Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece yapılacak iş; 230 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hangi kısımlarının imar uygulamasına tabi tutulduğu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenerek; Kadastro Mahkemesi'nin kesinleşen tescil krokisine göre, imar uygulamasına girmeyen kısımların kadastral parsel olarak anılan ilam gereğince tescillerine, imar uygulamasına giren kısımlar bakımından ise, Kadastro Mahkemesi tescil ilamındaki alanlar ve paylar gözetilerek oranlama yapılmak, başka bir deyişle tescil ilamı ile üç parçaya bölünen taşınmazın hangi bölümünden ne kadar kısmın imar uygulamasına alındığı belirlenip, imara giden toplam alana oranlanması suretiyle imar parsellerindeki paylara yansıtılmasına karar vermekten ibarettir....

    Bu durumda; davanın tapu iptal tescil davası yanı sıra, orman kadastrosu ve 2/B işlemine itiraza dönüştüğü kabul edilmelidir. 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu nedenle, mahkemece tapu iptal tescil davası elde tutularak, orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz davası yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz davası yönünden dosyanın ayrılması ve görevsizlik kararı verilmesi, dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında kalan bölümünün orman sınırları içine alıp alınmadığının ve taşınmazın tamamının orman niteliğini yitirip yitirmediğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kesinleşen kararın beklenmesi, ondan sonra doğacak sonuca göre bir karar verilmesi gereklidir....

      İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda Mahkemece de belirtildiği üzere 6831 Sayılı Yasa 2/B maddesi uyarınca nitelik kaybı ile dışarı çıkarılan kesimlerin, öncesi devlet ormanı ise Hazine adına, amme müesseselerine ait ise bu kurumlar adına, özel orman ise sahipleri adına tescil olunacağı; parsellerin orman dışına çıkarılmaları halinde dahi Hazine adına çıkarılabileceği; çıkarmanın söz konusu olmaması nedeniyle ileri sürülebilecek yasal bir hakkın ve hukuki yararın bulunmadığı ve hukuki yararın olmadığı yerde, aktif dava ehliyetinden söz edilemeyeceği; bu niteliğe sahip olduğu belirlenen taşınmazların dışarı çıkarılmasına görevli ve yetkili komisyon gerek görmediğine göre, orman yönetimini zorlayıcı biçimde ve yönetimin yasal fonksiyonunu dışlayacak bir yöntemle yargı yolunun kullanılmasının ve yönetimin bu gibi durumlarda zorlanarak; yapmadığı...

      İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda Mahkemece de belirtildiği üzere 6831 Sayılı Yasa 2/B maddesi uyarınca nitelik kaybı ile dışarı çıkarılan kesimlerin, öncesi devlet ormanı ise Hazine adına, amme müesseselerine ait ise bu kurumlar adına, özel orman ise sahipleri adına tescil olunacağı; parsellerin orman dışına çıkarılmaları halinde dahi Hazine adına çıkarılabileceği; çıkarmanın söz konusu olmaması nedeniyle ileri sürülebilecek yasal bir hakkın ve hukuki yararın bulunmadığı ve hukuki yararın olmadığı yerde, aktif dava ehliyetinden söz edilemeyeceği; bu niteliğe sahip olduğu belirlenen taşınmazların dışarı çıkarılmasına görevli ve yetkili komisyon gerek görmediğine göre, orman yönetimini zorlayıcı biçimde ve yönetimin yasal fonksiyonunu dışlayacak bir yöntemle yargı yolunun kullanılmasının ve yönetimin bu gibi durumlarda zorlanarak; yapmadığı...

      O halde, mahkemece; tapu iptali ve tescil davası elde tutulup, 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden kadastro mahkemesi görevli olduğundan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, itiraz davasının HMK'nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ...'un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/06/2020 günü oy çokluğu ile karar verildi....

        İli ...., İlçesi ...., Mahallesinde 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında ilk orman tahdidi, 1977 yılında tahdidin aplikasyonu ile 2. madde çalışması, 1985 ve 1989 yıllarında 2/B uygulama çalışmaları yapılmış, 6292 sayılı Kanun'un 11/10. maddesi uyarınca kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluklarının düzeltilmesine dair yapılan çalışmalar 26.01.2016 ile 24.02.2016 tarihleri arasında askıya çıkartılmış, 24.02.2016 tarihinde eldeki dava açılmıştır....

          ün temsil etmek ve tescili veya tazminata hükmedilmesi halinde tasfiyesini koop. adına sağlamak üzere adı geçenlerin tasfiye memuru olarak atanmasına, ve kooperatifin salt bu amaçla ihyasına, atama kararının ve ihya ve tescil kararının ticaret sicil memurluğunca tescil ve ilanına, Alınması gerekli 44,40.-TL karar ilam harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50....

            Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1988 yılında orman kadastrosu ve 2b madde uygulaması yapılıp kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu 2006 yılında yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 13/12/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, Fidanlık Köyü 672 parsel sayılı 10080 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda orman niteliği kayıtlı olduğunu, yörede 2006 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini belirterek tapu kaydının iptali ile 2B niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 106 ada 1-2 parsel sayılı 247,51-2236,41 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, davalılar adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, bu parsellerin içinde kalan ve dilekçe ekindeki krokide (a) işaretli 40 m2, (b) işaretli 40 m2, (d) işaretli 150 m2 ve (c) işaretli kısımların taşlık ve fundalık olmalarına rağmen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek bu kısımların tapu kayıtlarının iptali ile tescil harici bırakılmasını istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu