçesinde, icra dosyasından adresine hacze gelinerek, haciz yapıldığını, istihkak davası açtıklarını, muhafaza tehdidi altında icra dosyasına dosya borcunu teminat olarak yatırarak, İcra Mahkemesinden paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir talep ettiklerini, İcra Mahkemesince tedbir kararı verilmeyerek paranın alacaklıya ödendiğini ileri sürerek, ödediği paranın davalı alacaklıdan istirdadını talep ettiği anlaşılmakla, dava İİK'nun 72.maddesine dayalı olarak açılmış istirdat davası niteliğinde olmayıp, üçüncü şahıs tarafından açılan istirdat davası olup, mahkemece davanın davacı sıfatı bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi yerinde değildir. (Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10/02/2022 tarihli 2022/3-80 Esas-2022/107 Karar sayılı kararı) İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ......
Bu noktada davacı tarafından zayi nedeniyle iptal davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Zayi nedeniyle çek iptal davası, çekin kimin elinde olduğunun bilinmemesi nedeniyle hasımsız açılmaktadır. Yani, çekin kimin elinde olduğu biliniyorsa, bu durumda TTK'nın 792. maddesine göre hasımlı olarak istirdat davası açılması gerekir. Çekin daha sonra devir edilmesi halinde, HMK'nın 124 ve 125. maddeleri uyarınca taraf teşkilinin ilgili davalarda sağlanarak istirdat davasının sürdürülmesi mümkündür. Kimin elinde olduğu belli olan bir çek için artık zayi nedeniyle iptal davası açılamayacaktır....
Şti.tarafından çeklerin kendilerinde bulunduğunu, bu nedenlerle davaya müdahil olarak kabul edilip teminatın iade edilmemesi yönünde talep dilekçesi sunduğu; davacı tarafa çek hamiline karşı istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen istirdat davası açılmadığı, ancak teminatın iadesi yönünde talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından dava konusu yapılan çeklerin ilgili şirket tarafından kendilerinde bulunduğundan bahisle beyan dilekçesi sunulduğu, davacı tarafa hamile karşı istirdat davası açmak üzere kesin süre verildiği halde istirdat davası açılmadığı, bu nedenlerle açılan zayi nedeniyle iptal davasının reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı tarafından açılan zayi nedeniyle iptal davasının sübuta ermediğinden REDDİNE, 2-Mahkememizce alınan teminat üzerine İstanbul ........
İİK'nın 72/6 maddesi kapsamında açılan menfi tesbit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yasal olarak hüküm altına alındığından başta menfi tespit davası için gerekmeyen zorunlu arabuluculuk şartının yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle davanın yasa gereği istirdat davasına dönüşmesi durumunda da aranmayacağı istikrar kazanan Yargıtay içtihatları ile sabittir....
İİK'nın 72/6 maddesi kapsamında açılan menfi tesbit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yasal olarak hüküm altına alındığından başta menfi tespit davası için gerekmeyen zorunlu arabuluculuk şartının yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle davanın yasa gereği istirdat davasına dönüşmesi durumunda da aranmayacağı istikrar kazanan Yargıtay içtihatları ile sabittir....
Limited Şirketi'nin ise 3. kişi konumunda olduğu, istirdat davasını ancak icra takip borçlusunun açabileceği, üçüncü şahıslar tarafından bu davaların açılamayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı her ne kadar icra dosyasındaki borcu cebri icra tehdidi altında ödediğini ileri sürse de eldeki davayı icra takip alacaklısına karşı açmış olduğu nazara alındığında; alacaklının alacağını tahsil etmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmediği yani istirdat davası yönünden davacının aktif husumet, sebepsiz zenginleşme davası yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Belirtilen bu nedenlerle davacı olan 3. kişinin takip alacaklısına karşı, takip borçlusuna ait borcun ödenmesinden dolayı istirdat davası açamayacağı kanaatine varılmakla davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Mahkememiz nezdinde açılan dava konusunun, davacı tarafından ileri sürülen "menfi tespit" talebi olduğu anlaşılmaktadır. Menfi Tespit Davası; davalı tarafından varlığı iddia edilen bir "hukuki ilişkinin mevcut olmadığının" veya "mevcut bulunan bir alacağın, ödeme, ibra, takas vb. bir nedenle sona erdiğinin" tespiti için açılan davadır....
Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” düzenlemesini içermekte olup, bu madde hükmünde de menfi tespit ve istirdat davaları özel olarak düzenlenmiştir. Davalı-alacaklı tarafından var olduğu savunulan bir hukukî ilişkinin var olmadığının tespiti için davacı-borçlu tarafından açılan davaya, menfi tespit davası denilmektedir. Borçlu, icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilir. Borçlu açtığı davada, maddi hukuk temelli çeşitli nedenlere dayanarak borçlu olmadığının tespitini isteyebilir. 6036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 3. Maddesi; ”Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....
Müdürlüğüne yazılan müzekkeremize verilen cevapta dava konusu çekin şubeleri tarafından takas sistemine girişi yapıldığının bildirilmiş olup, davacı vekiline istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilerek 3.kişide olduğunu bildirdiği çek yönünden 3.kişiye karşı istirdat davası açıp dosya numarasını bildirmediği takdirde söz konusu çekler yönünden ödeme yasağının kaldırılmasına karar verileceği ihtar olunmuş ancak verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça istirdat davası açılmadığı belirlenmiş olmakla; davacının zayi nedeniyle çek iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiş oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....