Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HD'nin 25.06.2007 tarih ve 2007/7997 K. sayılı, 07.04.2010 tarih ve 4054 K. sayılı ilamlarında da tartışıldığı üzere, kira bedellerinin ödenmemesi veya sözleşmeye aykılırık halinde (kiracının faaliyetini durdurması) aktin feshi ve tahliye istenebilmesi için Türk Borçlar Kanununun 315 ve 316. maddelerindeki şartların gerçekleşmesi ve davacının da buna dayalı olarak mahkemeden tahliye isteminde bulunması ve tahliye kararı alması gerekir. 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesi genel hükümlere ilişkin bir madde olup kira parasının ve yan giderlerin sözleşmede yazılı sürede ödenmemesi ve kiracının faaliyetini durdurması bu madde gereğince davacı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshini gerektirmez. İdarenin davaya konu olayda, 2886 SK'nun 62. maddesine göre kiracının faaliyetini durdurduğu ve kira bedeli ile yan giderleri ödemediğinden bahisle kira akdini feshetmesi bu açıdan haksız olup, cezai şart niteliğindeki tazminat sorumluğunu doğurmaz....

Hazine, T1 İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Kanun uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Türk Borçlar Kanunu'na tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Taşınmazların ilk defa kiralamalarının 2886 Sayılı Kanun kapsamında kiraya verilmiş olması durumunda, aynı kanunun 75. Maddesine göre sözleşmede özel bir hüküm yoksa kira ilişkisinin süre sonunda son bulacağı kanun gereğidir....

Kiralanan yer 2886 Sayılı Yasa kapsamında ihale ile kiraya verilmiş olduğundan kiralananın genel hükümlere veya TBK'nun konut ve çatılı işyeri kiraları hükümlerine tabi olup olmadığının bir önemi bulunmamaktadır. TBK'nun 346. maddesinde kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez hükmü düzenlenmiş ise de, sözleşmenin 14.maddesindeki şart tahliye hususunun sağlanması için konulan bir şart olup, cezai şart olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Sözleşme sona erdiği halde, kiralananı süresinde idareye teslim etmeyen davalı kiracılar kira sözleşmesinin 14.maddesinde belirtilen cezai şarttan sorumludur....

Mahkemece; 2886 Sayılı Kanun gereğince taraflar arasında yeni bir sözleşme yapılmadıkça davalı kiracının haksız işgalci konumunda olduğu gerekçesiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine ya da re'sen gözetilmesi gerekir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 28.11.2005 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    Kiralanan yer 2886 sayılı Yasa kapsamında ihale ile kiraya verilmiş olduğundan, kiralananın genel hükümlere veya TBK'nun konut ve çatılı işyeri kiraları hükümlerine tabi olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. TBK'nun 346. maddesinde kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez hükmü düzenlenmiş ise de, sözleşmenin 14.maddesindeki şart tahliyenin sağlanması için konulan bir şart olup, cezai şart olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Sözleşme sona erdiği halde kiralananı tahliye etmeyen davalı sözleşmenin 14. maddesinde belirtilen cezai şarttan sorumlu olup, takip yapılmasında, davanın açılmasında ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

    Somut olayda; taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin 1 yıllık olduğu, 2886 sayılı kanun hükümlerine göre yerin kiraya verildiği görülmüştür. 2886 sayılı kanunun 75 inci maddesi idareye taşınmazın tahliyesi konusunda ayrıcalık tanımış ve sözleşme süresinin bitimi tarihinden itibaren taşınmazın tahliye edilmemesi durumunda kiracının ecrimisil ödemekle yükümlü olduğunu belirtmiştir. Söz konusu davada, kira sözleşmesinin bitiminden taşınmazın tahliye edilmesine kadar geçen süre zarfındaki kullanım bedellerin tahsiline ilişkin başlatılan icra takibi şüphesiz ecrimisil alacağına ilişkindir. Yerel mahkemece kira sözleşmesinin süresinin sona erdiği hususu ile 2886 sayılı kanun hükümleri gözardı edilerek, uyuşmazlığın kira alacağına ilişkin olduğu değerlendirmesi ile davanın usulden reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....

    Şahıslara kiraya verilmek suretiyle kullanılmakta olduğunu, taşınmaza ait ilk kira sözleşmesinin 1997 tarihinde yapıldığını, daha sonra da ilk sözleşmenin şart ve hükümleri aynı kalmak şartıyla taşınmazın kiracılar tarafından süre sonunda devredilerek kullanılageldiğini, en son kira ilişkisinin davacı ile kurulduğunu, davacıya gönderilen ihtarname ile de sözleşmenin feshedildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalının dava konusu yere ihtiyacının olmadığı belirtilerek davanın kabulü ile davacının kiracı olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, cezai şart alacağının tahsili için kiralayan tarafından kiracı aleyhine yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinin sona erip ermediği noktasında toplanmakta olduğundan ve tahliye durumunda telafisi imkansız zarar oluşabileceğinden Mahkemece öncelikle kiralanan taşınmaza ilişkin varsa 2886 sayılı yasa kapsamındaki tüm ihale evraklarının dosyaya celbinin sağlanarak, 16.03.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 2886 sayılı yasa kapsamında yapılıp yapılmadığı tespit edildikten sonra ihtiyati tedbir talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olması sebebiyle istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır....

        Mahkemece, dava konusu alacağın 2886 sayılı yasanın 75 vd maddeleri gereğince 6183 sayılı yasaya göre tahsilinin gerektiği gerekçesi ile davanın yargı yolu yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi ile ecrimisil alacağı için hazineye özel bir tespit, tahsil ve tahliye imkanı tanınmış olup, hazine isterse 75. madde uyarınca tespit ettiği ecrimisil ihtarname veya ihbarname ile fuzuli şagile tebliğ edip, rızaen ödenmemesi halinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edebilir, taşınmazın bulunduğu yer mülkiye amirince fuzuli şagili tahliye ettirebilir. Ancak bu durumda, ortada idari bir işlem söz konusu olacağından, idari işlemin iptali talebi idari yargıda görülür. (Nitekim, dava konusu yere ilişkin olarak 24.04.2001-01.10.2003 dönemi için gönderilen ecrimisil ihbarnamesinin idare mahkemesince iptaline karar verilmiş olup verilen karar kesinleşmiştir)....

          UYAP Entegrasyonu