Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (Kuru, B. İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233) 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun 72/1. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” hükmünü içermektedir. Aynı maddenin 7. fıkrasında ise “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur....
Mahkememizin 08/03/2022 tarihli oturumunda davacı vekili, borcun ödendiğini, davaya istirdat davası olarak devam edeceklerini, davalı vekili, istirdat davasının reddini talep ettiklerini, borcun davacı tarafından ödenmediği, kooperatife ait olan ödeme dava açılmadan önce gayrimenkulu satın alan 3.kişi tarafından ödendiği, davacı tarafından ödenmediği, davacının şu an itibariyle kooperatif üyesi olmadığı, kooperatife karşı herhangi bir sorumluluğu olmadığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kooperatif 19/04/2017 günlü kararı Madde 6.'ya göre; '2017 yılının aylık aidat miktarının mayıs 2017 tarihinden itibaren 10TL olması önerildi öneri oylamaya sunuldu 447 kabul oyu ile oy birliği ile kabul edildi....
Esas sayılı dosyasında davacı tarafa, dava dışı müdahilin elinde bulunan dava konusu çeke yönelik istirdat davası açmak üzere süre verildiği, bunun üzerine davacı tarafından eldeki istirdat davasının açıldığı, yukarıda değinilen Yargıtay kararında da belirtildiği gibi çek iptali davasında verilen tedbirlerin istirdat davası açıldıktan sonra karar kesinleşinceye kadar devam edeceği, bu nedenle davacı vekili tarafından talep edilen ödeme yasağına yönelik tedbirin, çek iptali davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği, kararın kesinleşmesinden sonra ise tedbir talebinin sonradan açılmış olan istirdat davası kapsamında talep edilebileceği, somut olayda Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/... Esas sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği, bu nedenle mahkemece, davacı vekilinin tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....
Şubesinin 03/01/2022 tarih, ... nolu cevabi yazısında söz konusu talebe ilişkin çeklerin; 3. Şahıs olan " ... cad. No:... Sincan Ankara" adresinde faaliyet gösteren .... Plastik Tekstil San. Ve Tic. A.ş. Tarafından ... Bankası aracılığı ile takasa ibraz edildiğine ilişkin cevap verildiği anlaşılmakla, mahkememizce davacı tarafa çeki ibraz edenlere karşı istirdat davası açmak üzere 28/03/2022 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararınca kesin süre verildiği ve talep eden vekiline tefhim edildiği, fakat talep eden vekilince Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinde ... esas sayılı dava dosyası ile menfi tespit talepli dava açıldığı, buna ilişkin derkenarın dosyamıza sunulduğu, talep eden tarafından verilen kesin süre içerisinde istirdat davası açıldığına dair herhangi bir belge ibraz edilmemiş olmakla; açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
Davalı cevap olarak; takip borçlusu tarafından yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğunu, davacının süresine usulüne uygun itirazda bulunmadığı gibi gecikmiş itiraz yoluna da başvurmadığını, İİK 89/3 maddesindeki menfi tespit davası açılması için öngörülen 15 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece; takip borçlusunun davacı 3. kişiden olan alacağını icra takip tarihinden önceki bir tarihte temlik etmiş olması nedeniyle istemin kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki davanın; İİK 89. maddesi uyarınca 3. kişi durumunda olan davacının İİK 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal hak düşürücü süreyi kaçırması nedeniyle icra takip alacaklısı olan davalıya karşı açtığı menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır....
Davacı borçlu davalı alacaklı tarafından ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2004/591 sayılı takip dosyası ile giriştiği talep sonucu haksız olarak icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 8.670.583.000 TL’nin tahsilini istemiş, mahkemece dava 7.904,37 YTL üzerinden kabul edilmiş ve davacı yararına %40 tazminata hükmolunmuştur. İİK’nın 72/VII.maddesi uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Yasada bu şekilde açılacak istirdat davası sonucu borçlu yararına ayrıca tazminata hükmedileceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediğinden, davacı yararına %40 tazminata hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Ticaret Mahkemesinin 2021/458 esas sayılı dosyası ile çeki ibraz eden 3. Şahıs ...'e karşı istirdat davası açıldığını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını bildirdirmiştir. Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (bkz. Yargıtay ... HD.'...
Davacı vekili, davaya konu çekin yetkili hamili olan müvekkili tarafından zayi edildiğini ileri sürerek, çekin iptalini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda, açıklanan gerekçe ile talebe konu çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı yoktur....
----bedelli çekin zayi sebebiyle İPTALİNE, 2-)---------- bedelli çekin ödenmiş olması sebebiyle konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3-)-------- bedelli çek, ----------- bedelli 3 adet çekin ibraz edilip istirdat davası açıldığından konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-)Teminatın iadesi hususunda HMK m.392/2 uyarınca işlem yapılmasına, 5-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-)Karar ve ilâm harcı olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye İrat Kaydına, 7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca davacıya iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi....
HD 01/06/2016 T, 2015/11485 E 2016/6033 K sayılı ilamı) Somut olayda, davaya konu çekin ... elinde olduğu anlaşıldığından davacı tarafa çeki elinde bulunduran kişiye karşı istirdat davası açmak üzere mehil verilmiş , davacı da bu süre içerisinde istirdat davası açtığını mahkememize bildirmiştir. Uyap üzerinden yapılan sorgulama ile de davacının ...'a karşı davaya konu çek hakkında istirdat davası açtığı anlaşılmakla dava konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Dava konusuz kalmış olmakla bu davalı aleyhine açılan davada ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, 2-Alınması gerekli 427,60 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.'...