Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi 520 ada 3 parsel sayılı 3.730,43 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Maliye Hazinesi adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 2010 yılından bu yana Durmuş oğlu ...'un kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosu sonucu askı ilan süresi içerisinde açılan taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine itiraz istemine ilişkindir....

    I- Çekişmeli 296 ada 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; davacı ..., çekişmeli taşınmazlarda lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış olup çekişmeli taşınmazların kullanım kadastrosu tutanakları ile tapu kayıtlarından çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine kullanıcı şerhi verildiği ve tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine kullanıcı şerhi verilip tapuya tescil edildiğine göre davacının bu taşınmazlara yönelik olarak dava açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; ".. Taşınmazın 1/2 payının davacı murisi ... kullanımında olduğunun kuşkusuz olduğu; keşif sırasında ..... ve mirasçılarının kullanımında olduğu beyan edilen 1/2 pay yönünden ise Hasan mirasçıları tarafından açılan bir dava bulunmadığı davalıların da davayı kabul ettiği taşınmazın tamamı üzerinde davacılar lehine kullanıcı şerhi verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu dava dışı Hasan mirasçıları lehine kullanıcı şerhi verilmesinin ve her türlü harçtan muaf olduğu halde harç da dahil edilerek davalı Hazinenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının isabetsizliğine" değinilmiştir....

        Asıl dosya davacısı ..., Hazine aleyhine açtığı davasında adına kullanıcı şerhi verilen 2057 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1.000 metrekare olması gerekirken kadastro sırasında 407 metrekare olarak belirlendiği iddiasıyla mahkemece gerekli tespitin yapılarak 1.000 metrekare olarak kendi adına 2/B olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davacısı ..., ... ... Belediyesi aleyhine açtığı davasında ise eksik kalan taşınmaz bölümünün 2057 ada 40 parselde kaldığı belirlendiğinden asıl dosya ile birleştirilmesi ve kullanımında bulunan alanın tamamının 1000 metrekare olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen dosyaların süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Davacı ... taşınmazın kullanıcısının kendisinin olduğunu öne sürerek, adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (37.) Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup; hükme karşı, davacı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur....

            Köyü ... mevkiinde bulunan taşınmazın 2B niteliği ile Orman Yönetimi adına tespit edildiğini, taşınmazın müvekkili tarafından 1994 yılında ... isimli bir şahıstan satın alındığını, alındığı tarihten beri imar ihya edilerek zilyet edildiğini belirterek davacının zilyetliğinin tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 2/B uygulamasına konu olan taşınmazlarla ilgili idareyi zorlayıcı dava açılamayacağı, davacının zilyetliğin korunması ve tespiti yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zilyetliğin tespitine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 Sayılı Yasanın 2B madde uygulamasına konu olan taşınmazların niteliği dikkate alındığında Orman Yönetiminin pasif husumet yetkisi bulunmamaktadır....

              Davacılar dava dilekçesinde, dava konusu 132 ada 5 parselin yanındaki 132 ada 2 parselin babaları Ali Bağlıoğlu adına tapulu olduğunu, dava konusu 132 ada 5 parselin diğer tarafındaki 132 ada 6 parselin ise, yapılan kadastro çalışmasında Hazine adına tespit görüp kendileri adına kullanıcı şerhi verildiğini ve dava konusu 132 ada 5 parselin, bitişiğindeki 132 ada 6 parselin devamı niteliğinde bulunduğunu ve taşınmaz üzerinde muris babaları tarafından dikilen zeytin ağaçları bulunduğunu ve babalarının ölümü ile zeytin ağaçlarının kendileri tarafından kullanıldığını iddia ederek dava konusu 132 ada 5 parselin kendi adlarına kullanıcı şerhi verilmesini talep ettiklerini bildirdiklerine göre; eldeki kadastro tespitine itiraz davasında davacılara dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında kendi adlarına kullanıcı şerhi verilmesini mi talep ettikleri, yoksa 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi gereğince taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlar (zeytin ağaçları ve sair) yönünden kendi adlarına...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında... Mahallesi çalışma alanında bulunan 119 ada 2 parsel sayılı 84.039,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, ... ve müştereklerinin zilyetliğinde olduğu ve kısmen dere mutlak koruma alanı içinde olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri ile davacı ...; lehine kullanıcı şerhi verilen kişilerle birlikte kendilerinin de kullanıcı olduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında ..., çekişmeli taşınmazda kendisi lehine de kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle davaya katılmıştır....

                Çekişmeli taşınmazda kullanımı da içeren kadastro tespiti 1993 yılında yapılarak 1994 yılında kesinleşmiştir. 3402 sayılı Yasa'ya, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. madde uyarınca, 2010 yılında 6831 sayılı Yasa'nın 2B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda kullanıcı güncelleme çalışması yapılmış, çekişmeli taşınmazın kullanıcısının değişmediği tespit edilmiştir. Davacı güncelleme çalışmasına itiraz ederek açtığı davada taşınmazı 2009 yılında dava dışı ..'ten, onun ise dava dışı ..'dan satın aldığını öne sürmüştür. Güncellemeye itirazın kabulü için davacının taşınmazın zilyetliğini önceki şerh sahibinden devraldığını iddia ve ispat etmesi zorunludur. Yukarıda belirtildiği üzere davacının, tapudaki şerh sahibinden devralma iddiasında bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                  Ne var ki, çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespiti 21.08.1995 yılında kesinleşmiş ve taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi yazılmamıştır. Kadastro Müdürlüğünün 29.12.2015 tarihli yazı içeriğinden de anlaşıldığı şekilde taşınmaz imar uygulamasına tabi tutulduğundan güncelleme çalışması kapsamına alınmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu taşınmazla ilgili olarak 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi kapsamında yeni bir çalışma yapılmamıştır. Davacı kadastro tespit tarihinden önce taşınmazda zilyet olduğunu ileri sürerek dava açtığına göre kesinleşen kadastro tespitinden önceki nedene dayandığı kuşkusuzdur....

                    UYAP Entegrasyonu